Forumları Okundu Yap |
![]() |
#1 |
Aşağıdaki terimLerin anLamları sırayLa veriLmiştir..
ISO ITU ETSI CEN/CENELEC IETF ICT Standartları Kurulu IEEE Kamu Haberleşme Telefon Ağları (CCS) No.7 Darbant-ISDN Akıllı Ağlar Özel Telefon Ağları PDH SDH Fiber Optik Kablo ATM (Asynchronous Transfer Mode) Frame Relay SMDS (Switched Multimegabit Data Service) FDDI ve FDDI II DQDB (Dual Queue Dual Bus)-IEEE 802.6 İnternet Telefonu Frame Relay Telefonu Erişim Ağları Telefon Ağları Kablo TV Ağları (Eş-eksenli ve Karma) Geniş-Bant Erişim Teknolojileri ADSL (Asymmetric Digital Subscriber Line) HDSL (High-bit-rate Digital Subscriber Line) SDSL (Symmetric Digital Subscriber Line) RADSL (Rate Adaptive Digital Subscriber Line) VDSL (Very High-bit-rate Digital Subscriber Line) IDSL (Integrated Digital Subscriber Line) xDSL Teknolojilerinin Yaygınlığı Diğer Teknolojiler BRAN (Broadband Radio Access Networks WATM (Wireless ATM) Gezgin Telekomünikasyon Ağları Yerel Alan Ağları LANE (LAN Emulation) MPOA Virtual LAN ve LAN Switch Yüksek Hızlı LAN Kablosuz Yerel Alan Ağları RMON Telekomünikasyon uç cihazları ISO ISO (International Standards Organization - Uluslararası Standartlar Örgütü) Teknik konularla ilgili en büyük standartlaştırma örgütüdür. Şu anda mekanik, elektrik, kimya, petrol ürünleri, uzay ve havacılık gibi çok çeşitli konularda çalışan 214 adet teknik komitesi bulunmaktadır. ISO standartları, ilgili teknik komite tarafından en az beş yılda bir gözden geçirilmekte, gerekirse değiştirilmektedir. ITU ITU (International Telecommunication Union -Uluslararası Telekomünikasyon Birliği) dünyada telekomünikasyonun gelişimini teşvik etmek, eş güdüm sağlamak ve bu alanda standart üretmek amacıyla, üye devletler tarafından, Birleşmiş Milletler aracılığıyla kurulmuş bir örgüttür. ITU 1992 yılında yeniden yapılanarak CCITT (International Telephone and Telegraph Consultative Committee -Uluslararası Telefon ve Telgraf Danışma Komitesi) ve CCIR (International Radio Consultative Committee - Uluslararası Telefon ve Telgraf Danışma Komitesi) bölümünü feshetmiş, bunların yerine üç yeni birim oluşturulmuştur. ITU-T (Telekomünikasyon Standartlaştırma Birimi), ITU-R (Radyo iletişimi Birimi), ITU-D (Telekomünikasyon Geliştirme Birimi) ITU'ya devlet temsilcilerinin yanısıra özel sektör de üye olabilmektedir. Ancak örgütün kararları üzerinde önemli bir söz hakları yoktur. ITU'nün ürettiği standartlar tavsiye adıyla yayınlanır. ETSI ETSI (European Telecommunications Standards Institute - Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü) 1988 yılında Avrupa için telekomünikasyon standartları üretmek üzere kurulmuştur. CEPT, (European Conference of Post and Telecommunications Administration - Avrupa Posta ve Telekomünikasyon İdareleri Konferansı)'nın devamı niteliğindedir. EBU (European Broadcasting Union - Avrupa Yayıncılık Birliği) ve CEN/CENELEC ile eşgüdüm içinde çalışarak yayıncılık ve enformasyon teknolojileri alanında da standartlaştırma çalışmaları yapar. Diğer örgütlerden farklı olarak üyeleri, devletler değil, ağ işleticileri, telekomünikasyon idareleri, hizmet sunucular, üreticiler, kullanıcı grupları ve araştırma birlikleridir. CEN/CENELEC CEN/CENELEC (Comite Europeen de Normalisation / Comite Europeen de Normalisation Electrotechnique - Avrupa Standartlaştırma Komitesi / Avrupa Elektroteknik Standartlaştırma Komitesi); Almanya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Lüksemburg, Norveç, Portekiz ve Yunanistan'ın ulusal standartlaştırma örgütlerinin ve elektroteknik komitelerinin biraraya geldikleri bir birliktir. CEN'in amacı uyumlu bir Avrupa pazarı yaratmak için telekomünikasyon (ETSI) ve elektroteknik (CENELEC) alanının dışında kalan bütün teknik sektörler için standartlar üretmektir. IETF IETF (internet Engineering Task Force - internet Mühendisliği Görev Gücü) internet protokollerini geliştiren ve standartlaştıran, resmi statüsü olmayan bir gruptur. IETF'nin çalışmaları ve ürettiği dokümanlar internet üzerinden herkese açıktır. Çalışma gruplarına ve toplantılarına katılım için herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır. Toplantılar genellikle internet üzerinde tartışma grupları aracılığıyla sanal olarak yapılmaktadır. ICT Standartları Kurulu ICT (information and Communication Tecnologies - Enformasyon ve İletişim Teknolojileri) Standartları Kurulu, 1995 yılında Avrupa standart örgütleri CEN, CENELEC ve ETSI tarafından, Enformasyon ve İletişim Teknolojileri alanındaki standart ihtiyaçlarının tespiti ve bu ihtiyaçların tutarlı standartlaştırma programlarına dönüştürülmesi amacıyla kurulmuştur. Sekreteryasını CEN, CENELEC ve ETSI ortaklaşa yürütmektedirler. Kurul çalışmalarına girdileri endüstriden almaktadır. İlk çalışma alanları elektronik ticaret, genişbantlı ağların ortak çalışabilirliği ve şehir enformasyon otoyolları üzerinedir. Şu andaki diğer üyeleri şunlardır ATM Forum, the DAVIC (Digital Audio-Visual Council - Sayısal Görsel İşitsel Tekriolojiler Konseyi), EBES(European Board for EDI Standards - Elektronik Doküman Değişimi Standartları Avrupa Kurulu), EP-DVB (European Digital Video Broadcasting Project - Avrupa Sayısal Görüntü Yayıncılığı Projesi), EACEM (European Association of Consumer Electronics Manufacturers -Avrupa Tüketici Elektroniği Üreticileri Birliği), EBU (European Broadcasting Union -Avrupa Yayıncılık Birliği), ECMA (European Computer Manufacturers Association -Avrupa Bilgisayar Üreticileri Birliği), ERTICO (European Road Transport Telematics implementation Co-ordination Organization - Avrupa Yol Ulaştırma Telematik Uygulamaları Eşgüdüm Örgütü), EWOS (European VVorkshop on Öpen Systems -Avrupa Açık Sistemler Çalışma Grubu), NMF (Network Management Forum - Ağ Yönetimi Forumu) ve X/0pen. IEEE IEEE (institute of Electrical and Electronics Engineers - Elektrik ve Elektronik Mühendisleri Enstitüsü) standartlar kurulu elektrik mühendisliği, elektronik, radyo, ilgili mühendislik, bilim, sanat dallarındaki standartlardan sorumludur. Enformasyon ve İletişim Teknolojileri alanında yerel alan ağları konusundaki standartları koyması ile tanınmaktadır. Kamu Haberleşme Telefon Ağları Kamu haberleşme telefon ağları, ses iletimi, fax veri iletimi ve düşük hızlardaki veri iletimini gerçekleştirmek amaçlı kurulmuşlardır. Günümüzde kamu haberleşme telefon ağları internet'e erişim için de altyapı oluşturmaktadır. Geniş bantlı veri ağlarının geleceğin iletişim ağları olarak görülmesine rağmen şimdiye kadar Telefon Ağları'na yapılan büyük yatırımlar işleticileri bu ağlardan daha etkin bir şekilde faydalanmaya zorlamaktadır. Önümüzdeki yıllarda da internet benzeri veri ağlarına erişimin yüksek oranlarda Telefon Ağları üzerinden yapılacağını ve bu ağların da yeni hizmetler sağlamak üzere modernize edilmeye devam edilecektir. Giderek artan internet trafiği Telefon Ağlarına aynı oranda artan bir yük getirmektedir.internet trafiğinin Telefon Ağlarındaki yükünü veri ağlarına aktarabilecek çözümler ağ işleticileri ve iletişim firmalarınca araştırılmaktadır. Telefon Ağlarından No.7 işaretleşmesi ve Akıllı ağ özellikleriyle, internet trafiğinin yönlendirilmesi mümkün olacaktır. İletim teknolojilerinin sayısallaşmasıyla birlikte, sabit ağların sınırlı iletim kapasiteleri artmaya başlamıştır. Geleneksel olarak telefon ağlarında abone-yönlendirici bağlantısını sağlayan iki telli bakır kablo üzerinden yalnızca bir ses ya da bir veri devresi taşınabilirken, Darbant-ISDN'nin (Narrowband Integrated Services Digital Network - Tümleşik Hizmetler Sayısal ağlarının) geliştirilmesiyle