Forumları Okundu Yap |
![]() |
#101 |
Seçmeler...... bitiyoo....
|
|
![]() |
#102 |
oh be son ne zormuç 15 dakkadır sıyırıyodum
![]() |
|
![]() |
#103 |
evet aha kalmamiş elimizde üzgünüm, taze biti....
150 tane seç beyen kapış kapış... |
|
![]() |
#104 |
ellerine sağlık...eywllh...
|
|
![]() |
#105 |
Hoş bir köşe oldu katılan herkezin ellerine sağlık
|
|
![]() |
#106 |
ne zamandir bekliyodu resimler darılmışlar yolliim dedim artık.
|
|
![]() |
#107 |
çok iyi yaa.ilginç resimler fıkraları d okicam şimdi...
|
|
![]() |
#108 |
Bizim Temel ile Cemal bir gun luks bir otelin lobisinde harika
bir hatun gorurler.Temel der ki, 'Ula Cemal, gidip bi bakayim, bu kadindan is cikar mi?' Temel yaklasir kadina, sorar : - 'Benimle bi yemek yemek ister misiniz ?' - 'Bahse girerim su kapidaki Mercedes sizin degil' - 'Degildir' - 'Soyle iyi durumda bir banka hesabiniz da yoktur sanirim' > - 'Yoktur' - 'Karadeniz kiyilarinda soyle iki katli bir ciftlik eviniz de yoktur heralde' - 'Yoktur' - 'Hadi o zaman cek arabani!' Temel boynu bukuk doner Cemal'in yanina : - 'Ula Cemal, benim Limuzini sana versem Mersedesini bana verirsin?' - 'Veririm Temel'im' - 'Bi telefon etsem kendi bankamda bana hesap acarlar mi ?' > - 'Acarlar Temel'im' - 'Tamam o da kolay da, heralde bizim peder ucuncu kati yikmama izin vermez' ----------------------------------------------- Temel... Temel Trene binecek! Temel ve iki arkadaşı istanbul'dan Trabzona'a gitmek üzere tren garına giderler ilk Trabzon treni 1 saat sonradır,bileti alırlar. Ne yapalım bir saat diye düsünürken yemeğe gitmeye karar verirler. Yemekte sohbet, muhabbet saata bir bakarlarki 1 saati geçmiş. Hemen koşarlar tren garına ama tren gitmiş. Yine bilet alırlar 1 saat sonrası için. Ne yapalım vakiti nasılgeçirelim derken kahveye giderler. Çaylar kahveler sohbetler uzar da uzar ve saate baktıklarında 1 saat olmasına 5 dakika vardır. Hemen koşarlar gara ama trene yetişemezler. Gişeye gidip sorarlar yine Trabzon'a gidicek tren varmış diye. Gişedeki adam ''bakın bu son tren eğer bunuda kaçırırsanız Trabzon'a bugün dönemezsiniz'' demiş. Bileti almışlar yine sıkılmışlar ne yapalım ki derken pastaneye gitmeye karar vermişler. Pastalar,kekler,çörekler muhabbet derken saate bir bakmışlarki 1 saat olmak üzere hemen koşmuşlar gara. Tren yeni hareket ediyor,içlerinden biri uzun ilk vagonu yakalamış, digeri orta boylu son vagonu tutmuş. Tren gitmiş, Temel oturmuş yere baslamış gülmeye. Gise memuru yanına gelmiş.''Sen ne garip adamsın.3 treni kaçırdın, arkadasların gitti,sen kaldın,aglayacağına gülüyorsun be adam.'' Temel :''Uy hemşerum onlar beni geçirmeye geldiydu ben ona güleyrum''demiş ----------------------------------------------- ----------------------------- Kutlama ![]() Kari koca sinema dönüsü bir bara gitmisler. Masaya oturur oturmaz kadinin gözü barda tek basina içen adama ilismis. Biraz dikkatli bakinca: Aaa o!..? deyivermis...Kocasi meraklanmis: Kim o?? Seninle evlenmeden önce çiktigim çocuk. Biliyor musun ayrilirken onu yine burada birakmistim. Demek 7 yildir ayni yerde içiyor... Adam sinirle basini sallamis: Onu anliyorum, demis, ama bir olay bu kadar uzun zaman kutlanmaz ki...? ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::: ARABA MARKALARININ AÇILIMLARINI MERAK ETTİNİZ Mİ HİÇ ![]() AUDI : Another Ugly Deutsche Invention(Bir diğer çirkin Alman İcadı) BMW : Brings Me Women(Bana Hatunları Getirir) FIAT : Failure in Italian Automotive Technology (İtalyan OtomotivTeknolojisinin Başarısızlığı) FORD : Fast Only Rolling Downhill(sadece yokuş aşağı hızlanır) SAAB : Shape Appears Ass-Backwards( Popo Görünümlü) HYUNDAI : Hope You Understand Nothing's Driveable AndInexpensive...(Umarız hiçbirşeyin sürülebilir ve pahalı olmadığınıanlamışsınızdır) VOLVO : Very Odd Looking Vehicular Object(Çok tuhaf görünüşlü araç) PORSCHE : Proof Of Rich Spoiled Children Having Everything(Zenginzüppe bebelerinin herşeye sahip olduğunun kanıtı) ============================== Bir dahaki sefer ellerinizi yıkarken suyun sıcaklığı tam istediğiniz gibi değilse eskiden İngiltere'de bu işlerin nasıl yapıldığını düşünün. 1500'lerde İngiltere'de işler şöyle yapılıyordu : İnsanların çoğu Haziran'da evleniyordu Çünkü senelik banyolarını Mayıs ayında yapıyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardı. Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu. Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra oğulları ve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak ta bebekler aynı suda yıkanıyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir şeyleri kaybetmek mümkündü. İngilizce'deki "banyo suyuyla birlikte bebeği de atmayın" (Don't throw the baby out with the bath water) deyimi buradan gelmektedir. Evlerin çatıları üst üste yığılmış kamıştan yapılıyor, kamışların altında tahta bulunmuyordu. Burası hayvanların ısınabilecekleri tek yer olduğu için bütün kediler, köpekler ve diğer küçük hayvanlar (fareler, böcekler) çatıda yaşıyordu. Yağmur yağdığı zaman çatı kayganlaşıyor ve bazen hayvanlar kayarak çatıdan aşağı düşüyordu. İngilizce'deki "kedi-köpek yağıyor" (It's raining cats and dogs) deyimi buradan gelmektedir. Yukarıdan evin içine düşen şeyleri engelleyecek hiçbir şey yoktu. Böceklerin ve buna benzer nesnelerin yatakların içine düşmesi büyük bir sıkıntı oluşturuyordu. Etrafında yüksek direkler ve üstünde örtü bulunan İngiliz usulü yataklar buradan gelmektedir. Zemin topraktı. Sadece zenginlerin zemini topraktan başka bir şeyden yapılmıştı. Toprak kadar fakir (dirt poor) tabiri buradan çıkmıştır. Zenginlerin ahşaptan yapılmış zeminleri vardı. Bunlar kışın ıslandığı zaman kayganlaşıyordu. Bunu önlemek için yere saman (thresh) seriyorlardı. Kış boyunca saman sermeye devam ediliyordu. Bir zaman geliyordu ki kapı açılınca saman dışarıya taşıyordu. Buna mani olmak üzere kapının altına bir tahta parçası konuyordu ki bunun adı "thresh hold" (saman tutan; Türkçesi "eşik") idi. Yemek pişirme işlemi her zaman ateşin üzerine asılı durumdaki büyük bir kazanın içinde yapılıyordu. Her gün ateş yakılıyor ve kazana bir şeyler ilave ediliyordu. Çoğu zaman sebze yeniyor, et pek bulunmuyordu. Akşam yahni yenirse artıklar kazanda bırakılıyor, gece boyunca soğuyan yemek ertesi gün tekrar ısıtılarak yenmeye devam ediliyordu. Bazen bu yahni çok uzun süre kazanda kalıyordu. "Bezelye lapası sıcak, bezelye lapası soğuk, kazandaki bezelye lapası dokuz günlük" (peas porridge hot, peas porridge