Eski 02-02-23, 17:02 #1
::::_Puf_:::: ::::_Puf_:::: çevrimdışı
Lightbulb 13. Sezon - Alistar Detaylı Şampiyon Tanıtımı [Hikaye Dahil]













(Destek)
Best Picks against Alistar : Alistar'a karşı alınabilecek en iyi seçimler
Worst Picks against Alistar : Alistar'a karşı alınabilecek en kötü seçimler























Kullandığım Kaynaklar : ➣ leagueofgraphs.com ➣ Emre Bey ➣ League of Legends Türkiye

Mesajı son düzenleyen ::::_Puf_:::: ( 04-02-23 - 12:11 )
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-02-23, 17:04 #2
::::_Puf_:::: ::::_Puf_:::: çevrimdışı
Varsayılan C: 13. Sezon - Alistar Detaylı Şampiyon Tanıtımı [Hikaye Dahil]

ALISTAR

MİNOTOR

✎ Noxus'a direnen çok ulus oldu ama hiçbiri Büyük Duvar Dağlarının klanları kadar uzun süre karşı koymadı. Bu yiğit minotorlar kadim Zaun şehrine giden kara ticaret yollarını yüzyıllar boyu korumuş olsa da Valoran'ın genelindeki daha büyük savaşlara katılmaktan hep kaçınmışlardı.

Asil savaşçı Alistar tüm klanlardan saygı görürdü. Dağın zirvelerinde yankılanan kükremesi minotor topraklarına izinsiz girenlerin en cesurunu bile korkutup kaçırırdı. Savaştaysa karşısına sadece ahmaklar çıkardı. Ama yine de meclisler toplandığında türdeşlerini diğer fani ırklarıyla daha sıkı bağlar kurmaya teşvik eden o olurdu. Pek çok kişi minotorları canavar ya da havyan sanıyordu. Bu da onlarla kurulan her iletişimi tatsızlaştırıyor, dışlanmalarına neden oluyordu.

Sonra Noxus, bu durumu düzeltme vaatleriyle geldi. Elçi olarak Tewain Hanesi'nin başını yollamışlardı. Bu kadın onlara imparatorluğun, doğudaki bir kıyı şehri olan Basilich'i almaya hazırlandığını açıkladı. Fakat bunu dağların güçlü klanları olmadan yapamayacaklarını söyleyip tarafsız bir bölgede barış görüşmesi yapmalarını rica etti.

Pek çok minotor bu teklifi kabul etmeye istekliydi. Bu sayede Noxus'a katılarak istedikleri güce kavuşacaklar, kabul göreceklerdi.

Fakat Alistar şüpheciydi. Son yıllarda pek çok Noxus'lu öncü birliğiyle karşılaşmıştı. Onların hilekâr ve kurnaz bir halk olduğunu biliyordu. Bu nedenle klanı Tewain'le buluşmaya onu gönderdi. Yanına da en güçlü savaşçılarından ellisini kattılar. Herhangi bir ittifak teklifini reddedeceklerdi. Diğer klanlar nasıl isterse öyle yapabilirdi ama Alistar uzaklarda yaşayan bir “Yüce General”in emrine girmeyi kabul edemezdi.

Alistar'la yanındakiler, ateşkes bayrakları altında ihanete uğradı.

Daha büyük klanlar çoktan Noxus'a sadakat yemini etmişti. Alistar rengini belli eder etmez bu klanların temsilcileri hemen onun üstüne çullandı. Savaş hızlı ve kanlı oldu. Alistar, Leydi Tewain'in kafasını elleriyle bizzat parçaladı ama kendisinin de savaşçılarının da zincire vurulması uzun sürmedi. İsyan çıkarmakla suçlanarak uzaklardaki Noxus başkentine doğru yola çıkarıldılar.

Bu talihsiz minotorlar, Can Pazarı adı verilen mide bulandırıcı bir gladyatörlük festivalinde başkentin Hesaplaşma arenalarına atıldı.