birlikte aynı anda tek bağlantı ile tüm bu verilerin iletimi mümkün olmaktadır. (CCS) No.7 Tümleşik Hizmetler sayısal ağında yüksek hızlı veri iletiminin sağlanabilmesi için santrallar arası işaretleşme sisteminin CCS (Common Channel Signaling - Ortak Kanal İşaretleşme Sistemi) No.7 olması gerekmektedir. Servis çeşitlerindeki artışla birlikte artan işaretleşme ihtiyacı, ortak kanal işaretleşmesinin geliştirilmesindeki en büyük nedendir. Ortak kanal işaretleşmesinin özelliklerini kısaca şu noktalarda özetleyebiliriz: Ekonomik Hızlı Güvenilir Yüksek kapasiteli Esnek, genişletilebilir, modülerdir. Var olan ve bundan sonra kurulacak olan kamu haberleşme telefon ağlarının CCS No.7 İşaretleşme sistemin! kullanacak şekilde yenileneceğini veya kurulacağım söyleyebiliriz. Çünkü bu işaretleşme sistemi Darbant-ISDN'in yanı sıra İN (intelligent Network - Akıllı Ağ) ve GSM (Global System for Mobile communications - Gezgin iletişim Küresel Sistemi) gibi dünyada geniş kabul görmüş hizmetler için de altyapı sağlamaktadır. CCS No.7'nin standartları olgunlaşmış, ve dünyada kabul görerek kullanıma girmiş durumdadır. Darbant-ISDN ISDN pazarının büyümesinin ön koşulu ucuz çokortamlı iletişim sunan uç cihazlarının olması ve erişim ücretlerinin eski telefon ağlarına erişime yakın olmasıdır. Mevcut terminal ekipmanlarının Tümleşik Hizmetler' Sayısal Ağında kullanılabilmesi için terminal adaptörleri geliştirilmiştir. Dünya üzerinde kullanıcı sayışı giderek artan internet erişimindeki hız ihtiyacı, internet servis sağlayıcılarının ISDN üzerinden bağlanma taleplerini arttırmaktadır. İnternet erişiminin ISDN üzerinden gerçekleşmesi daha çok Almanya gibi ISDN kullanımım özendirici ücretlendirme politikası uygulayan ülkelerde yaygındır. ISDN Servisleri Temel Seviye Erişim ve Birincil Seviye Erişim servisler olarak ayrılırlar. ETSI'nin belirlediği ve Avrupa'da yaygın olarak kullanılan Euro-ISDN standardına göre: Temel Erişimde iki adet 64 Kbps hıza sahip B kanalı ses ve veri taşımada, 16 Kbps hızında bir D kanalı da işaretleşme bilgilerini taşımada kullanılır. Birincil erişimde, her biri 64 Kbps hızındaki 30 B kanalı ile toplam 1.92 Mbps hızında ve bir D kanalı ile 64 Kbps hızında 30 servis kullanılabilmektedir. Darbant-ISDN, işletmecinin mevcut yatırımım koruyarak ekonomik ses, veri, görüntü iletişimi sağladığından şimdilik küçük işletmelerin ve ev kullanıcılarının yoğun olarak tercih ettiği iletişim ağları olacaktır. Darbant-ISDN'in standartları olgunlaşmış, dünyada hızla artan bir kullanıcı kitlesine ulaşmaya başlamıştır. Darbant-ISDN'in bugün ve yakın gelecekte popüler kılan kullanım alanları hızlı bireysel internet erişimi, ekonomik yerel alan ağ bağlantıları, kiralık hatlar için ekonomik yedekleme ve standart görüntülü telefon-konferans uygulamalarıdır. Akıllı Ağlar Akıllı Ağlar, haberleşme ağlarında sunulan katma değerli hizmetlerin kontrol yapıları olarak tanımlanabilirler. Akıllı Ağlar sayesinde ağ işleticileri mevcut ağ yapısıyla sundukları hizmetlerden çok daha hızlı, ekonomik ve etkin bir şekilde yeni servisleri sunabilmekte ve bu servislerin kontrol ve yönetimini sağlayabilmektedirler. Akıllı Ağ sayesinde Kamu Haberleşme Telefon Ağları içerisinde ve diğer ağlar arasında istenen her yere ağ akıllılığı ve yeteneği sağlamak mümkündür. Bu ağ sayesinde çok geniş ses servisleri, veri ve video servisleri ekonomik ve güvenli bir şekilde sağlanabilmektedir. Akıllı Ağ yapışı, ağ işleticilerine yeni bir gelir kaynağı sağlamasının yanısıra, rekabetçi ortamda esnek ağ yapışı, standart ağ arabirimleriyle uyumu (No.7,ISDN), hızlı servis sunabilme imkanı birlikte işletme maliyetlerinin düşürülmesinde de önemli rol oynamaktadır. Akıllı Ağ standartlarının ilk seti (IN CS-1) ITU tarafından 1992 yılında onaylanmıştır. CS-2 (inter-networking) 1996 yılında tamamlanmıştır. Üye ülkeler ITU-T'nin IN tavsiyelerim kullanarak kendi standartlarım oluşturmaktadırlar. Rekabetçi ortamlarda ihtiyaç duyulan geniş akıllı ağ servisleri, daha çok büyük işletmeciler tarafından sunulmaktadır, servis düğümü (service node -SN-) çözümü küçük işletmeci ve servis sağlayıcılarına bu pazara girme imkanı sunmaktadır. Servis düğümü IN fonksiyonlarını tek bir yapıda toplamakta ve ağın diğer elemanlarından ayrı olarak işletilmektedir. Akıllı Ağ, ağ altyapısı elemanlarına yeni yatırımlar yapmadan yeni teknoloji ve servislerin mevcut ağlarla hızlı bir şekilde verilmesi imkanım sunmaktadır. Ayrıca işletmeciler merkezi olarak, tek tek santral yazılımlarım değişirmeden bir çok yönetim fonksiyonunu yerine getirebilmektedir. Akıllı Ağ, sabit ve gezgin ağ servislerinin entegrasyonunu sağlayabilecektir. Özel Telefon Ağları PABX (Private Automatic Branch Exchange - Özel Otomatik Kurum Santralı) olarak adlandırılan genellikle işyerlerinin iç iletişim ihtiyacına cevap vermek için kullanılan özel santrallar pazarı düşen fiyatlar sayesinde büyüme göstermiştir. Ancak bu alanda alışılmış telefon hizmeti veren PABX sistemleri yerlerini hızla yeni özellikler sunan ve işyeri uygulamaları için ses veri bütünleşmesini sağlayan ISDN PABX ve Kordonsuz PABX sistemlerine terketmektedirler. Uçtan uca ATM ağlarının yaygınlaşmasıyla bu sektörde de yerel alan ağ bağlantı cihazlarına paralel olarak yenilenmeler sebebiyle canlılık yaşanacaktır. Ancak bunun kısa vadede gerçekleşmesi beklenmemektedir. PDH Bir ses kanalı darbe kodlu modulasyon tekniği (Pulse Coded Modulation) kullanılarak 64kbps hızında sayısal bir işarete dönüştürülmektedir. Bu işaretin katettiği iki santral arasındaki yolda ise zaman paylaşımlı çoklama (Time Division Multiplexing) yöntemi kullanılmaktadır. Zaman paylaşımlı çoklama tekniği ile Avrupa ve dünyanın pek çok ülkesinde (ABD ve Japonya hariç, bu ülkelerin kendi standartları vardır.) CCITT tavsiyelerine göre 32 kanal birleştirilerek 2Mbps hızında bir sayısal dizin elde edilmektedir. Bu sayısal dizin hızları daha sonra 8Mbps, 34Mbps, 140Mbps olarak devam etmektedir. Bu her biri bir önceki hızın 4 ile çarpımı sonucu elde edilen yapıya "Plesiochronous Digital Hierarchy" PDH denmektedir. ABD'de ise yine 64kbps'in 24 katı olarak 1.5Mbps temel alınarak, 6.5Mbps, 45Mbps, 155Mbps hızları iletim omurgalarında kullanılmaktadır. SDH Günümüzde Amerika Birleşik Devletlerinde geliştirilen SONET (Synchronous Optical Network) standardım da içine alan CCITT tarafından Synchronous Digital Hierarchy (SDH) standardı tanımlanmıştır. SDH iie tek bir transmisyon ortamından iletilecek birden fazla, farklı hızlarda sayısal dizinin çoklanma yöntemi belirtilmektedir. SDH sistemi ile belli bir dereceye kadar esneklik sağlanmakta, sayısal dizinde farklı hızlarda kapasite eklemek çıkarmak kolaylaşmakta ve farklı üreticiler tarafından üretilen cihazların birbirine uyumlu olması sağlanmakta, ve daha geniş bakım olanakları sunulmaktadır. Güvenilir iletim ağ yapışı ve uygun bir enformasyon sisteminin yaratılması telekom operatörlerinin ana hedeflerinden birisidir. Genellikle amaç yatırım ve işletme giderlerini azaltmak ve servis kalitesini artırmak, bit hızları konusunda esneklik sağlayarak servislerin kolay konfigürasyonunu sağlamaktır. Bu amaçlar Synchronous Digital Hierarchy (SDH) ile sağlanabilmektedir. Bu iletim tekniği ile modern ağ gerekleri ve operatörlere daha yüksek hızlarda servis verebilme olanağı sağlanmaktadır. SDH geleceğin çoklu ortam uygulamaları için kullanılabilecek ve ATM (Asynchronous Transfer Mode) için ise ideal bir iletim ortamı sağlayacaktır. SDH sistemi ile ABD ve tüm dünyada ortak iletim hızlarına ulaşılabilmektedir. Her ne kadar ABD'de bu hızlar