cold, peas porridge in the pot nine days old) tekerlemesinin menşei budur. Bazen domuz eti buluyorlar o zaman çok seviniyorlardı. Eve ziyaretçi gelirse domuz etlerini asarak onlara gösteriş yapıyorlardı. Birisinin eve domuz eti getirmesi zenginlik işaretiydi. Bu etten küçük bir parça keserek misafirleriyle oturup paylaşıyorlardı. Buna "yağ çiğnemek" (chew the fat) adı veriliyordu. Parası olanlar kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabaklar alabiliyordu. Asidi yüksek olan yiyecekler kurşunu çözerek yemeğe karışmasına sebep oluyor, böylece gıda zehirlenmelerine ve ölüme yol açıyordu. Domatesler buna sık sık sebep olduğu için bunda sonraki yaklaşık 400 yıl boyunca domateslerin zehirli olduğu düşünülmüştü. Çoğu insanın kalay-kurşun alaşımından yapılmış tabakları yoktu. Onun yerine tahta tabaklar kullanıyorlardı. Çoğu zaman bu tabaklar bayat ekmekten yapılıyordu. Ekmekler o kadar bayat ve sertti ki uzun zaman kullanılabiliyordu. Bunlar hiçbir zaman yıkanmadığı için içinde kurtlar ve küfler oluşuyordu. Kurtlu ve küflü tabaklardan yemek yiyen insanların ağızlarında "tabak ağzı" (trench mouth) denen hastalık ortaya çıkıyordu. Ekmek itibara göre bölüşülüyordu. İşçiler yanık olan alt kabuğu, aile orta kısmı, misafirler de üst kabuğu alırdı. Bira ve viski içmek için kurşun kadehler kullanılıyordu. Bu bileşim insanları bazen birkaç gün şuursuz vaziyette tutabiliyordu. Yoldan geçen insanlar bunların öldüğünü sanıp defnetmek için hazırlık yapıyordu. Bunlar birkaç gün süreyle mutfak masasının üstüne yatırılıyor¸ aile etrafına toplanıp yiyip-içerek uyanıp uyanmayacağına bakıyordu. Buna "uyanma" nöbeti deniyordu. İngiltere eski ve küçük bir yerdi, insanlar ölülerini gömecek yer bulamamaya başlamıştı. Bunun için mezarları kazıp tabutları çıkarıyor, kemikleri bir "kemik evi"ne götürüyor ve mezarı yeniden kullanıyorlardı. Tabutlar açıldığında her 25 tabutun birinde iç tarafta kazıntı izleri olduğu görüldü. Böylece insanların diri diri gömüldüğü ortaya çıktı. Buna çözüm olarak cesetlerin bileklerine bir ip bağlayıp bu ipi tabuttan dışarıya taşıyarak bir çana bağladılar. Bir kişi bütün gece boyu mezarlıkta oturup zili dinlerdi. Buna mezarlık nöbeti "graveyard shift") denirdi. Bazıları zil sayesinde kurtulur ("saved by the bell") bazıları da "ölü zilci" (dead ringer) olurdu. Gerçekler bunlar. Kim demiş tarih sıkıcıdır diye.. Mesajı son düzenleyen haplo ( 13-04-04 - 14:30 ) |
|
![]() |
#109 |
Sevgili günlük,
Herkes, her şey altüst oldu, güvenebildiğim dostlarımdan sadece Brutus kaldı. ( Sezar ) Sevgili günlük, Bizim imparator iyice sapıttı. "Ülkenin etrafına duvar örün!" diye tutturdu. Bu adam ya ülke sınırlarını bilmiyor ya da bizimle kafa geçiyor! (MÖ 200, Çinli bir mimar) Sevgili günlük, İçimden bir ses aya gidilecek, Roma bölünecek falan diyor. Hatta ikiz kuleler yıkılacak diyor, ama ben ikiz kulelerin ne olduğunu bile bilmiyorum. Hayırlısı olsun... (1550, Nostradamus) Sevgili günlük, Senden başka derdimi anlatabileceğim kimse yok! alt tarafı bir elma ya! Bir elma kadar değerim yokmuş. (Adem) Sevgili günlük, Kraliçenin sponsorluğunda aylarca okyanuslarda dolandım, bula bula Hindistani buldum. Şansa bak! ben simdi kraliçeye ne diycem? Dalga geçmez mi