Forumları Okundu Yap |
![]() |
#1 |
Rivayete göre eski Yunanlılar Enoch’un (Enoch=Hermes = İdris Peygamber = Uhnud, bu dört ismin aynı kimse olduğu kabul edilmektedir.) insanlara şehirler kurmayı öğrettiğini ve onun devrinde 180 şehir kurulduğunu, bunların en küçüğünün Urhai veya diğer bir okunuşla Orhay yani Urfa olduğu söylenilmektedir. Bu rivayete göre İdris peygamber Nuh peygamberden önce geldiğinden Urfa Nuh tufanından önce kurulmuştur. Nuh tufanında bütün dünya gibi Urfa’da harap oldu. Fakat tufandan sonra dünya yeniden kuruldu ve Urfa da tarihte ki yerini aldı. Yine anlatıldığına göre Nuh tufanından sonra Babil’de hüküm süren Nemrut üç şehir inşa etmişti. Bunlardan biri de Urfa şehridir. Bu şehir önce Arach ve daha sonra zaman süreci içinde Erech, Orhay, Edessa ve Ruha isimlerini almıştır.
![]() GÖBEKLİTEPE Göbeklitepe Arkeolojik Alanı, Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarındadır. Alan 1963 yılında, İstanbul ve Chicago Üniversitelerinin ortaklığıyla gerçekleştirilen bir yüzey araştırması sırasında keşfedilmiş ve “V52 Neolitik Yerleşimi” olarak tanımlanmıştır. Tarihte yeni sayfalar açılmasına neden olan ve yüzlerce yıldır kabul edilen bazı bilgilerin değiştirilmesini gerekli kılan Göbeklitepe’nin keşif tarihi 1963 yılına gitse de ilk kazılar 1995 yılında başlamıştır. Bir yerleşim alanı olarak kullanılmayan yalnızca dinsel amaçlara hizmet eden bu yerde birden çok tapınak bulunur. Bu yönüyle de yalnızca dünyanın en eski değil, aynı zamanda en büyük tapınma merkezi olarak kabul edilir. Tüm bu bölgenin Neolitik Çağ’ın inanç ve hac merkezi olduğunu akla getiren ve günümüze kadar 6 tanesi gün yüzüne çıkarılsa da toplam sayılarının 20’yi bulduğu jeomanyetik ölçümlerle belirlenen anıtsal yapıların biçimleri birbirine benzemektedir. Boyları 6 metreyi bulan T biçimli sütunlar üzerinde işlenmiş Neolitik Çağ’da taşa kazınan en eski resimler olan ve bazıları üç boyutlu olarak yapılmış hayvan tasvirleri atalarımızın sanatsal yeteneğini de gözler önüne sermektedir. 20 yıl boyunca burada kazı çalışmalarını gerçekleştiren Prof. Dr. Klaus Schmidt, T biçimli ve bazılarında el ve parmakların da görüldüğü bu sütunların insan figürlerini temsil ettiğini kesin bir biçimde dile getirmektedir. Kazılarda elde edilen buluntuların bir kısmını Şanlıurfa Müzesi'nde görmek mümkündür. Göbeklitepe pek çok yeni bilginin açığa çıkmasını sağlasa da buluntularla ilgili hala çözülemeyen sorular bilim adamlarının kafasını kurcalamaya devam ediyor. Bu tapınakları yapanların kimler olduğu, Ağırlıkları 60 tonu bulan sütunların buraya nasıl taşındığı ve dikildiği, üstlerinin tonlarca toprak ve taş ile örtülerek neden gömüldükleri, tapınakların amacının tam olarak ne olduğu, cevaplanmayı bekleyen ve muhtemelen yıllarca sürecek araştırmaları gerektirecek gizemler. Kesin olan tek şey tüm bu araştırmaların insanlık tarihine katkı yapmaya ve şimdiye kadar yazılanları tamamen değiştirmeye devam edeceği... ![]() ![]() ![]() URFA’YI MÜSLÜMANLARIN FETHİ VE DÖRT HALİFE DEVRİNDE URFA 636 tarihinde Kudüs’ün fethi sırasında halife Hazreti Ömer (r.a.) Kudüs’e gitmişti. Oradan Fırat’ı geçerek daha kuzeye doğru çıktığı ve onun bu seyahati sırasında Urfa’ya yaklaştığı, Urfa halkının Hazreti Ömer’i (r.a) karşılamaya çıktıkları ve Urfa’nın güvenliği hakkında kendisinden söz aldıkları da kaydedilmektedir. Halife Ömer, İyaz bin Ganem’i Güneydoğu Anadolu (el-Cezire) valiliğine tayin etmişti. İyaz b. Ganem, önce “Pagan” dininde (daha sonra kendilerine Sabiî denilecek) olan yani halkının yıldızlara taptığı