SONET olarak adlandırılmakta ise de CCITT tavsiyeleri ile ortak bir çerçeveye oturtulmuştur. SONET ve SDH arasında çok küçük ayrımlar vardır; örneğin OC-48 ve STM-16 çoklama yöntemi birbirinden farklıdır. Ancak bu fark veri iletimi için kritik değildir. SDH tavsiyeleri ile fiber optik hat teçhizatlarında standardizasyon da sağlanmaya çalışılmaktadır. Fiber Optik Kablo SDH sistemleri altyapı olarak çeşitli ortamları kullanabilmektedir; bunlar fiber optik, radyo link ve uydu ortamlarıdır. Ancak çalışmaların en yoğun olarak yapıldığı ve kullanımın en yaygın olduğu ortam fiber optik ortamıdır. SDH sistemleri ile STM-16 2.5Gbps hızında bir hat sıradan bir ortam olmuştur. Fiber optik kablo ile iletimde fiziksel sınırlamalar dört ana karakteristikden dolayı olmaktadır. Bunlar, zayıflama (attenuation), (chromatic dispersion) kromatik bozulma, non-lineer etkiler ve polarizasyon bozulması (polarization dispersion) olarak sıralanırlar.Bu etkileri önlemek amacıyla aşağıdaki çalışmalar yürütülmektedir: Tek modlu optik fiber (single mode) iletiminde, non-lineer etkilerin azaltılması için yapılan çalışmalar. Zayıflama limitlerinin optik yükselticiler kullanımı ile aşılması konusundaki çalışmalar. Kromatik bozunum (chromatik dispersion) etkisini azaltabilmek için bozunum etkisi kaydırılmış (dispersion shifted) fiber optik kablo kullanımı konusunda çalışmalar. Yeni zaman paylaşımlı çoklama (TDM) ve dalgaboyu paylaşımlı kodlama (VVavelength Division Multiplexing) teknikleri ile geniş bantlar elde edilmeye çalışılmaktadır. Özellikle WDM tekniği kullanan teçhizat ticari olarak satılmaya ve bazı projelerde kullanılmaya başlanmıştır.VVDM teknolojisi kullanılarak 20 Gbps hızlarına kadar çıkılabilmektedir. Böylece tek veya bir çift fiberden 20Gbps hızına kadar çok geniş bantta bilgi aktarmak olanağı sunulabilecektir. ATM (Asynchronous Transfer Mode) ATM standart çoklama ve anahtarlama tekniğidir. CCITT tarafından B-ISDN için ISO-OSI referans modelinin ilk iki işlevsel katmanını içererek tanımlanmıştır. ATM'in en önemli özelliği her uçda işlemleri en aza indirerek transit hızlarını artırmaktır. ATM ile hızlar ve bantlar talebe göre tahsis edilebilmekte ve arabağlantılarda kanalların karışımı dinamik olarak değiştirilebilmekte ve tahsis edilebilmektedir. ATM paket anahtarlamanın ve devre anahtarlamanın en iyi özelliklerini kullanmaktadır. Bunlar Paket anahtarlamanın; tek bir fiziksel hatta istatistiksel çoklama yöntemi kullanarak ağ yapısından kaynaklanan gecikmelerde azalma sağlamak, devre anahtarlamanın; hücreleri basit ve kısa sürede isteyerek, hata düzeltme işlemlerim uç cihazlara bırakmak olan özellikleridir. ATM her türlü bilgiyi anahtarlayarak veya yarı-sabit bir yöntemle iletebilme yeteneğine sahiptir. Böylece iletim ağı, verilen servislerden bağımsızdır denilebilmektedir. ATM Forum aracılığıyla geliştirilen standartlar ses, veri ve görüntü kullanımı konusunda yoğunlaştırılmışlardır. ATM kamu ağlarında ITU-T (International Telecommunications Union) standartları ile arasında hücre temelli ses, veri, görüntü ve çoklu ortam servislerinin B-ISDN altında verilmesini sağlamaktadır. Hücre anahtarlama (cell relay) sistemi ise yüksek bant genişliğine sahip, düşük gecikmeli anahtarlama ve çoklama teknolojisidir. ATM tabanlı ağlar hücre temelli servisleri, frame relay (çerçeve anahtarlamalı) servisi ve SMDS servislerinin sunumunda kolaylık sağlamaktadır. Benzer teknolojiler özel ağlarda da kullanılmaktadır. Genişbantlı ISDN çok daha yüksek hızlarda veri iletimine olanak sağlar ayrıca sıkıştırılmış görüntü ve çoklu ortam uygulamalarım destekleyen bir kapasiteye sahiptir. Geniş bantlı ISDN için CCITT'nin tanımladığı arayüzler 155Mbps ve 622 Mbps hızlarındadır. Darbant (N-ISDN) ve genişbant ISDN (B-ISDN) uygulamaları arasındaki en büyük fark veri iletim metodudur. Genişbant ISDN uygulamalarındaki yönlendirici ve çoklayıcılarda Asynchronous Transfer Mode (ATM) standardı kullanılmaktadır. DarBant ISDN ise anahtarlama esasına dayanan bir tekniktir. ATM teknolojisinin standartları henüz olgunlaşmamıştır ancak hem bağlantılı hem de bağlantısız hizmetleri destekleyen yapısıyla, hemen herkes tarafından geleceğin veri iletim tekniği olarak nitelendirilmektedir, internet sayesinde çok yaygın olarak kullanılan IP (internet Protokolu)'nun da ATM ortamım verimli kullanacak şekilde uyarlanması ATM teknolojisinin geleceğinin parlak olduğunu göstermektedir. G8 ülkeleri, Avrupa Birliği ülkeleri ve birçok Asya Pasifik ülkesi ATM ağları kurmakta ve işletmektedirler. ATM üzerinde çalışacak veri iletim protokolleri üzerinde yoğun araştırma geliştirme çalışmaları yapılmaktadır. Ticari ATM ağlarının dünyada öncelikle büyük işyerlerinin genişbantlı veri iletişim taleplerine karşılık vermek üzere yaygınlaşacağı tahmin edilmektedir. Frame Relay Frame Relay (FR, Çerçeve Anahtarlama) sadece data uygulamalarının söz konusu olduğu paket anahtarlamalı X.25 protokolüne dayanan ağların devamı olarak görülmektedir. Özellikle, frame relay LAN bağlaşımı ve LAN'ler arası trafik uygulamalarında daha büyük data çerçevelerini işleyebildiği için X.25'e göre üstündür. LAN'dan LAN'a veya LAN'dan WAN'a olan yüksek hızlı bağlantılarda Frame Relay ile performansın iyileştirilmesi ve iletim maliyetlerinin düşürülmesi hedeflenmektedir. Frame Relay, X.25 paket anahtarlamalı ağların istatistiksel çoklama yöntemini ve ortak port kullanımım, TDM devre anahtarlamanın yüksek hız ve minimum gecikmesini almıştır. Ancak Frame Relay çerçevede hata kontrolü ve hata olduğunda yeniden gönderme talebi gibi, tüm ikinci katman işlemlerini kaldırmıştır. Pek çok protokol işlevleri kullanılmadığı için X.25'e göre gecikme 10 kat daha az olmaktadır. Frame Relay servisi için; uç cihazlarında akıllı üst düzey protokollerin çalıştığı, hatasız iletim hatlarının olduğu, uygulamaların değişken gecikmeleri tolere edebilecek nitelikte olduğu varsayılmaktadır. Frame Relay, ses gibi gecikmeye hassas trafik için uygun değildir, ancak LAN'dan LAN'a ve LAN'dan WAN'a kısa süreli yoğun trafiğin olduğu uygulamalarda değerlendirilmektedir. Frame Relay değişken uzunluklarda çerçeve kullanmakta ve sadece bağlantı temelli yollarda çalışmaktadır. Frame Relay sanal devreleri, ağ operatörü tarafından aktive edilen sabit sanal devrelerle (PVC) sağlanmaktadır.Frame Relay anahtar ve uç cihazları deneysel düzeyde anahtarlamalı sanal devre (SVC) desteklemektedir. Frame Relay arabağlantısı 56Kbps, Nx64Kbps, ve 1.544Mbps veya 2.048Mbps hızlarında erişim sağlamaktadır.Internet'in gelişmesi sonucu yüksek hız bağlantılara olan talep sonucu 45 Mbps ara bağlantılarda tanımlanmıştır. Frame Relay ayrıca ağın göreceli olarak daha düşük hızda veri hatları ile genişletildiği ATM omurga ağlarda erişim yöntemi olarak görülmektedir. Frame Relay Forum ve ATM Forum arasında senkron bir anlaşma ile 1995 yılının ilk yarısında ATM ve Frame Relay arasında (PVC - Permenant Virtual Circuit), Kalıcı Sanal Devre ortamlarında ortak çalışma prensipleri geliştirilmiştir. Frame Relay ile bir kamu ağından servis alınabileceği gibi özel ağlarda da kullanılabilmektedir. SMDS (Switched Multimegabit Data Service) SMDS (Avrupa'da CBDS olarak adlandırılmaktadır) servisi Metropolitan Alan Ağları (MAN) veya geniş alan ağları (WAN) omurgası üzerinde yerel alan ağı (LAN) imiş gibi performansa sahip bağlantısız (connectionless), yüksek hızlı paket/hücre anahtarlama sağlamaktadır. Burada önemli olarak vurgulanması gereken şey SMDS'ın bir teknoloji değil servis oluşudur.1980'lerin sonlarında Bell Communications (Beellcore) tarafından daha sonra da yerel Bell işletme Firması (Regional Bell Operating Companies - RBOC) araştırma kolu tarafından teknik tanımları/spesifikasyonları yapılmıştır Bağlantısız veri ağ uygulamaları amacıyla tasarlanan SMDS , bir kaç önemli özelliği; evrensel adresleme yöntemi ve (multicasting) çoklu yayın gibi uygulamaları kullanıcıya sunmaktadır. SMDS hizmet sunucuları 1990'larda SMDS servisini sürdürebilmek ve müşterilerin Frame Relay taleplerine karşı koyabilmek için uğraş vermişlerdir. Gelecekte SMDS'in yerini düşük hız tarafında Frame Relay'e, yüksek hız tarafında da ATM'ye bırakacağını söyleyebiliriz. FDDI ve FDDI II Metropolitan Alan Ağlarında (MAN) kullanılan bir ortamdır. 