benimle, "Kristof efendi Hindistanı mı buldun, tebrik ederim!" diye. (1492, Kristof Kolomb) Sevgili günlük, Bir yemin ettim ki dönemem. (Hipokrat) Sevgili günlük, Aramızda kalsın ama, bizim stajyer Monica var ya, tas gibi ********im! Şeytan diyor, at sunu oval ofise, kim nereden duyacak ki! (2000, Bill Clinton) Sevgili günlük, Beni başbakan yaptılar. ben de Ankara'ya liman yaparak millete olan borcumu ödeyeceğim. Ama çok yoruluyorum. hatta yorgunluktan sürekli hasülüsas, hasülünas, hasülas, hasünilas, has... (2001, Çiller) Sevgili günlük, Bu Rus hatun var ya, beni yiyip bitirdi. Ulan bir gece takılsam su hatunla duyan olur mu acep? (1711, Baltaci) Sevgili günlük, Bugün hava bulutlu. yağmur çiseleyecek galiba. Romatizmalarım azdı. Uzun sürmese bari. ( !, Nuh) :::::::::::::::::::: Aradadakine dikkat |
|
![]() |
#110 |
Oldukca genis bir araziye yayilmis 18 delikli bir
kulupte golf oynayan adam, kacinci delikte oldugunu sasirmis.. Az ilerisinde oynayan bir kadin gormus.. Ona dogru yurumus: * Kacinci delikte oynadigimi sasirdim da demis.. * Ben 7'nci delikte oynuyorum. Siz benden bir delik geride oldugunuza gore, 6'da olmalisiniz.. Adam tesekkur edip oyununa donmus..Bir sure sonra, gene oynadigi yeri sasirmis. Kadin az ilerisinde..Ona kosmus gene * Ben 14'uncu delikte oynuyorum. Siz benden bir delik geride oldugunuza gore 13'tesiniz.Adam oynunu bitirince kulubun barina gitmis. Bakmis kadin barin ucunda oturuyor. Yanindaki tabureye oturmus, * Tesekkur ederim tekrar. Size bir icki ısarlayabilir miyim?.. Laf lafi, laf kapiyi acarken, adam kadina * Ne is yaparsiniz? demis.. * Ben satis sefiyim demis, kadin.. * Ne tesaduf, ben de satis sefiyim demis adam ve sormus.. * Ne satiyorsunuz?.." * Soylersem gulersiniz demis, kadin.. Soz vermis adam gulmeyecegine.. * Hijyenik ped ureten bir kurulustayim ben demis, kadin.. Der demez adam oyle bir gulmeye baslamis ki tabureden dusmus, yerde gulmeye devam etmis,tepinerek Kadin * Soylemistim guleceginizi.. Siz de soz ermistiniz, oysa demis kadin, hafif ofkeli.. * Yok.. Yok.. Size gulmuyorum. Ben de tuvalet kagidi isindeyim ve sizden hala bir delik gerideyim!.. ![]() |
|
![]() |
#111 |
yarıldım yaw hu ehuehueheuheuheeueheuheuehe .. . . .
|
|
![]() |
#112 |
Hoca vaaz vermek istediği salona girmiş.Salon, ön sırada oturan
seyis dışında boşmuş.Konuşup konuşmama konusunda düşünen hoca sonunda seyise sormuş: "Buradaki tek kişi sensin.Sana göre konuşmalı mı, yoksa konuşmamalı mıyım?" Seyis cevap vermiş:"Hoca ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam.Fakat ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp birtanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim." Bu sözlere hak veren hoca duaya başlamış.İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş, duadan sonra kendini mutlu hissetmiş, dinleyicisinin de vaazın çok iyi olduğunu onaylanmasını isteyerek sormuş: "Vaazımı nasıl buldun?" Seyis cevap vermiş:"Sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelip biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim, ama elimdeki tüm yemi ona verip hayvanı çatlatmazdım." |
|
![]() |
#113 |
eyvallah çok güzel hepside
|
|
![]() |
#114 |
Sarisina kazalarin %5'inin evde oldugunu söylerseniz ne yapar?