Alistar kana susamış seyircilerin tezahüratları karşısında dehşete kapıldı. Yanındaki minotorlara savaşmamaları, bu Noxus'lulara hevesle bekledikleri canice gösteriyi yaşatmamaları için yalvardı.

Festival yirmi bir gün sonra sona erdiğinde, kabilesinden bir tek Alistar hayatta kalmıştı. Kalabalığın onu taş ve çürük meyve yağmuruna tutmasından, art arda bir sürü Hesapçı'nın karşısına çıkarılmaktan gözü dönmüş bir hayvan gibi savaşmak... ve düşünmek zorunda kalmıştı. Öldürdükçe öldürdü, sonunda yurdunun anıları bile kana bulandı.

Alistar, arenalarda çalışan bir hizmetçi olan Ayelia'yla karşılaştığında eski halinden eser kalmamıştı. Genç kızı ilk gördüğünde diğer herkes gibi kendisinden korkacağını ya da onu kışkırtmaya geldiğini sanmış, böğürerek kafesinin parmaklıklarına saldırmıştı. Ama Ayelia ne korktu ne de alay etti.

Kız her gün yanına gelerek onunla saygıyla ve şefkatle konuştu. Sonunda Alistar ona aynı şekilde cevap verdi. Ayelia'nın memleketini de Noxus ele geçirmişti. Alistar'ın çektiklerini görünce, bu nefretlik şehirden birlikte kaçmaları gerektiğine karar vermişti. Kafesin parmaklıkları arasından fısıldayarak planlarını anlattı ve Alistar yıllar sonra ilk defa yurdunu, onun nasıl elinden alındığını düşünüp öfkelenmeden hatırlayabildi.

Ayelia bir gece Alistar'a hücresinin anahtarını getirdi. Bu kaçışı ayarlamak için çok fedakârlık yapmıştı. Alistar yardımlarının karşılığını on misliyle vereceğine yemin etti.

Aceleyle nehre gittiler. Orada onları bir yük teknesi bekliyordu. Fakat tam binerlerken gölgelerden Noxus'lu casuslar fırladı. Alistar kendini savaşa attı. Öfkeden gözü hiçbir şey görmüyordu. Ayelia ona defalarca seslendi ama Alistar duymadı.

Alistar saldıranların hepsini öldürdüğünde tekne çoktan uzaklaşmış, Ayelia'yı da beraberinde götürmüştü. O da yaya olarak güneye kaçtı. Hizmetçi kızı her yerde aradı ama izine bile rastlayamadı. Esir mi alınmıştı? Öldürülmüş müydü? En ufak bir ipucu bile bırakmamış gibiydi.

Birkaç hafta sonra Noxus bir askeri darbeyle kapkaranlık temellerine kadar sarsılınca arena minotorunun kaçışı unutulup gitti.

Alistar artık kimliğini olabildiğince gizleyerek tek başına yolculuk ediyor. Noxus'un ele geçirdiği bölgelerdeki halkı direnişe teşvik ediyor ve ezilenlerle sömürülenlerin adına dövüşüyor. Ancak kalbindeki utançtan kurtulup her kötülüğün ve her iyiliğin karşılığını verdiğinde öfkesini geride bırakıp dağlardaki yurduna dönecek.

Ve uğradığı her şehirde hâlâ Ayelia'nın akıbetini soruşturuyor.


KAYNAĞIM

  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Cevapla

Bu konunun kısa yolunu aşağıdaki sitelere ekleyebilirsiniz

Konu Araçları

Gönderme Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap yazamazsınız
Dosya gönderemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

BB code is Açık
Smiley Açık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı



Tüm saatler GMT +3. Şuan saat: 21:57
(Türkiye için artık GMT +3 seçilmelidir.)

 
5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir. Şikayet Mailimiz. İçerik, Yer Sağlayıcı Bilgilerimiz.