1982 yılında Amerikan Ulusal Standartları Enstitüsü (ANSI) tarafında X.3T9.5 olarak tanımlanmıştır. Super bilgisayarlar arasında yüksek hızlı omurga ağ oluşturmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu çalışma ile Fiber Distributed Data lnterface(FDDI, Fiber dağıtık veri arabirimi) standartları oluşturulmuştur. FDDI paket anahtarlamalı, etiket-aktarımlı (token passing), halka tabanlı ağ teknolojisidir. Bit hızı lOOMbpsdir ve fiber veya bakır kablolar üzerinden iletim sağlanmaktadır. FDDI gerçek zamanlı ses ve görüntü uygulamalarım taşıyamamakta ve hızı bazı genişbantlı hizmetler için yetersiz kalmaktadır. FDDI ile dağıtık LAN, sunucular ve yüksek performanslı iş. istasyonları bağlanmaktadır. FDDI II bazı düzeltmeler ve geliştirmelerle ses ve görüntü taşıyacak şekilde düzeltilmiştir. Ancak bu çalışmalar ve servisler ATM standartlarının oluşmasıyla etkinliklerini kaybetmektedirler. DQDB (Dual Queue Dual Bus)-IEEE 802.6 DQDB istatistiksel çoklama yöntemi kullanarak fiber optik ortamların geniş bant olanaklarının ortak kullanımı için geliştirilmiştir. DQDB Metropolitan Alan ağ teknolojisi olarak tekyönlü ikil veri yolu kablolaması kullanarak (duplex) iki yönlü iletişim sağlamaktadır. IEEE 802.6 standardındadır. Üç tür topoloji kullanılabilmektedir: noktadan noktaya; bir kaç yüz kilometrelik uzaklıklar için MAN-MAN bağlantıları için tasarlanmıştır. çoklu erişim noktası veriyolu kullanımı ile 150 metreye ulaşılmaktadır. açık döngü veriyolu topolojisi (öpen loop bus topology) kullanılarak güvenirlilik artırılmaya çalışılmaktadır. DQDB fiber optik kablo için LAN'lar MAN'lar, ve WAN'lar arası ortak çalışma için tasarlanmıştır. Ayrıca koaksiyel kablo, (twisted pair) bakır kablo, sayısal mikrodalga ve radyo dalgaları ile çalışabilmektedir. Ancak bu sistemlerin iyi çalışabilmesi için hata oranlarının düşük olması gerekmektedir. 802.6 standardı ile 155Mbps hızına kadar farklı iletim hızları topolojiye de bağlı olarak kullanılabilmektedir. DQDB erişim yöntemi olarak hem isokronous hem de asenkron iletişime olanak tanıyan hücre tabanlı bir sistemdir. Hücre işlemleri bu iki tip iletişim için farklıdır. Her hücrede 53 byte vardır: 48 byte bilgi, 5 byte başlık bilgisi için ayrılmıştır. ATM hücrelerine benzemekle birlikte başlık bilgileri farklıdır. Veri yolunda hücreler 125 mikrosaniyelik bir zaman dilimine formatlanmışlardır. Çerçeveler bir istasyonun sadece üretici olduğu düşünülerek tasarlanmıştır, ancak bir arıza olduğunda diğer istasyonlar da bu görevi üstlenebileceklerdir. Servislere öncelikler tanımlanabilmektedir.Böylece ağ yönetimi işaretleşme ve bakım gibi bilgilere öncelik verilebilmektedir. İnternet Telefonu İnternet'te böyle bir talebin olmasının nedeni yerel konuşma ücreti ödeyerek uzun mesafe konuşma yapma olasılığıdır. Bir internet telefonu uygulaması için en önemli problem TCP/IP protokolunun internet üzerinde gerçek zamanlı, sabit hızda ve kesintisiz bir ses iletimine uygun olmamasıdır. Ses bir uçta sayısal olarak kodlanır ve bağlantılı veya bağlantısız olarak karşı taraftaki alıcıya veya alıcılara gönderilir. internet kullanıcılarının bugün çoğunlukla düşük hızlı bağlantılar ve dinamik IP adresleri kullanıyor olmaları sorunlar yaratmaktadır. Düşük hız sorunu sayısallaştırılmış ses işaretlerinin sıkıştırılmasıyla, dinamik IP adresi sorunu ise İnternet Servis Sağlayıcının ses kullanıcılarına belli IP adresi vermesiyle çözülür. Kullanılan yöntemlerin hiçbiri standart değildir ancak İnternet'in gelişimi içinde ilgili standartların oluşturulması ve bant genişliklerinin artmasıyla İnternet telefonunun yaygın bir kullanım alanı bulacağı beklenmektedir. Yeterli bant genişliği sağlandığında görüntülü telefon ve konferans uygulamaları da mümkün olacaktır. Frame Relay Telefonu Frame Relay telefonunda da benzer bir yaklaşım söz konusudur. Ses kalitesi garanti edilemez. Özel FRAD (Frame Relay Access Device - Frame Relay Erişim Cihazları) ile ses sayısallaştırılır ve sıkıştırılır. Bu cihazlar ile PABX, fax, telefon setleri ve yerel alan ağları bağlanabilir. Erişim Ağları Mevcut yerel çevrim, abonenin uç birimi ile yerel santral arasında işaret taşıyan bir çift bakır telden oluşmaktadır. Bu çevrimin konfigürasyonu, hemen her yerde aynıdır, çünkü bakır bir tel üzerinden elektriksel bir işareti kuvvetlendirmeden taşıyabileceğiniz uzaklığın bir sınırı vardır; ortalama bir yerel çevrim 3-5 km uzunluğundadır, ve Ağ'ın santraldan yayılımı bir ağaç yapısı içinde olur. Sıkıştırma, saklama ve iletim teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde, artık her haberleşme altyapısı daha zengin hizmetler verebilir ve bilgi dağıtımı için ucuz bir seçenek oluşturur hale gelmiştir. Bunun sonucunda, yerel çevrimin potansiyel değerini salt telefon geliri ile sınırlı değildir. Gelinen teknolojik yetkinlik sayesinde artık telefon hizmeti başka hizmetlerle birleştirilebilmektedir. (TV yayını, yeni çoğul ortam uygulamaları, anında bilgiye erişim gibi.) Telefon Ağları Yerel çevrim yakın zamana kadar kamu telefon haberleşmesi için kullanılmıştır. Başka çoğul ortam servisleri için kullanılmamasının nedeni, çevrimin yetersizliğinden çok, böyle servislerin olmayışı ya da teknik olarak uygulanabilir olmayışı idi. O halde, çoğul ortam servislerinin ortaya çıkışı mevcut abone çevriminin olanaklarını sonuna kadar zorlayacaktır. 4 kHz'lik bant genişliği, herhangi bir modülasyon tekniği uygulanmadan elde edilebilen kapasitedir. İleri modülasyon teknikleri uygulanarak, yerel çevrimden taşınabilecek enformasyon miktarını 8-10 Mbps'lara kadar çıkarmak mümkündür. Modemler ile halen V.34 standardıyla 33.6 kbps değerine çıkabilen iletim hızı, başka yollarla daha da artırılabilmektedir. Bunların en basiti "sayısal abone hatları" dır (DSL). ISDN'in 1980'lerde ortaya çıkmasıyla önem kazanan DSL, 5.4 km. ye kadar 160 kbps hızlarda veri taşıyabilmektedir. ADSL, HDSL ve VDSL ile bu oranlar daha da artmakta ancak mesafeler kısalmaktadır. Teknoloji değiştikçe modemlerin yapışı da değişmiş, hızları ve kullanılabilirlikleri artmıştır. Geleceğin modemleri daha kompakt ve daha da hızlı olacaktır. Ancak, ISDN ve ATM Ağlarının yaygınlaşmasıyla ve sayısal iletimin büyük hızlarda ve düşük hata oranlarında iletime olanak sağlaması nedeniyle modemlerin zaman içinde sahneden çekilmesi sürpriz olmayacaktır. Kablo TV Ağları (Eş-eksenli ve Karma) Kablo ağları telefon ağlarından tamamen farklıdır. Evlere gelen hat, burulu çift bakır tel olmayıp bir eş eksenli kablodur. Bu kabloların bant genişliği 1 GHz in üzerinde olup, şu anda yalnızca tek yönlü olarak analog TV işaretlerinin yayınında kullanılmaktadır. Geniş-bantlı ve etkileşimli hizmetler doğrultusunda talebin yaygınlaşmasıyla kablo TV ağlarının yeteneklerinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar da başlamıştır. Eski ağlar salt eş eksenli kablolardan oluşurken günümüz kablo TV ağları karma fiber/eş eksenli (HFC) ağ mimarisi kullanılarak oluşturulmaktadır. Önümüzdeki yıllarda kablo modemi teknolojilerinin de kullanımının giderek yaygınlaşması beklenmelidir. 