Tasinir. __________________________________________________ _________________ Sarisin pizza ismarlar. Pizzaci sorar: "6 parçaya mi böleyim, 8 parçaya mi? Sarisin "6'ya böl", der, "sekiz parçayi bitiremem". __________________________________________________ __________________ Iki sarisin, anahtarlari içeride unuttuklari için bir arabanin kapisini telle açmaya çalisirlar. Biri digerine "çabuk ol, yagmur basladi, islaniyorum" der. Digeri yanitlar: "Ne fark eder? Içerde de islanacaksin, arabanin üstü açik". __________________________________________________ __________________ Sarisinin biri, elektrikler kesilince yürüyen merdivende 6 saat mahsur kalmis. __________________________________________________ __________________ Sarisinin en çok söyledigi cümle nedir? "Ay bilemiyorum..." __________________________________________________ ___________________ Zeki bir sarisin nedir? Çeliski. __________________________________________________ __________________ Bir sarisinin bilgisayarda yazi yazdigi nereden anlasilir? Monitöre sürdügü Tipp-Ex'ten. __________________________________________________ _________________ Bir sarisini susturmak için ne yapmali? Ne düsünüyorsun? diye sormali. __________________________________________________ _________________ Sarisinin gözlerinin parlamasi için ne yapmali? Kulagina fener tutmali. __________________________________________________ __________________ Sarisinlar baligi nasil öldürürler? Bogarak. __________________________________________________ ___________________ Faksin bir sarisin tarafindan yollandigini nasil anlarsiniz? Üstündeki puldan. __________________________________________________ ___________________ Aynanin karsisinda gözlerini kapatmis duran sarisin ne yapiyor? Uyurken nasil göründügüne bakiyor. __________________________________________________ ___________________ Sarisin neden üçüncüden sonra çocuk yapmamis? Her dört çocuktan birinin Çinli oldugunu duydugu için. __________________________________________________ ___________________ Sarisinlar neden "11" yazamaz? Hangi 1'i önce yazmasi gerektigini bilmedigi için. |
|
![]() |
#115 |
~~~~~---~~~~~
kadın : seni en yakın arkadaşın murat'la aldattım adam : benim en yakın arkadaşım ihsan kadın : ay nasıl dayanıyorsun o öküze bilmem valla !! adam : ne o yüz vermedi di mi ? kadın : hahayt güleyim bari adam : gül bari .rospu ~~~~~---~~~~~ (iri yarı bir adam kahramanımıza dalıyordur, 3.kişi de izlemektedir) -nörehenöhenn!!! rröherör!! öhene!! -adam gerek sesiyle gerek fiziğiyle azıma sıçıyor osman.. -evet abi.. -buna seyirci mi kalacaksın? -kalamıycam abi.. gitmem lazım.. ~~~~~---~~~~~ 3 tane deli hastane bahçesinde kapıya cok yakındırlar. deli 1: ben 3 diyince deli 2: ben kaç deyince? deli 1: sen 6 deli 3: ya ben? deli 1: sende 9 deli 3: tamam o zaman sekiz sekiz sekiz deli 2: altı altıı altıı deli 1: üçç üç üç üç doktor: yine kaçamadılar. ~~~~~---~~~~~ 2-3 aile arka fonda durmaktadır. bir de yaşlı bilge bi kişi sandalye oturmuş,ailelerin önünde durmaktadır. aileden biri - ismet ağbi boğa geçti mi burdan?? ismet abi - yooo... noldu?? a.b. - yav biz 4 aile boğaya girmiştik...kaçtı. i.a. - yeni mi almıştınız?? a.b. - yok abi almadık,girdik diyorum..giriştik tekme tokat! i.a. - delirdiniz mi evladım?ne istediniz boğadan? a.b. - biz dört aile bi araya gelince manyaklaşıyoruz abi!..sen ne kesiosun bu bayram? i.a. - bi koç aldım ben.. a.b. - hah nerede? girelim hemen! i.a. - yürü git! tövbee tövbeee.. a.b. - öff.olmadı ben tek başıma küçük bi koyuna dalayım diyorum. i.a. - evladım git sıcak bi duş al. a.b. - biz dört aile girdik abi sabah duşa. ~~~~~---~~~~~ adam la kadın yatakta yatmaktadırlar adam eliyle pipisini tutarken; adam : naciye bak kahvaltını yatağına getirdim kadın: istemem sen ye hayvan herif adam : aa valla olmaz, bari sıcak bişeyler iç. o sırada cocuk kapıdan bakar "ne pis bi aşkın meyvesiyim lan ben" ~~~~~---~~~~~ -alo kuntik döner mi?bizim bi tavuk şiş bi kola vardı nooldu? -yaw o diil de... bi ilhan irem vardı hani... o nooldu? -ne bileyim lan? -tavuk şişi biliyosun ama -hasta mısın kardeşim -yaw kusura bakmayın adresinizi kaybetmişiz.arkadaşlar yerinizi tespit edicek de .sizi telefonda tutmaya çalışıyorum... ~~~~~---~~~~~ kadın: aa ne güzel köpek. ısırır mı? köpek: ısırmam. adam: bana dedi oğlum. köpek: ah tabi. adam: ısırır. köpek: bak şimdi. ~~~~~---~~~~~ ercan: ulan aysel bana ha! hem de bizim yatağımızda! sedat: hoop bilader yatak benim! gelirken istikpal'den aldım! aha fatura! aysel: ercan dur açıklayabilirim. sedat sen de saçmalama! sedat: ne saçmalaması aysel mal canın yongasıdır! ~~~~~---~~~~~ bir televizyon programında sunucu aşçıyla konuşmaktadır: -yemek çok güzel olmuş, sırrınız nedir? -lise sona kadar altıma işedim, hadi siz de sırrınızı söyleyin? ~~~~~---~~~~~ - catiya hemen bi tane alikopter istiyorum! - ne helikopter mi? - yav yok! helikopter gibi oluyo ama adam bu.. helikopterin adama benzemi$ hali.. - karde$im nedir o? nerden bulucaz onu? rehinelerin durumu nasil? - iyi lan iyi! tamam bari dinleyin.. peki madem, catiya bi tane "dört" istiyorum! - ney ney?? - dört lan! bildigin dört! "iki - dört - alti" daki dört olur mesela! - lan oldurdun di mi rehineleri? - vazgectim "be$" bulun bana be$! ~~~~~---~~~~~ (iki adam telefonda ) - fuat senin ağzına s.çayım!! - sen kapa, ben senin ağzına s.çayım selami.. sana yazmasın.. ~~~~~---~~~~~ herifin biri, elinde sigara, dertli. diğeri afili bir masada. - bazen diyorum ki; oğlum osman... işi gücü bırak, git bi sahil kasabasına yerleş... - hasta mısın nesin lan... ben niye gidiyomuşum... sen git yerleş sahil kasabasına... - gideceksin osman... hem de defolup gideceksin... o müdürlük benim hakkımdı... ~~~~~---~~~~~ - yav orhan, kaç gündür bi manyak musallat oldu.. evin zilini çalıp kaçıyo... - oğlum benim o... bi kez çaldırıp kapatıyorum ki bize misafirliğe gelin diye... - e sen iyice manyakmışın orhan? - ben di mi? ~~~~~---~~~~~ 3 tip ve imam; tip: meraba.. biz amatör olarak dinle ilgileniyoruz da.. bir ustadan yardım alalım dedik.. imam: amatör mü?.. nası amatör?... tip: isterseniz önce işlerimizi gösterelim.. bunlar nacizhane benim yazdığım ayetler. imam: la yürüyün gidin tövbe tövbee.. tip: fotokopiyle kutsal kitap da çıkarttık.. adı: incir.. bakmak ister misiniz? imam: la havle vela kuvvete illa billa.. tip: hah.. onun yerine lay lay loy loy gibi birşey düşündük.. imam: la yürü!!! ~~~~~---~~~~~ - bunu yan masadan gonderdiler - ama bu yan masa? - sen yanmasan ben yanmasam nasil cikar zirtlar zorta...deliriyorum da ben hesabi getireyim mi? - evet.lutfen - bagirma... ~~~~~---~~~~~ - alo..iyi gunler yanli$ numara mi? - nasi? - yav ben hep yanli$ ceviriyorum da... - sen kimi aradin birader? - dursun abiyi arami$tim - yanli$ numara - benim allah belami versin!.. ~~~~~---~~~~~ misafir: ilhan abi geçmiş olsun yenge amacını aşmış diye duyduk... ilhan abi: sormayın.. yenge: kim geldi len küçük pipili!! ~~~~~---~~~~~ - alo, rüya yorum hattı mı?.. - evet buyrun?.. - ben rüyamda maç yapıyodum... - evet?.. - maçta tam gol atacakken beni düşürdüler ama hakem penaltı vermedi... - hatalı... - formamdan çektiler... - tamamen hakem hatası.. - çok teşekkür ederim.. - rica ederim.. ~~~~~---~~~~~ - kamil abi geçen günkü