1903 yılında Rus fizikçi Konstantin Tsiolkovsky, yıldızlar arası yolculuğun karşısındaki büyük engeli keşfetti: Bir roketin ulaşabileceği en yüksek hız, eksozundan çıkan gazın hızının iki katıyla sınırlıydı.Uzay mekiği, eksoz gazını saniyede beş kilometreden daha yavaş bir hızla püskürttüğünden, yukarıdaki hesap uyarınca saniyede 10 Km hızdan fazlasına ulaşamaz.Bu hızla da Güneş'in en yakın komşusu olan Alfa Centauri'ye ulaşmak 120.000 yılını alır.Bu yıldıza bir insan ömrü içinde varabilmek için, günümüzde kullanılan hidrojen ve kerosen (gaz yağı) gibi yakıtların sağlayabileceğinden 300 kat daha hızlı seyretmek zorunda.Bu durumda Robert Frisbee, nükleer tepkimelerin muazzam enerjisine başvurulmasını öneriyor ki, bunun için üç farklı yol var: 1- Nükleer Fisyon 2- Nükleer Füzyon 3- Karşıt Madde (Anti Madde ) Tepkimesi .
Fakat tüm bunları sağlasakta sıradan roketler, hatta bu karşıt madde roketlerinin ortak sorunu, her Mercury, Gemini, Apollo aracıyla, her uzay mekiğinin fırlatılışında ortaya çıktı: Uzay aracı itki sağlayacak yakıtın kütlesi yanında cüceleşiyor ve sonunda roket itkisinin en büyük kısmı, kendi yakıtını yerden kaldırmak için harcanıyor.Bu ilkel yöntem dünya yörüngesine çıkış ya da Ay yüzeyine kısa bir yolculuk için kabül edilebilir. Ancak, bir çok uzay mühendisi, başka yıldızlara yolculuk için, daha hafif daha kullanışlı, ürettikleri hız tüm roketlerinkini aşan hatta neredeyse ışık hızına yaklaşan yaratıcı itki sistemlerine gerek olduğu konusunda birleşiyor.Peki nasıl bir sevk sistemi bizi yıldızlara bir kaç dakikada ya da bir kaç gün de taşıyabilir?
eskide kalan bir roket görüntüsü
kaynak internet yıldızlara yolculuk