2005 yılma gelindiğinde dünyada 20 milyon abonenin kablo modemi kullanacağı ilgili kuruluşlar tarafından tahmin edilmektedir. Kablo modemi, aslında geçici bir çözüm yolu olup, 2005'den sonra kullanımının doyuma ulaşacağı ve yerini ATM ağlarına terkedeceği öngörülmektedir. Geniş-Bant Erişim Teknolojileri Genişbant erişim sunmak için ideal ortam fiber optik kablodur, ancak fiber kablonun ve ilgili servislerin sunulmasının maliyetinin yüksek olması fiber teknolojisinin yaygınlaşmasını engellemektedir. Kaba bir hesapla, 10 milyon evi fiber optik kablolarla bağlamanın maliyeti 15-20 milyar dolar civarındadır. Fiber ile eş eksenel kabloları karma bir biçimde (HFC) biraraya getirme çabaları da şimdilik sınırlı başarı kazanmıştır. Öte yandan telefon şirketlerinin elinde milyonlarca kilometrelik bakır hat bulunmaktadır ve şirketler bu altyapıyı da değerlendirmek istemektedirler. Mevcut modem teknolojileri bu bakır hatları değerlendirmektedir. Şimdilik bu hatlarda en iyi başarımı DSL (Digital Subscriber Line - Sayısal Abone Hattı) teknolojisi göstermektedir. ADSL (Asymmetric Digital Subscriber Line) DSL teknolojilerinin içinde ADSL'in önemli bir yeri vardır. ADSL tek bir kuvvetlendiricisiz bakır hat çevriminin bant genişliğini büyüten asimetrik dupleks bir iletim sistemidir. ADSL ile aşağı yönde 6-9 Mbps, yukarı yönde 640 kbps lik bir hızda veri iletimi sağlamak mümkündür. ADSL servisleri geniş bantlı erişim ağlarının bir tamamlayıcısı olarak görülmelidir. Genişbantlı erişim altyapısı 100 Mbps trafik geçirebilen fiber optik kablolarla yenilenirken, ADSL uzun yıllar boyunca aradaki boşluğu dolduracaktır. ADSL'in asimetrik yapışı internet ya da benzer veri kaynaklarına ulaşıp tek yönde veri aktarımı yapmak isteyen aboneler için en elverişli uygulamadır; bu tür kullanıcılar ağ'a doğru basit sorgulama bilgileri göndermekte ve yukarı yönde çok daha dar bant genişlikleri yeterli gelmektedir. ADSL'in en önemli üstünlüklerinden biri, üç kanal geçirebilmesidir - çok megabitlik servis sağlayıcıdan aboneye kanal, orta hızda çiftyönlü bir kanal ve bildiğimiz telefon kanalı. Bunun anlamı, halen ulusal enformasyon altyapısını oluşturan bakır kaloların üzerinden aynı anda yüksek çözünürlüklü görüntü geçirebilmekte, internet'e erişim sağlamakta ve telefon konuşmalarını geçirmektedir. DSL teknolojilerini çekici kılan başka bir olgu ise, telefon santrallarında ya da ağlarında önemli bir değişiklik gerektirmemeleridir. Santrallarda bütün gereken, bir erişim konsantratörü ya da ADSL çoğullayıcının içinde yer alacak olan bir ADSL abone kartıdır. HDSL (High-bit-rate Digital Subscriber Line) HDSL, T1 ya da E1 hızlarında simetrik olarak iletim sağlayabilen bir DSL teknolojisidir. HDSL T1(E1) işaretlerini 4 km ye kadar 0.5 mm lik hatlardan tekrarlayıcısız olarak iletmektedir. Tekrarlayıcı kullanarak mesafeler daha da artırılabilmektedir (12km). Ancak, T1 (1.5 MBps) hızı için 2 tel çifti gerekmekte, E1 (2MBps) hızı için ise 3 tel çifti gerekmektedir. 2-3 tel çifti gerekiyor olması nedeniyle telefon işletmecileri tarafından pek kabul görmemektedir. Günümüzde HDSL, şirketler tarafından, kendi intranetlerine erişimde, internet'e erişimde, görüntülü konferans uygulamalarında T1/E1 devrelerinin bir uzantısı olarak kullanılmaktadır. SDSL (Symmetric Digital Subscriber Line) SDSL teknolojisi HDSL'e çok benzemekte ve onunla aynı hızlarda çalışmaktadır. Farklılık, SDSL'in gerektirdiği tel sayısındadır. HDSL 2 ya da 3 tel gerektirdiği ve yalnızca veri iletip sesi geçirmediği halde, SDSL tek hat üzerinde çalışır ve bu tek hattın üzerinden telefon, veri ve çoğulortam trafiği geçirebilir. SDSL'in bu özelliği, mesafe bakımından telefon için 3 km ve T1 için 3.5 km ile sınırlı olmasına karşın onu çift yönlü işletme uygulamaları ve görüntülü konferans için çekici hale getirmiştir. RADSL (Rate Adaptive Digital Subscriber Line) RADSL'in en büyük özelliği, bakır hattın uzunluğuna ve gürültü oranına bağlı olarak bant genişliğin! dinamik olarak ayarlayabilmesidir. Bu ayarlamayı 300 ya da 400 kbps aralıklarda artışlarla yapmaktadır. RADSL, abonelere kullandıkları uygulamaya uygun olarak istedikleri zamanda istedikleri bantgenişliğini esnek bir biçimde sağlar. Örneğin, bir şirketin uzak bir şubesindeki abone 2.5 Mbps'lik bir RADSL hattı kullanarak, şirket merkezinden gidiş yönünde 1 Mpbs, geliş yönünde 2.5 Mbps hızında dosya transferi yaparken, 384 kbps'lik simetrik bir görüntülü konferans uygulamasına geçebilecektir. Ya da PC'sindeki farklı uygulamalar için, onlara uygun farklı modlarda ve farklı bant genişliklerinde çalışabilecek şekilde PC'sini programlayabilecektir. Çeşitli pazar araştırmacıları ADSL teknolojisinin yerini yavaş yavaş RADSL'e terkedeceğini, ve RADSL'in yeni nesil xDSL ürünlerinin temeli olacağını söylemektedirler. VDSL (Very High-bit-rate Digital Subscriber Line) VDSL (Very High-bit-rate Digital Subscriber Line) ADSL e çok benzeyen bu DSL teknolojisi, Telefon ve ISDN servislerinin yanında geliş yönünde 55.2 Mbps, gidiş yönünde 19.2 kbps-2.3 Mbps arası hızlarda çoğul ortam trafiği geçirebilmektedir. VDSL, ADSL'de olduğu gibi frekans bölmeli çoğullama uygulamakta, transmisyon hızları aynı ise simetrik olarak da çalışabilmektedir. VDSL'in ADSL den en belirgin farkı iletim mesafesinin azlığındadır. 13 Mbps hız için 1.5 km, 55.2 Mbps için 300 m lik mesafelerden daha öteye erişememektedir. VDSL'in temel bir kullanım alanı, FTTN (Fiber to The Neighborhood) uygulamalarında görülmektedir. Santraldan gelen fiber hattının sonlandığı bir optik ağ ünitesi (ONU) ile ev ya da işyerine bağlı olan tek bir bakır hat arasında uygulanan VDSL, binanın yakınlarına kadar gelen fiber hattını, evlere eski ya da yeni döşenen bakır hatlar üzerinden bağlamaktadır. Ya da bir gökdelenin bütün katlarına VDSL ile katlararası kısa mesafeli hatlarla ulaşılabilmektedir. ADSL ise her kattan santrala kadar uzanan bakır hatlarda kullanılır. VDSL, gelecek vaadeden bir teknoloji olarak görülmektdir. IDSL (Integrated Digital Subscriber Line) ADSL servislerinin gecikmesi üzerine, tıkanmalardan bunalan abonelere kısa vadede çözüm sunmak, onlara orta hızlarda internet ve uzak LAN erişimi sağlamak için geliştirilmiştir. IDSL, isminden de anlaşıldığı gibi, 2 tane 64kbps "B" kanalım alır (biri ses, diğeri veri taşımaktadır) her iki taşıyıcı kanalı da veri taşıyan bir veri servisine dönüştürür. Darbant ISDN deki 2B1Q işaretleşmesini kullanır, her iki yönde toplam 128 kbps hızına erişir ve 5.5 km mesafeye kadar gidebilir. Bu bağlamda simetrik bir servistir, düşük düzeyde görüntülü konferans, internet ve LAN'lara uzaktan erişim için kullanılabilir. ISDN Darbant ve IDSL servisleri, enformasyonu yönlendirme şekillerine göre kökten farklıdırlar. ISDN Darbant servisleri anahtarlamalı servislerdir ve telefon santrallanndan geçerler; IDSL ise tahsis edilmiş bir noktadan noktaya bağlantıdır, bir omurganın frame relay ağı ya da veri ağına yönlendirilmiştir. xDSL Teknolojilerinin Yaygınlığı xDSL servislerinin yaygınlaşması yavaş olacaktır. Ağırlık ADSL de gözükmektedir. ISP'lerin HDSL, SDSL, IDSL ve ADSL den oluşan geniş bir portföy oluşturmaları beklenmektedir. xDSL"ın dünyada yaygınlaşması 2000 yılından itibaren büyük oranda kullanılacaktır. RADSL önde olacak, bunu HDSL izleyecektir. IDSL/SDSL ve VDSL'de pazardaki yerlerini alacaklardır. ADSL/RADSL pazarı küçük işletmeleri ve SOHO (Small Office - Home Office) uygulamalarım hedeflemektedir. Büyük şirketler, ADSL kullanmak yerine fiber üzerinden T3/E3 hızıyla çıkacaklardır. Diğer Teknolojiler Geniş bantlı ağlara erişim için diğer teknolojiler FITL (Fiber in The Loop - Abone Döngüsünde Fiber) başlığı altında sayılabilecek FTTH (Fiber To The Home - Eve Kadar Fiber) ve FTTC (Fiber To The Curb - Binaya Kadar Fiber) uygulamalarıdır. Her üçüyle de ATM ağlarına bağlanmak mümkündür. Maliyetlerinin çok yüksek olması bugün için bu teknolojileri erişilmez kılmaktadır, ancak gelecekte iyice artan bant genişliği ihtiyacı bu uygulamaları kaçınılmaz hale getirecektir. Sabit Telsiz Erişim Teknolojileri Kısaca FRA (Fixed Radio Access - Sabit Radyo Erişimi) diye anılan sabit telsiz erişim sistemleri kullandıkları teknolojilere göre üç grup'altında toplanır: Kordonsuz teknolojiler (DECT, CT2 vb.) Özgün teknolojiler Kordonsuz teknolojiler, kendileri bağımsız çalışacak bir ağ oluşturmayıp, çalışabilmek için telli bir ağa ihtiyaç gösterdikleri ve telli ağların uzantısı gibi çalıştıkları için eski işletmeciler tarafından tercih edilmektedirler. DECT, yüksek trafik yoğunluğu ve kısa mesafe erimi nedeniyle, mevcut altyapının artan oranda kullanılması açısından uygun bir çözümdür. Bu nedenle altyapıyı elinde bulunduran eski işletmeciler tarafından kullanılması beklenir. Uygulamalar kent merkezlerinde olabileceği gibi , mesafe açısından uygun olan kırsal bölgelerde de olabilir. Özgün Teknolojiler Özgün teknolojiler, gereksinmelere uygun olarak en iyi çözümleri sunmaktadırlar. Bağımsız ağlar oluşturmaya uygun olmaları nedeniyle, özellikle yeni giren işletmeciler tarafından tercih edilmektedirler. Kırsal uygulamalarda başarılı olmaları nedeniyle eski işletmeciler tarafından da kullanılmaktadırlar. Servis saydamlığı sağlanabilmektedir. Çalışma frekansları mevcut ya da tahsis edilen frekans bandında çalışacak şekilde düzenlenmektedir. DECT kadar yüksek trafikleri kaldırmasalar bile orta yoğunluktaki trafikleri kaldırabilmektedirler. Bu teknolojilerde kullanılan çoklu erişim teknikleri FDMA, TDMA, CDMA ya da bunların kombinasyonundan oluşan hibrit tekniklerdir. Bu çoklu erişim teknikleri hakkında bilgi bir sonraki bölümde verilmiştir. Bu tür sistemler 1 GHz ile 11 GHz arasındaki frekanslarda çalışırlar. Kanal sayısı, kapasite, erişim mesafesi ve veri hızı açısından kullanım amacına göre optimize edilirler. Yalnızca sabit telsiz erişim için düşünülmüşlerdir. Gezginlik özellikleri yoktur. Gezginliğin olmaması, Doppier etkisin! gidermek, hücre geçişi ölçümleri yapmak, lokasyon bilgilerim sürekli güncellemek gibi teknik zorlukları ortadan kaldırmaktadır. Hücre çapları kırsal yörelerde 20km hatta 30 km'ye kadar çıkabilmektedir. 144 kbps'e kadar hızlarda veri iletimi yapan sistemler mevcuttur. Bu sistemlerin en büyük avantajı olan işletmecinin gereksinimine göre optimize edilmiş olmaları, aynı zamanda en büyük dezavantajlarını oluşturmaktadır. Çünkü, geliştirilen teknoloji standart değildir. Bu da tek bir üreticiye bağımlı kalma sonucunu doğurmaktadır. BRAN (Broadband Radio Access Networks) BRAN 1997 yılında bir ETSI projesi olarak kabul edilmiş ve standartlarının geliştirilmesine başlanmıştır. BRAN hizmetten bağımsız bir radyo erişim ağı veya sistemi olarak değerlendirilmelidir. Pazar isteklerinin iletişim endüstrisini çok hızlı bir biçimde çoğul-ortam uygulamalarına yöneltmesi ve ileri enformasyon hizmetlerini sunmaya zorlaması geniş bantlı radyo erişim ağlarının (veya sistemlerinin) standartlaştırılıp geliştirilmesini hızlandırmıştır. Zaten, hizmet temin ediciler (service providers) müşterilerine erişmek için ucuz, rekabet edebilen ve radyo erişim teknolojisi esasına dayalı yeni teknolojiler denemektedirler. BRAN projesinin amacı yukarda belirtilen gereksinimleri karşılayabilen ve hizmetten bağımsız geniş bantlı radyo erişim ağlarının geliştirilmesi için gerekli standartları geliştirmektir. Bu geniş bantlı radyo erişim ağları, gerek mevcut hizmetleri (PSTN ve ISDN) ve gerekse gelecekteki hizmetleri (B-ISDN) etkili bir biçimde taşıyabilme ve eriştirme yeteneklerine sahip olmalıdırlar. En azından 25Mbps hızındaki kullanıcı ağ arabağlantısında devre anahtarlamalı, paket anahtarlamalı ve ATM protokolleri (transport protocols) desteklenmelidir. BRAN günümüzde konutlarda ve iş yerlerinde kullanılan telli erişim sistemlerinden ADSL, VDSL ve kablolu modemlere bir alternatif ve rakip sistem olarak geliştirilmektedir. BRAN RFA (Radio Fixed Access) ve CPA (Cordless Premises Access) sistemlerim (veya erişim ağlarını) tanımlarken ve standartlarım belirlerken aşağıdaki hedefleri de yerine getirmeyi amaçlamaktadır - 25 Mbps'ten 155 Mbps'e varan erişim hızı, - 50 m yarıçaplı bir alandan 15 km yarıçaplı bir alana kadar erişim alanı, - Ana ağdan (core network) bağımsız bir yapı. BRAN projesinin hedefi tüm projeyi ise 2005 yılında tamamlamaktır. WATM (Wireless ATM) VVATM ATMF (ATM Forum) WATM WG (VVorking Group: Çalışma Grubu) tarafından geliştirilen ATM temeline dayalı bir telsiz erişim ağıdır (veya sistemidir). İsminden de anlaşılacağı gibi ATMF bir resmi standart organizasyonu değildir. Ancak dünyanın belli başlı tüm firmaları (bu firmalar arasında Boeing ve NASA da bulunmaktadır.) tarafından desteklenen ve daha önce standart organizasyonları (ITU-T ve ETSI) tarafından geliştirilen ATM standartlarım hızlı bir biçimde uygulamaya girebilecek hale getirmeye çalışan bir kuruluştur. ATMF bazen mevcut standartları değiştirerek bazen yeni standartlar ilave ederek (örneğin WATM ile ilgili standartlar) ATM standartlarım kolayca uygulanabilir hale getirmeye çalışmaktadır. WATM tamamen ATM temeline dayalı bir sistemdir. Diğer bir deyimle WATM mevcut ATM protokol yasasına ve ağ mimarisine telsiz erişimi ve gezginliği destekleyecek şekilde ilaveler yapılarak geliştirilen bir telsiz erişim ağıdır. Bir örnek verecek olursak mevcut B-ISDN UNI (User Network interface) protokolü olan DSS2 (Digital Subscriber Signaling No.2) protokolüne bazı WCI (Wireless Control information) ve MCI (Mobile Control information) bilgileri veya mesajları ilave edilerek bu protokollerin WATM gereksinimlerini karşılaması sağlanmaktadır. Belli başlı gezginlik özellikleri olarak yer değiştirme (roaming), devir-teslim (handover) ve gezginlik yönetimi (mobility management) özelliklerini sayabiliriz. Ayrıca, WATM terminal gezginliği (terminal mobility) yanında baz istasyonu gezginliğini de (BS mobility) desteklemektedir. Baz istasyonu gezginliği genellikle askeri amaçlar için kullanılan gezgin iletişim sistemleri için önemli ve gerekli bir özelliktir. WATM bütün B-ISDN hizmetlerini (çoğul-ortam hizmetleri dahil) 25Mbps hızından 155 Mbps hızına kadar gezgin bir alanda sunmayı amaçlamaktadır. Akla gelen ilk soru BRAN (Broadband Radio Access Network) ile WATM arasındaki fark nedir olacaktır. BRAN hizmetten bağımsız bir radyo transfer ve erişim sistemi olup, çok kısıtlı gezginlik hizmeti sunar. Oysa WATM, tüm B-ISDN hizmetlerini (155 Mbps hızına kadar) en karmaşık gezginlik hizmetleriyle (terminal gezginliği ve baz istasyonu gezginliği dahil) birlikte sunacaktır. WATM tüm sabit ve gezgin ağlarla ara bağlantılar vasıtasıyla uyumlu çalışmayı da hedeflemektedir. Gezgin Telekomünikasyon Ağları Kullanılan teknolojiler açısından hızla gelişme gösteren gezgin telekomünikasyon sistemleri 5 ana başlık altında incelenebilir Hücresel sistemler Profesyonel Telsiz Sistemleri Kablosuz telefon sistemleri Mesaj (çağrı sistemleri) Uydu sistemleri Hücresel sistemler Hücresel sistemler analog veya sayısal teknolojileri kullanmakta