Eski 14-04-13, 19:05 #1
Karl Heinrich Marx Karl Heinrich Marx çevrimdışı
Varsayılan Evrim'in Kanıtları

Alıntıdır.

Birincisi, etkin durumda olan evrimin, gerek laboratuvar dışından, gerekse laboratuvar içinden bol miktarda doğrudan ve gözlemsel kanıtına sahibiz. Söz konusu kanıtlar, laboratuvarda yapay seçilime tabi tutulan meyve sineklerinden, sanayinin doğurduğu hava kirliliği yüzünden üzerinde dinlendikleri ağaçların rengi kararınca renkleri siyahlaşan İngiliz güvelerinin ünlü popülasyonlarına kadar, hemen her şeye uzanan sayısız deneye dayanır (güveler, keskin gözlere sahip olan kuşlardan, üzerinde bulundukları zemine uyum sağlayarak korunurlar). Yaratılışçılar bu gözlemleri yadsımazlar; nasıl yadsıyabilirlerdi ki? Yaratılışçılar etkinliklerini daraltmış bulunuyorlar. Artık Tanrı’nın yalnızca “ana türleri” yarattığını ve bu türler içinde dolambaçlı bir devinime izin verdiğini ileri sürüyorlar. Buna göre minik kanişler ve iri danualar köpek türünden gelir, pervaneler renklerini değiştirebilir, ama doğa bir köpeği kediye, bir maymunu insana dönüştüremez.

Evrimin -büyük değişimlerle ilgili olan- ikinci ve üçüncü kanıtları, oluş halindeki evrimin doğrudan gözlemini içermez. Bunlar çıkarsamaya dayanır, ama bu yüzden daha az güvenilir olduklarını iddia etmek hiç de doğru değildir. Büyük evrimsel değişme, kayda alınmış insan tarihi ölçeğine göre çok uzun bir doğrudan gözlemi gerektirir. Bütün tarihsel bilimler çıkarsamaya dayanır; bu bakımdan evrim, jeoloji, kozmoloji ya da insanlık tarihinden farksızdır. Genel olarak geçmişte olup bitmiş süreçleri gözlemleyemeyiz. Bu süreçleri bizi halen çevrelemekte olan sonuçlardan: evrim için canlı ve fosil organizmalardan, insanlık tarihi için belgeler ve insan eliyle yapılmış eşyalardan, yerbilim için katmanlar ve topografyadan çıkarsamamız gerekir.

İkinci kanıt -doğanın kusursuz olmayışının evrimi açıklaması- pek çok kimseye ironik gelir. Çünkü onlar evrimin en mükemmel biçimde bazı organizmaların neredeyse kusursuz olan adaptasyonunda, örneğin martı kanadının bombesinde ya da yaprakları tıpa tıp taklit ettikleri için çerçöp yığını içinde görülemeyen kelebeklerde sergilendiğini düşünürler. Oysa kusursuzluk, akıllı bir yaratıcı tarafından uygulanabilir ya da doğal seçilimle evrilebilirdi. Kusursuzluk geçmiş tarihin izlerini örter. Ve geçmiş tarih -soyun kanıtı- evrimin işaretidir.

Evrim bir soygeçmiş tarihini kayda geçiren kusursuz olmama durumunda açığa çıkar ve uzanıp gider. Hepimiz ortak bir atadan miras almadıkça, neden aynı kemiklerden kurulmuş yapılarla bir fare koşsun, bir yarasa uçsun, bir domuz balığı yüzsün ve ben de bu makaleyi yazayım? Kargacık burgacık bir takım şekillerle işe koyulan mühendis, her birimiz için daha uygun eller ve ayaklar tasarlayabilirdi. Avustralya’nın yerli iri memelileri, eğer bu kıta adada tecrit olmuş ortak bir atadan gelmiyor olsalar, neden tümüyle keselilerden oluşsun? Keseliler Avustralya için “en iyi”, ideal uygunlukta olan memeliler değildir; bunların birçoğu başka kıtalardan getirilen eteneli (plasentalı) memeliler tarafından yok edildi. Kusursuz olmama ilkesi bütün tarihsel bilimler için geçerlidir. ‘September’ (Yedinci-Eylül), ‘October’ (Sekizinci-Ekim), ‘November’ (Dokuzuncu-Kasım), ‘December’ (Onuncu-Aralık) etimolojisi kavranınca, bir zamanlar yılın Mart’ta başladığını ya da eski on aylık takvime sonradan iki ay eklenmiş olduğunu öğreniriz.