lafını çok düşündüm ve bi karar verdim.. o dediğin sana benzer.. - asıl sana benzer.. - hımm.. müsadenle abi.. ~~~~~---~~~~~ - ayten... şimdi gözlerimin içine bak... ve bana doğruyu söyle. beni gerçekten seviyor musun?.. - ay hayır dedik ya fuat... - gözlerini kaçırıyorsun ayten... - fuat saçmalama lütfen beni bir daha arama... - gözlerin öyle demiyor ama... başka birşey diyor..."ne aramıyon hayırsız" türü şeyler... - fuat ben evleniyorum... - kabul ediyorum ayten... cevabım evet... - seninle değil manyak, başkasıyla... - ayten senin ağzın ne diyor?..ağzına mı inanayım, gözlerine mi inanayım ayten... gözlerine mi inanayım, ağzına mı sıçayım...aaaanlamıyorum... gözlerini ağzıma mı alayım, naapayım?.. - salı günü düğün... beklerim gel... - aaayten neyin olarak geleyim ayten... aaanan olarak mı geleyim... ~~~~~---~~~~~ eleman berber koltuğunda; berber elemanın arkasında,ense aynası yerine atatürk fotoğrafı tutmakta : berber: nası olmuş?.. eleman: anam! Atatürk!!. berber: evet, ulu önder... bugün buradaysak bir çok şeyi ona borçluyuz... unutmayalım... unutturmayalım!.. eleman: lan eğri büğrü kestin di mi enseyi?!. berber: diagonal!.. ~~~~~---~~~~~ cami ortaminda; onlerinde imam, namaz kilan iki sahis aralarinda konusmaktadir... muammer: selami, allah annemi, babami korusun...allah bana saglik, guc, sabir versin.. selami: allah bana da para, saglik versin muammer..bi de allah sevdiklerimi korusun... imam: kendi aranizda dua etmeyin len! ~~~~~---~~~~~ -rıza usta bugün bize kabak dolması yapacak. evet, seni dinliyoruz rıza usta! -ne kabaklar gördüm içlerinde kıyma yok, ne kıymalar gördüm üstlerinde kabak yok -lan yedin di mi hepsini?!? -üstüme gelmeyin.. ~~~~~---~~~~~ -evet sayin seyirciler, simdi de televizyonunu yeni acanlar icin haber bultenini tekrar sunuyoruz. - a-aa! - saka lan saka. sokayim televizyonunu yeni acanlara.. - oha - hele televizyonu hala kapali olanlara iyice kafam girsin! - yuha! ~~~~~---~~~~~ her yanı mosmor,gözleri yumuk yumuk şişmiş bir boksör ringin kenarında yığılmış,yanında da hırslı antrenörü, konuşuyorlar(bu arada boksör, mayışmış, sırıtıyor): boksör:~üç tane adam görüyorum, kaç! ant: ortadakine vur! ortadakine! boksör: ortadaki aslında iyi biri.. tanısan sen de seversin.. diğer ikisi istemiyo evlenmemizi.. ant: ne?! boksör: onları da ikna edersek istemeye gelecekler beni... ant: eyvah eyvah! ~~~~~---~~~~~ -oğlunuz ne işle meşgul acaba? -efenim gurmeyim ben... -gurme de neymiş? -eee.. nası annatsam, mesela kızınızın kahvesi leş gibiydi ikram ettiğiniz lokumlar da götüme benziyordu gibi -nah sana kız! -nah bana kız!.. ~~~~~---~~~~~ - köşede bekledim, çıkınca da tepsiyle kafasına vurdum.. - iyi de, yanında silahın bıçağın da varmış.. neden tepsi? - bi yerde okumuştum.. öyle yapınca tepsi müdafaadan az ceza alınıyormuş.. - nefsi müdafaa olmasın o? - hepsi müdafaa değilmi sonuçta.. - yaz kızım sanığın yirmi yıl hapsine... - ama yirmi yıl çok fazla.. bilseydim yanımda hafifletici sepetler getirirdim.. ~~~~~---~~~~~ (polis sarhoş bir sürücüyü çevirmiştir, elemanın sarığı ve çember sakalı vardır) -üfleyin... -memur bey evladım ben alkol kullanmam imamım ben. -okuyup üfleyin o zaman ehe he... üfle le ~~~~~---~~~~~ |
|
![]() |
#116 |
yeni dumur,yeni fıkra , yeni komik resim !!!
|
|
![]() |
#117 |
yeni dumur,yeni fıkra , yeni komik resim !!!
|
|
![]() |
#118 |
yeni dumur,yeni fıkra , yeni komik resim !!!
|
|
![]() |
#119 |
yeni dumur,yeni fıkra , yeni komik resim !!!
|
|
![]() |
#120 |
- Esegi de kurbana saymazsam serefsizim!..."
Koptum ya 2 saatir guluyorum..... Ellerine saglik. |
|
Kapalı Konu |
Konu Araçları | |
|
|