Harranlılara teslim olmalarını teklif eder. Harranlılar, önce Urfa’ya gitmelerini ve bu teklifi onlara yapmalarını, Urfa’nın nasıl bir anlaşmayı kabul ederlerse kendilerinin de aynı anlaşma gereğince teslim olacaklarını söylediler. Bu devirde Bizans İmparatorluğu, putperest olduklarından dolayı Harranlılara, Hristiyan olmalarına rağmen mezhep ayrılığından dolayı Uralılara zülum ediyordu. O sebepledir ki İslam ordusunun Harran önlerine gelmesi Harranlılara adeta Bizans işkencelerinden kurtulma ümidi vermişti. Yine de Urfa’nın nasıl hareket edeceğini görmek istiyorlardı. Bu arada Urfalıların, Müslümanları kurtarıcı olarak ve seve seve karşıladıkları söylenilmektedir. İyaz bin Ganem Urfa halkı ile anlaştı. Güneydoğu Anadolu’nun diğer şehirlerinin halkı da Urfa barış şartlarına göre, Müslümanlarla barış yaptılar. Böylece Urfa miladi 637–38 yılında fethedildi. ![]() OSMANLI İDARESİNDE URFA XVI. yüzyıl başlarında Mısır devletine bağlı olan Urfa, 5 Nisan 1517 tarihinde Osmanlı sultanı Yavuz Sultan Selim (1512–1520) tarafından alındı. Önce Urfa sancak olarak Diyarbakır eyaletine bağlandı. İlk valisi de Piri Bey oldu. Kanuni Sultan Süleyman (1520–1566) Bağdat seferi sırasında Halep’e geçerken Urfa’ya uğramış ve iki gün Urfa’da kalmıştır. Sultan IV. Murat da Bağdat seferine giderken Urfa’ya da uğramıştır. Evliya Çelebi’nin bildirdiğine göre 17. yüzyılda Urfa üç tuğlu paşalar tarafından idare edilmekte olup, dört mezhebe göre fetva veren bilgili kadılara sahipti. Urfa, Osmanlı idaresine geçmesinden sonra Sultan III. Mehmet (1595–1603) devrinde Celali isyanları sırasında 1599’da ve Sultan II. Mahmut (1808–1839) devrinde Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı sırasında 1833-1839 yılları arasında Osmanlı idaresinden geçici olarak çıksada Osmanlı ile bağı hiç kopmayan bir şehir olmuştur. Cumhuriyetin ilanına kadar Osmanlı devletinin idaresinde bir sancak olarak kalmış ve sancak beyi tarafından idare edilmiştir. Urfa 1865 yılına kadar Rakka eyaletinin merkezi olarak yaşamıştır. Bu sırda eyalet paşası Urfa’da otururdu. Bu vali paşalar, Urfa’da saraylar, camiler, medreseler, hamamlar gibi imarlarda bulunurlardı. Dolayısıyla Urfa mamur bir şehir olmuştur. Fakat Urfa, 1865’de sancak olarak Halep eyaletine bağlanınca sadece mutasarrıf Urfa’da oturur oldu. Bu yüzden de Urfa eski mamuriyetini ve değerini kaybetti. Zamanla sönükleşmeye başladı. ![]() Hz. İbrahim ve Urfa Urfa, sadece tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmakla kalmamış, aynı zamanda peygamberler şehri olarak da anılmıştır. Bu unvanın en önemli sebeplerinden biri de Hz. İbrahim’in burada doğduğuna ve yaşadığına inanılmasıdır. Rivayete göre Hz. İbrahim, Nemrut döneminde putperestliğe karşı çıkmış ve bu yüzden ateşe atılmak istenmiştir. Ancak Allah’ın emriyle ateş suya, odunlar da balıklara dönüşmüştür. Bugün Urfa’daki Balıklıgöl bu mucizenin yaşandığı yer olarak kabul edilir. Bu yüzden Urfa, üç semavi din için de kutsal sayılan bir şehirdir. Kısacası, Urfa’nın taşında toprağında hem tarih hem inanç vardır.. ![]() CUMHURİYET DEVRİNDE URFA Birinci Dünya Savaşında Osmanlı Devleti mağlup olmuştu. Osmanlı Devletinin bir bağımsız sancağı olan Urfa da Mondros mütarekesini takip eden günlerde 24 Mart 1919 senesinde İngilizlerin işgaline uğramıştı. 