Üçüncü kanıt, daha doğrudandır: bir durumdan ötekine geçişler çoğunlukla fosil kayıtlarında bulunur. Korunmuş geçişler yaygın değildir, bizim evrim anlayışımıza göre zaten öyle olmaması gerekir. Ama yaratılışçıların çoğunlukla iddia ettikleri gibi, tümüyle yok da değildir. Sürüngenlerin altçenelerinde birkaç kemik bulunur, memelilerin altçenelerinde ise tek bir kemik vardır. Memeli olmayanlara has çene kemikleri, memeli atalarında çene kemiğinin arkasına konumlanmış minik yumrucuklar durumuna gelinceye kadar, adım adım küçülmüştür. Memelilerdeki “çekiç” ve “örs” gibi kulak kemikleri bu yumrucukların torunlarıdır. Yaratılışçılar, “böyle bir geçiş nasıl tamamlanabildi?” diye soruyorlar. Bir kemik kesinlikle ya çenede ya da kulaktadır. Buna karşılık paleontologlar, therapsid’lerin (memeli benzeri sürüngen) iki geçiş soyunu keşfetmiştir ki bunlarda, biri çok geçmeden çekiç ve örs kemikleri olacak eklem kemiklerinden ve eski dördülden, öteki (modern memelilerde) olduğu gibi dentary ve squamosal kemiklerden oluşan ikili bir çene kemikleri bulunmaktadır. Hoş bu konuyla ilgili, Australopithecus aferensis’ten, insansı maymununkine benzer damak yapısına, insan dik duruşuna ve aynı ağırlıktaki bir insansı maymunun kafatasından daha büyük ama bizimkinden tam 1000 cm3 küçük olan bir kafatası hacmine sahip olan o en eski insandan daha iyi bir geçiş formu ne olabilir ki?

Çok eski kayalarda keşfedilmiş yarım düzine insan türünden her birini Tanrı yaratmışsa, gitgide daha bugünküne yaklaşan özellikleri -artan kafatası hacmini, küçülmüş yüz ve dişleri, daha iri vücudu- niçin zamanın akışı içinde ardışık olarak yarattı ki? Evrimi taklit etmek, bu yolla bizim inancımızı sınamak için mi?
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 14-04-13, 19:10 #2
PoNSTaNeFoRTe PoNSTaNeFoRTe çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

ara geçiş formu olmadığı için evrim yalandır.
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 14-04-13, 19:19 #3
Karl Heinrich Marx Karl Heinrich Marx çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Ara geçiş formu vardır. Yazıyı okursanız görürsünüz. Evrim gerçektir.Kusra bakmayında toprağın insan olmasına inanamam.
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 14-04-13, 19:21 #4
ataturkcugenc1994 ataturkcugenc1994 çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı:
Gerçek Mesajı Gönderen PoNSTaNeFoRTe Mesajı Göster
ara geçiş formu olmadığı için evrim yalandır.

Doğadaki herşeyin hammaddesi birdir.Ancak belli şartlara göre gen haritalarında ayrılıklar oluşmuştur.Her ne kadar ayrılıklar oluşsa dahi her canlı akrabadır ama yakınlık-uzaklık dereceleri farklıdır

sizlerin araform dedikleri bir canlıya en yakın akrabalıktaki canlıdır aslında.

Misal Timsah ve diğer sürüngengiller dinazor ve hayvan geçişlerinin en büyük araform kanıtlarındandır..

yine aynı şekilde sudaki hayat ile karadaki hayat sizlerin ders kitaplarında öğrendikleri hem sucu hem karacılar da bu kara ve su arasına sıkışmış en önemli araform canlılarıdır.



şunu belirtmek gerekirse her zaman bir canlının araformunu görmek zor.Yani canlının araformu diye ona benzeyen bir canlı arıyorlar bu zordur. ara form aslında bütün canlıların özellikleridir ama bu araform canlılarından bazıları birbirine daha yakındır işte o zaman görsel olarak benzerler uzaktır benzemezler sanırım anlatabilmişimdir kardeşim.
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 14-04-13, 19:53 #5
uFuKSr uFuKSr çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