olup en hızlı büyüyen telekomünikasyon pazarını oluşturmaktadır. Bu sistemler PSTN'e erişimin yanı sıra ileri telekomünikasyon servisleri de sunmaktadır. Analog 1. Nesil Sistemler Analog teknolojiyi kullanan 1. Nesil hücresel gezgin sistemlerin başlıcaları AMPS (Advanced Mobile Phone Service), TACS (Total Access Communication System) ve NMT (Nordic Mobile Telephone)'dir. Bu sistemler gelecekte varlıklarım sürdüremeyeceklerdir. Sayısal 2. Nesil Sistemler 2. Nesil sayısal hücresel gezgin sistemlerin başlıcaları ise IS-54 , IS-95, GSM (Global System for Mobile Communications - Gezgin İletişim için Küresel Sistem), DCS-1800 (Digital Cellular System 1800 - Sayısal Hücresel Sistem 1800) ve PDC(Personal Digital Cellular - Kişisel Sayısal Hücresel Sistem)'dir. 1996 yılı itibarıyla tüm dünyada 82 milyon hücresel sistem kullanıcısı bulunmakta olup bu sayının 2000 yılma kadar 200 milyona ulaşması beklenmektedir. Sayısal 3. Nesil Sistemler 3. Nesil sayısal hücresel gezgin sistemlerin gelişim süreci devam etmekte olup bu sistemler Avrupa'da PCN (Personal Communications Network - Kişisel İletişim Ağı) Amerika'da ise PCS (Personal Communications Services - Kişisel İletişim Hizmetleri) adıyla anılmaktadır. PCN/PCS kavramının temeli yerden ve zamandan bağımsız olarak kişisel komünikasyon hizmetlerinin sunulmasıdır. Çeşitli gezgin telekomünikasyon sistemlerinin ortak bir alt yapı içerisinde entegre edilerek sistem kullanıcılarına daha gelişmiş servisler sunabilmek fikrine dayalı UMTS (Universal Mobile Telecommunications Systems - Evrensel Gezgin Telekomünikasyon Sistemleri) ve FPLMTS (Future Public-Land-Mobile Telecommunications Systems -Gelecek Kamu-Yer-Gezgin Telekomünikasyon Sistemleri) kavramları da 3.Nesil gezgin telekomünikasyon sistemleri içerisinde değerlendirilebilir. Profesyonel Telsiz Sistemleri Profesyonel Telsiz Sistemleri'nin . hücresel sistemlerden temel farkı kullanım felsefesidir. Kendi içinde de kullanım özelliklerine göre çeşitli şekillerde isimlendirilmiştir. Bu isimler, Avrupa da PMR (Private Mobile Radio - Özel Gezgini Radyo) ve PAMR (Public Access Mobile Radio - Kamuya Açık Gezgin Radyo), Amerika da ise SMR (Specialized Mobile Radio - Özel Amaçlı Gezgin Radyo) ve ESMR (Enhanced Specialized Mobile Radio - Geliştirilmiş Özel Amaçlı Gezgin Radyo) olarak sayılabilir. PMR kullanıcı gruplarına özel tahsisli kanal kullanımı anlamına gelirken, PAMR da konuşma kanallarının birden fazla kullanıcı grubu tarafından ortak kullanımı anlamına gelmektedir. Amerikan kullanımı, SMR/ESMR, ise sistemi diğer kablosuz haberleşme sistemlerinden ayırmak amacıyla "özel amaçlı " anlamında kullanılmaktadır. Analog 1. Nesil Telsizler Profesyonel Telsiz Sistemleri, sistemlerin ilk ortaya çıkarıldığı zaman dilimindeki teknolojik gelişmelerin henüz ekonomik ve kullanılabilir bir sayısal sistem ve cihaz tasarımına izin vermemesi ve mevcut kullanıcı taleplerinin de analog sistem ve cihazlar ile karşılanabilir olması sebebiyle analog olarak tasarlanmışlardır. Yaygın olarak kullanılmakta olan birinci nesil analog telsiz sistemlerine örnek olarak, konvansiyonel Ortak baz istasyon (CBS-Common Base Station) sistemleri, Geniş Alan Kaplama (WAC-Wide Area Covarege) Sistemleri ve Trank Telsiz Sistemleri verilebilir. Sayısal 2. Nesil Sistemler Profesyonel telsiz sistemlerinin yaygın olarak kullanılması sonucu, bu sistemlerin bilgi taşıma ortamı olarak kullandıkları frekans spektrumunda ihtiyaca cevap verememe problemleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu nedenle frekans spektrumunun etkin kullanımı ve veri haberleşmesi ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla kablosuz sistem ve terminaller sayısal teknolojiler desteğinde yeniden tanımlanmış ve tasarlanmıştır. Böylece ikinci nesil profesyonel telsiz sistemleri ortaya çıkmıştır. Günümüzde kullanılmakta olan ikinci nesil profesyonel telsiz sistemlerine EDACS, APC025, IDRS, TETRAPOL ve TETRA örnek verilebilir. Bu sistemlerden ilk dördü mevcut analog sistem ve "telsizler ile de uyumlu olabilmek amacı ile hem analog hemde sayısal modlara sahip olarak tasarlanmışlardır. TETRA sistemi ise sadece sayısal moda sahiptir. Kablosuz Telefon Sistemleri Gezgin telekomünikasyon sistemlerinin diğer bir parçasını oluşturan kablosuz telefon sistemleri, analog (CT-0 (Cordles Telephone-0 - Kordonsuz Telefon-0), JCT (Japanese Cordless Telephone - Japon Kordonsuz Telefonu), CT-1 (Cordless Telephone-1 - Kordonsuz Telefon-1)) ve sayısal (CT-2 (Cordless Telephone-2 -Kordonsuz Telefon-2), DECT (Digital Enhanced Cordless Telephone - Sayısal Geliştirilmiş - Kordonsuz Telefon), PHS (Personal Handy Phone System - Kişisel El Telefon Sistemi) kablosuz telefon sistemleri olarak iki grup altında incelenebilir. Bir Avrupa standardı olan DECT teknolojisinin Darbant ISDN hizmetlerini desteklemesi ve gezgin kullanıma izin vermesi sebebi ile pazar başarısının daha yüksek olması beklenmektedir. Yerel Alan Ağları İki veya daha çok bilgisayarın yakın mesafede (aynı bina, kampus, vb.) veri iltişimi yapabilecek teknoloji ile bağlanmaları LAN (Local Area Network - Yerel Alan Ağları)'nı oluşturmaktadır. Veri iletişiminin iş dünyasında verimi arttırması yerel ağların hızla yayılmasını sağlamaktadır. Yerel alanda birçok teknoloji mevcuttur. Bu teknolojilerin bir kısmı ATM teknolojisini yerel ağlarda kullanmaktadır. LANE (LAN Emulation) Yerel alan ağlarının veya istemci ve sunucuların ATM omurgaları üzerinden birbirlerine bağlanması, yerel alan ağlarının bağlantısız mantığının, ATM sisteminin bağlantılı ortamında taklit edilmesin! gerektirir. Bu işlem genellikle sunucu yazılımında ya da ATM ağ adaptöründe ve anahtarlarında gerçekleştirilir. MPOA MPOA (Multi Protocol Over ATM - ATM üzerinde çoklu protokol) standartları ATM Forum tarafından geliştirilme aşamasındadır. Amacı ATM sistemini bilinen Ethernet, Token Ring, TCP/IP yapılarıyla tümleştirerek yerel alan ağlarının bağlantılarım kolaylaştırmaktır. LANE temeli üzerinde kurulmaktadır ve NHRP (Next Hop Resolution Protocol - Sonraki durak çözümü protokolü), ATM üzerinde IP ve MARS (multicast address resolution server - çok nokta adres çözüm sunucusu) protokollerinin bir adaptasyonunu kullanır. Virtual LAN ve LAN Switch Virtual LAN (sanal yerel alan ağları), LAN Switch (yerel alan ağ anatarları)nı kullanarak, ağ kaynaklarını daha verimli kullanmak, yer/cihaz değişikliklerin!, eklemeleri LAN birimlerinin fiziksel yeri ve adresinden bağımsız olarak yapabilmek için geliştirilmiş bir tekniktir. Yüksek Hızlı LAN Hızlı Ethernet IEEE 802.3 alt grubu tarafından geliştirilmiş, 10Base-T standardıyla aynı yapıya sahip ancak ondan 10 kat daha hızlı 100Base-T olarak adlandırılan standarttır. Birçok Kablo türünün kullanılmasına izin verir, hem paylaşımlı hem de anahtarlamalı ortamlarda çalışabilir. 100VG-AnyLAN IEEE 802.12 komitesi tarafından geliştirilmiş yerel alan ağ standardıdır. Hızlı Ethernet'e göre avantajları, hem Ethernet hem token ring yapılarım destekleyebilmesi ve paket çarpışmalarım engelleyerek bant genişliğinin verimli kullanılmasına olanak vermesidir. HPPI ve Fiber Kanal Her iki sistem de ANSI (American National Standards institute - Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü) tarafından geliştirilmiştir ve ISO tarafında kabul edilme aşamasındadır. Ana bilgisayarlar arasında ve bunların çevre birimleriyle Gbps hızlarında iletişim kurmalarım sağlamak amacıyla tasarlanmışlardır. HPPI: Hızlı (800 Mbps veya 1,6 Gbps), basit işaretleşme dizileri kullanan, protokol bağımsız, bakır veya fiber ortamında çalışabilen, İP destekleyen bir standarttır. Fiber Kanal: Görece daha karmaşık, ama daha fonksiyonel ve esnek, 100-800 Mbps hızları arasında 4 farklı hızda çalışabilen, fiber veya bakır kablo ile 10 km mesafeye ulaşabilen bir protokoldür. Farklılıklarına karşın bu iki sistem birbirini tamamlayan teknolojiler olarak nitelenmektedirler. IEEE 802.14 Bu standart Kablo TV Ağları üzerinden veri iletimi için IEEE" tarafından tasarlanmıştır. 