1919 senesinde Urfa 80.000 nufuslu idi. İyi bir araba yolu vardı ve şehir çok iyi inşa edilmiş güzel bir şehirdi. Sokakları döşeliydi ve iyi ve çok kullanışlı bir su sistemi de vardı. İşgalcilerin gelişi ile gerek Müslüman ve gerekse Hıristiyan Urfalılar işgal kuvvetlerinin baskısı altında kalmıştı. Altı ay kadar sonra İngilizler şehri Fransızlara bırakmışlardı. İngilizlerin Urfa’dan ayrılışı ile 30 Ekim 1919’da da Fransızlar Urfa’yı işgal ettiler. Urfanın işgal edilmesi üzerine bütün Anadolu’da olduğu gibi Urfa da işgalcilere karşı kurtuluş mücadelesine girişti. Bu arada Fransızların tahriklerine kapılan ve onlardan kuvvet alan Urfa’nın Ermeni Hıristiyanlarının bir bölümü de Fransızlarla bir olarak yıllarca beraber yaşadıkları Urfa Müslümanları ile savaşmaya başladılar. Urfa Çetelerinin mücadelesi ile 11 Nisan 1920’de urfa Fransızlardan resmen temizlendi ve Türkiye Cumhuriyetine bağlandı. Bunun üzerine şehirdeki Hıristiyan halk Suriye’ye göç etti. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1924 yılında il haline getirildi ![]() Urfa, sadece tarihiyle değil kültürü, mutfağı ve doğal güzellikleriyle de oldukça ilgi çekici bir şehir. Urfa kebabı, ciğer kebabı, lahmacun, çiğ köfte, lebeni çorbası, şıllık tatlısı gibi dillere destan lezzetleri var. İsot yani Urfa biberi de başlı başına bir marka! Tarihi çarşıları, taş hanları, daracık sokakları ile adeta geçmişte yolculuğa çıkarır. Özellikle Gümrük Hanı, hem kahvesi hem tarihi dokusuyla çok meşhur. ![]() Urfa denince Sıra Gecesi olmazsa olmaz! Müzik, türkü, sohbet ve enfes yemeklerin birleşimi olan bu gelenek, hem eğlenceli hem kültürel bir miras. ![]() Farklı din ve kültürlerin bir arada yaşadığı hoşgörü şehri. Tarih boyunca Süryaniler, Ermeniler, Araplar, Kürtler ve Türkler hep bir arada yaşamış. Kurtuluş Savaşı’ndaki Kahramanlığı 1920’de Fransız işgaline karşı destansı bir direniş gösterdiği için Şanlı unvanını aldı. ![]() Urfa sınırlarındaki Harran, sadece konik evleriyle değil, dünyanın en eski üniversitelerinden birine ev sahipliği yapmasıyla da ünlü. Astronomi, matematik ve tıp alanında çok önemli çalışmalar yapılmış. Burada Sabiiler adı verilen, yıldızlara tapan bir topluluk yaşamış ve bu yüzden Harran, tarih boyunca mistik bir merkez olmuş. ![]() KONİK EVLERİ UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Şanlıurfa'nın Harran ilçesi, konik kubbeli evleriyle ilgi çekiyor. Dünyada sadece 3 yerde bulunan, dışı balçıkla içi ise yumurta akı, toprak, saman ve gül yağı karışımı ile elde edilen karışımla sıvanan bu evler, yazın serin kışın ise sıcak kalması özelliği ile ziyaretçilerini şaşkına çeviriyor.. ![]() Konik çatılara sahip, taş yapıların neden böyle bir mimariyle yapıldıkları konusunda ise farklı rivayetler mevcut. Bir rivayete göre dönemin kralı, kendisinden izinsiz yerleşim yeri kurmayı yasakladığı için var olan evlerden yüksek vergi alınmasını emretmiş. Halk da buna çözüm olarak küçük kireç taşlarını harç koymadan üst üste yığıp yaptıkları evleri bulmuş. Böylece vergi memurları geldiğine evlerini kolayca yıkıp, gittiklerinde ise tekrar yapabiliyorlarmış. ![]() |
|
![]() |
#2 |
Başarılar .
|
|
![]() |
#3 |
Başarılar dilerim
![]() |
|
![]() |
#4 |
Yarışmada başarılar dilerim.
![]() |
|
![]() |
#5 |
Elinize sağlık, başarılar dilerim
![]() |
|
![]() |
#6 |
Başarılar 😂
|
|
![]() |
#7 |
Sadece Göbeklitepe için bile gidilir.
Başarılar. |
|
![]() |
#8 |
Yarışmacımıza başarılar diliyorum.
|
|
![]() |
#9 |
Bir Şanlıurfa'lı olarak canı gönülden başarılar dilerim.
![]() |
|
![]() |
#10 |
Elinize sağlık, başarılar.
|
|
![]() |
#11 |
Yarışmacımıza başarılar dilerim.
|
|
![]() |
#12 |
başarılar dilerim
|
|
![]() |
#13 |
Elinize sağlık, başarılar dilerim.
|
|
![]() |
#14 |
Başarılar dilerim.
|
|
![]() |
#15 |
Başarılar dilerim.
|
|
Konu Araçları | |
|
|