ara geçiş formu bulunmuş olsa tüm dünya bunu tartışıyor olurdu
maalesef bir kesim insan bunu dayatmaya çalışıyor. adeta yerin altını üstüne getirdiler amma; ara fosil olarak tabir ettikleri şeyi, bir türlü bulamadılar.
Ve son olarak bu felsefik bir konu değil bilimsel bir konudur. Bilim kanıta dayanır ve teori kanıtlanmışsa Gerçek olarak kabul görür. Ne yazık ki bunun gerçek olduğunu söylemek şu an için imkansız.
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 14-04-13, 20:13 #6
N0morethanME N0morethanME çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı:
Gerçek Mesajı Gönderen uFuKSr Mesajı Göster
ara geçiş formu bulunmuş olsa tüm dünya bunu tartışıyor olurdu
maalesef bir kesim insan bunu dayatmaya çalışıyor. adeta yerin altını üstüne getirdiler amma; ara fosil olarak tabir ettikleri şeyi, bir türlü bulamadılar.
Ve son olarak bu felsefik bir konu değil bilimsel bir konudur. Bilim kanıta dayanır ve teori kanıtlanmışsa Gerçek olarak kabul görür. Ne yazık ki bunun gerçek olduğunu söylemek şu an için imkansız.
Evrim bilim tarafından kanıtlandı. Evrim teorisinin ne olduğunu bilmiyorsan, bir tanıtıcı video paylaşmıştım bakabilirsin:

http://www.frmtr.com/felsefe/5262372-evrim-teorisi.html
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 14-04-13, 21:00 #7
PoNSTaNeFoRTe PoNSTaNeFoRTe çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

ara geçiş formları teoride var. Gerçek elle tutulabillr kanıt yok.
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 14-04-13, 21:08 #8
N0morethanME N0morethanME çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı:
Gerçek Mesajı Gönderen PoNSTaNeFoRTe Mesajı Göster
ara geçiş formları teoride var. Gerçek elle tutulabillr kanıt yok.
Köpeklerin ve kurtların köpekgilleri ve kedilerin, aslanların, kaplanların vs kedigilleri oluşturduğunu kabul ediyor musun?
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 17-04-13, 15:58 #9
tersinim tersinim çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı

Birincisi, etkin durumda olan evrimin, gerek laboratuvar dışından, gerekse laboratuvar içinden bol miktarda doğrudan ve gözlemsel kanıtına sahibiz. Söz konusu kanıtlar, laboratuvarda yapay seçilime tabi tutulan meyve sineklerinden, sanayinin doğurduğu hava kirliliği yüzünden üzerinde dinlendikleri ağaçların rengi kararınca renkleri siyahlaşan İngiliz güvelerinin ünlü popülasyonlarına kadar, hemen her şeye uzanan sayısız deneye dayanır (güveler, keskin gözlere sahip olan kuşlardan, üzerinde bulundukları zemine uyum sağlayarak korunurlar).

= = =

Cevap

[IMG]http://img16.**************/img16/6149/sirkesinekleri.png[/IMG]


Bacakları kafalarından çıkarak evrimleşmiş sirke sinekleri.

= = =

Cevap

Sanayi güve kelebeklerinin renk değişimi ise çevreye uyum ile ilgili bir doğal elenme sonucudur.

= = =

Alıntı:

Yaratılışçılar bu gözlemleri yadsımazlar; nasıl yadsıyabilirlerdi ki? Yaratılışçılar etkinliklerini daraltmış bulunuyorlar. Artık Tanrı’nın yalnızca “ana türleri” yarattığını ve bu türler içinde dolambaçlı bir devinime izin verdiğini ileri sürüyorlar. Buna göre minik kanişler ve iri danualar köpek türünden gelir, pervaneler renklerini değiştirebilir, ama doğa bir köpeği kediye, bir maymunu insana dönüştüremez.

= = =

Cevap


Bir evrimcinin ikrarı.


= = =

Alıntı:

Evrimin -büyük değişimlerle ilgili olan- ikinci ve üçüncü kanıtları, oluş halindeki evrimin doğrudan gözlemini içermez. Bunlar çıkarsamaya dayanır, ama bu yüzden daha az güvenilir olduklarını iddia etmek hiç de doğru değildir. Büyük evrimsel değişme, kayda alınmış insan tarihi ölçeğine göre çok uzun bir doğrudan gözlemi gerektirir. Bütün tarihsel bilimler çıkarsamaya dayanır; bu bakımdan evrim, jeoloji, kozmoloji ya da insanlık tarihinden farksızdır. Genel olarak geçmişte olup bitmiş süreçleri gözlemleyemeyiz. Bu süreçleri bizi halen çevrelemekte olan sonuçlardan: evrim için canlı ve fosil organizmalardan, insanlık tarihi için belgeler ve insan eliyle yapılmış eşyalardan, yerbilim için katmanlar ve topografyadan çıkarsamamız gerekir.