80 km yarıçaplı ağlar oluşturulabilir. Çok ortamlı veri iletimi için ATM ağlarımda de desteklemektedir. Iso-Ethernet IEEE 802.9a tarafından ISDN'in çokortamlı veri iletim kapasitesin! ve lOBase-T'nin paket veri tekniğini tümleştirmek için tasarlanmıştır. Gigabit LAN lEEE'nin Fiber Kanal temelinden yola çıkarak geliştirmekte olduğu bir yerel alan ağ standardıdır. Benzer özellikleri vardır. Bakır ve fiber ortamda 500 Mbps, 1 Gbps ve 4 Gbps hızlarında ağlar tanımlanmıştır. Kablosuz Yerel Alan Ağları Taşınabilir bilgisayarların yaygınlaşmasıyla, bu bilgisayarlara yerel alan ağlarına bağlanmakta kolaylık sağlamak üzere geliştirilmiş bir teknolojidir. Bir hücrede 1-2 Mbps civarında hız sağlayabilir. Radyo dalgaları ya da kızılötesi ışınlar ile iletim yapılır. Taşınabilir bilgisayarların dışında hareketli terminaller için özel uygulamalarda da kullanılabilir. RMON RMON (Remote MONitoring - Uzaktan gözlem) IETF tarafından geliştirilen Ethernet ve token ring ağların merkezi denetimim hedefleyen bir hizmettir. Hızlı Ethernet'in desteklenmesi için çalışmalar sürmektedir. Kavramsal olarak OSI NMS (Öpen System interconnection Network Management System - Açık Sistemler Bağlantısı Ağ Yönetim Sistemi) mantığına dayanır ve SNMP (Simple Network Management Protocol - Basit Ağ Yönetim Sistemi) komutlarım kullanır. Telekomünikasyon uç cihazları Telekomünikasyon uç cihazları sabit ve gezgin terminaller başlıkları altında incelenebilir. Sabit Haberleşme Terminalleri Analog Telefon Setleri DP ve DTMF modlarında çalışan analog telefon setleri, sadece ses haberleşmesi ihtiyacına en ekonomik şekilde cevap veren terminaller olduklarından haberleşme ağlarının sayısallaşma trendine rağmen tüm dünyada en yoğun kullanım alanı bulan haberleşme terminalleridir. Ancak kullanıcıların "suppiementary" servislere olan ihtiyacı arttıkça - ki günümüzde kullanıcılar haberleşme ağından ses iletiminden fazlasını beklemektedirler- analog telefon setlerinin çoğunluğunun yerlerini sayısal setlere (ISDN) bırakacağı aşikardır. Grup 2 ve Grup 3 Faks Cihazları 9600 ve 14400 bps hızlarında çalışan faks cihazları analog hatlar üzerinden yazı iletiminde günümüzde en çok kullanılan cihazlardır. Veri iletişim hizmetlerinin yaygınlaşmasına karşın, çok işlevli fax cihazlarının pazar payı yüksek oranlarda artmaktadır. ISDN Telefon Setleri ISDN telefon setleri, analog telefon setleri ile sağlanamayan "suppiementary" servislere erişime izin verirler. Bu servislere örnek olarak; bekleyen çağrı, arayan numaranın tanımlanması, meşgul aboneye yapılan çağrının tamamlanması verilebilir. ISDN telefon seti ile kullanılabilecek özellikler ITU-T'nin l serisi tavsiyeleri ile tanımlanmışlardır. Ancak bu özellikler telefon setinin bir özelliği olmayıp D-kanalından bağlı bulunulan haberleşme sistemi ile gerçekleştirilen işaretleşme sonucu Türk Telekom tarafından sağlanmaktadır. ISDN telefon setleri DSS-1 protokolü ile çalışmaktadırlar. Grup 4 Faks ISDN faks olarak da tanımlanır. 64 kbps hızında yazı iletimi sağlar. Grup 4 fakslar yüksek maliyetleri yüzünden hala grup 3 fakslar kadar yaygınlaşamamışlardır. Görüntülü Telefon H.320, ISDN üzerinde görüntü sıkıştırma algoritması ile 2 B-kanalından birini (64 kbps) ses diğerini ise görüntü iletimi için kullanır. Fiziksel görüntüsü üzerinde 4"lik LCD ekran yerleştirilmiş bir ISDN telefonundan farklı değildir. Özellikle ev kullanıcılarına görüntülü haberleşme servisi götürülmesi için tasarlanmış bir cihazdır. Çokortamlı hizmetleri destekleyen kişisel bilgisayarların yaygınlaşması bu cihazların pazarını daraltmaktadır. Masaüstü Görüntülü Konferans Terminali (PC tabanlı) İletim özellikleri ve protokolü görüntülü telefon ile aynıdır. Bu cihazlar bir standart PC donanımına eklenen ses ve görüntü işleme kartlarından (her iki bir kart üzerinde de olabilir) oluşurlar. Cihazların performansları kullandıkları kartların tipine göre (aktif veya pasif) değişebilmektedir. Aktif kart kullanan bir sistemin PC'nin hızından etkilenmeden sürekli aynı performansı vereceği açıktır. Oda Tipi Görüntülü Konferans Terminali Bu tip cihazlar genellikle 21"lik ekran ve bunu destekleyen özel donanım ve yazılımdan oluşur. 3 adet So arabirimini birleştirerek 384 kbps hızında saniyede 30 resim hızında görüntü iletimi ile televizyon görüntüsü kalitesinde haberleşme mümkündür. Gezgin Haberleşme Terminalleri DECT El Cihazları ETSİ'nin RES3 teknik alt komitesi DECT (Digital European Cordless Telephone) adı ile anılan 1.880'den 1.900 GHz'e kadar 20 MHz frekans bandında çalışmak üzere tasarlanmış standardı hazırlamıştır. DECT'in temel prensipleri CT'ye benzer ancak işaret mimarisi dar bandlı TDMA'dır. DECT standardındaki cihazlarda, üreticiler 1997 senesinin basından itibaren GAP (Generic Access Profile) adı verilen ve farklı DECT ürünlerinin birbirleri ile kullanılmasına izin veren standartta buluştular. DECT cihazlarının bir sonraki jenerasyonu "çift kullanımlı" (dual mode) olarak anılacaktır. Bu tip cihazlar ile içinde bulunulan kaplama alanına göre hem DECT hem de GSM modunda çalışabilmektedirler. Telsiz Cihazları Telsiz cihazları merkezi ya da dağıtılmış bir sistem yoluyla (Trank), veya herhangi bir sistemden bağımsız olarak bağlantı kuran (Konvansiyonel) cihazlardır. Telsiz cihazları ile ilgili standartlar Avrupa'da ETSI tarafından üretilmektedir. TGM bu standartları aynı şekliyle kabul etmekte ve Ülkemizde uygulamaktadır. Telsiz cihazları kullanım yeri amacı ve gereksinimlerine göre çeşitli ses kodlama, modülasyon ve çoklu erişim teknikleri kullanılarak tasarlanmaktadır. Bir telsiz cihazından beklenen temel özellikler "minumum frekans spektrumdan maksimum miktarda sayısal bilgininin, minumum batarya sarfiyatı ile ekonomik olarak aktarılması" olarak özetlenebilir. GSM El Cihazları GSM esas olarak ETSİ'nin altındaki CEPT biriminin içinde "Groupe Speciale Mobile" olarak anılan ve 1991 yılında bir Avrupa hücresel radyo sistemi geliştirilmesi görevi verilen grubun adından gelmektedir. Daha sonraları ismi "Global System For Mobile Communications" olarak değiştirilmiştir. GSM cihazları da tıpkı DECT cihazlarında olduğu gibi iki modda birden çalışır hale gelmektedirler. Sonuç olarak DECT ve GSM birleşerek yeni bir tek tip el cihazı oluşturacaklardır. Pil ve yonga teknolojisindeki gelişmeler bu tür cihazları hem kullanışlılık hem de maliyet açısından daha cazip hale getirecektir. NMT El Cihazları Ülkemizde GSM telefonları yaygınlaşmadan önce kullanılan analog telsiz haberleşme sistemine ait el cihazlarıdır. GSM de olduğu gibi kaplama alanları arasındaki geçiş esnasında kesintisiz bir iletişim mümkün değildir. Bu yüzden günümüzde artık terkedilmeye yüz tutmuş bir teknolojidir. Uydu Sistemleri El CihazlarıFDMA, TDMA, CDMA ya da çalıştıkları sisteme göre bunların kombinasyonlarım erişim sistemi olarak kullanan cihazlardır. Uydu sistemleri el cihazları da tıpkı "dual mode" el cihazlarında olduğu gibi uydu sistemi ile mevcut GSM ağları arasında otomatik olarak ağ seçimi yaparak çalışabilecektir. kaynak teLekom.. |
|
![]() |
![]() |
#2 |
güzel bir paylaşım kardeş .. emeğine sağlık ..
|
|
![]() |
Cevapla |
Konu Araçları | |
|
|