= = =

Cevap


Fosillere dayanarak evrimin geçersizliği konusunda bir örnek verelim.

İnsansı fosillerdeki çelişkiler:

insansı Fosillerin sürece uygun dizilimi hiçbir zaman evrimsel aşamaları gösterenilkelden gelişmişe doğru düzenli bir yükseliş göstermez.

Genelde ilkel kabul edilenlerden daha yaşlı fakat daha gelişkin fosiller olduğu gibi aynı dönemlerde ilkel ve gelişkin kabul edilenler bir aradadır.

Bir bakıma fosiller evrim yönünden tam bir kargaşa içindedirler.

Bu konudaki çarpıcı kanıtlarımız aşağıdadır.

Evrimcilerin bir ara format (homo habilis) olarak gösterdikleri Lucy fosilini kıstas alırsak yedi milyon yaşındaki Sahclanthropus Tchadensis,

altı milyon yaşındaki Orrorin Tugensis,

yine altı milyon yaşındaki st W573,

beş milyon yaşındaki SM-4,

üç buçuk milyon yaşındaki Kenyathropus Platyops bir ara format olarak kabul edilen üç milyon yaşındaki Lucy fosilinden daha yaşlı oldukları haldeevrimsel ölçüler göz önüne alındığında daha gelişkindirler.


Dmanisi Kafatasları aynı döneme ait olmalarına rağmen kimisi gelişkin kimisi ise ilkel özellikler taşır.

Evrim sürecinde ise aynı türün ilkeli ile gelişkini bir arada bulunmaması gerekir.

Sonuç olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Geçmiş yaşamda şimdiki gibi insansı zannedilen çeşitli canlılarla (örneğin şempanzesiyle orangutanıyla) insanların çeşitli ırklarıyla (örneğin pigmeler, aborjinler, beya ırk gibi büyük ve küçük yapılılar, büyük ve küçük kafataslılar) bir arada yaşıyorlardı.
Evrim söz konusu bile değildir.

Böylesine basit ve akılcı bir açıklaması olan bir konuyu (evrime kanıt oluşturma amacıyla) böylesine karmaşıklaştırmak için her şeyden önce bir evrimci olmak gerekir.

= = =

Alıntı:

İkinci kanıt -doğanın kusursuz olmayışının evrimi açıklaması- pek çok kimseye ironik gelir. Çünkü onlar evrimin en mükemmel biçimde bazı organizmaların neredeyse kusursuz olan adaptasyonunda, örneğin martı kanadının bombesinde ya da yaprakları tıpa tıp taklit ettikleri için çerçöp yığını içinde görülemeyen kelebeklerde sergilendiğini düşünürler. Oysa kusursuzluk, akıllı bir yaratıcı tarafından uygulanabilir ya da doğal seçilimle evrilebilirdi. Kusursuzluk geçmiş tarihin izlerini örter. Ve geçmiş tarih -soyun kanıtı- evrimin işaretidir.

= = =

Cevap

Düzen ve sistemlerin rastlantılar oluştuğunu ancak bir evrimci iddia edebilir. Sık sık gözlendiği gibi İlkellikten Karmaşaya doğru evrim varsayımından çark etmişe benziyorlar.

= = =

Alıntı:


Evrim bir soygeçmiş tarihini kayda geçiren kusursuz olmama durumunda açığa çıkar ve uzanıp gider. Hepimiz ortak bir atadan miras almadıkça, neden aynı kemiklerden kurulmuş yapılarla bir fare koşsun, bir yarasa uçsun, bir domuz balığı yüzsün ve ben de bu makaleyi yazayım? Kargacık burgacık bir takım şekillerle işe koyulan mühendis, her birimiz için daha uygun eller ve ayaklar tasarlayabilirdi. Avustralya’nın yerli iri memelileri, eğer bu kıta adada tecrit olmuş ortak bir atadan gelmiyor olsalar, neden tümüyle keselilerden oluşsun? Keseliler Avustralya için “en iyi”, ideal uygunlukta olan memeliler değildir; bunların birçoğu başka kıtalardan getirilen eteneli (plasentalı) memeliler tarafından yok edildi. Kusursuz olmama ilkesi bütün tarihsel bilimler için geçerlidir. ‘September’ (Yedinci-Eylül), ‘October’ (Sekizinci-Ekim), ‘November’ (Dokuzuncu-Kasım), ‘December’ (Onuncu-Aralık) etimolojisi kavranınca, bir zamanlar yılın Mart’ta başladığını ya da eski on aylık takvime sonradan iki ay eklenmiş olduğunu öğreniriz.

= = =

Cevap

Peki ya ne olacaktı?

Tüm canlılar doğada bulunan 92 elementin 80 tanesinden ve bileşiklerinden var edilmişlerdir.

Eğer yıldızlar arası bir yerlerde canlılar olsa idi onlarda bu element ve bileşiklerinden var olacaktır.



= = =

Alıntı:

Üçüncü kanıt, daha doğrudandır: bir durumdan ötekine geçişler çoğunlukla fosil kayıtlarında bulunur. Korunmuş geçişler yaygın değildir, bizim evrim anlayışımıza göre zaten öyle olmaması gerekir.

Ama yaratılışçıların çoğunlukla iddia ettikleri gibi, tümüyle yok da değildir. Sürüngenlerin altçenelerinde birkaç kemik bulunur, memelilerin altçenelerinde ise tek bir kemik vardır.

Memeli olmayanlara has çene kemikleri, memeli atalarında çene kemiğinin arkasına konumlanmış minik yumrucuklar durumuna gelinceye kadar, adım adım küçülmüştür. Memelilerdeki “çekiç” ve “örs” gibi kulak kemikleri bu yumrucukların torunlarıdır. Yaratılışçılar, “böyle bir geçiş nasıl tamamlanabildi?” diye soruyorlar. Bir kemik kesinlikle ya çenede ya da kulaktadır. Buna karşılık paleontologlar, therapsid’lerin (memeli benzeri sürüngen) iki geçiş soyunu keşfetmiştir ki bunlarda, biri çok geçmeden çekiç ve örs kemikleri olacak eklem kemiklerinden ve eski dördülden, öteki (modern memelilerde) olduğu gibi dentary ve squamosal kemiklerden oluşan ikili bir çene kemikleri bulunmaktadır. Hoş bu konuyla ilgili, Australopithecus aferensis’ten, insansı maymununkine benzer damak yapısına, insan dik duruşuna ve aynı ağırlıktaki bir insansı maymunun kafatasından daha büyük ama bizimkinden tam 1000 cm3 küçük olan bir kafatası hacmine sahip olan o en eski insandan daha iyi bir geçiş formu ne olabilir ki?

= = =

Cevap

Balinalar yaklaşık elli milyon seneden beri yaşam sahnesindedirler ve suda yaşamakta ve sözde evrimleşmektedirler.

Balinalar diğer deniz memelileri gibi akciğerleriyle nefes alırlar. Bu nedenle sık sık su yüzüne çıkmak zorundadırlar.

Soralım o halde?

Balinaların tüm vücutları balıklara doğru evrimleşirken akciğerleri niçin solungaçlara evrimleşmedi?

Evrim cenapları yıllık izinde miydi? elli milyon yıldan beri uyuyor muydu?



= = =

Alıntı:

Çok eski kayalarda keşfedilmiş yarım düzine insan türünden her birini Tanrı yaratmışsa, gitgide daha bugünküne yaklaşan özellikleri -artan kafatası hacmini, küçülmüş yüz ve dişleri, daha iri vücudu- niçin zamanın akışı içinde ardışık olarak yarattı ki? Evrimi taklit etmek, bu yolla bizim inancımızı sınamak için mi?

Cevap:

Cevabımızı daha önce verdik.
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 19-04-13, 16:31 #10
crazy fox crazy fox çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

bu evrim teorisi nedir biliyor musunuz?
delinin biri kuyuya taş atar da 40 akıllı çıkaramaz ya işte evrim teorisi o taş oluyor.
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 19-04-13, 21:05 #11
N0morethanME N0morethanME çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı:
Gerçek Mesajı Gönderen crazy fox Mesajı Göster
bu evrim teorisi nedir biliyor musunuz?
delinin biri kuyuya taş atar da 40 akıllı çıkaramaz ya işte evrim teorisi o taş oluyor.
Canlılar evrimleşir. Bu kesindir. Canlılar zaman içerisinde değişir, farklı özelliklere sahip olur.

Evrim gerçeğini açıklayan evrim teorisini yanlış buluyor isen, sen daha doğru bir teori hazırlayarak evrim gerçeğini senden öğrenebiliriz.

Evrim hakkında fazla bir bilgiye sahip değilsen boşuna çabalama, yazdıklarımı anlamazsın.
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 19-04-13, 21:21 #12
isoleyte isoleyte çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı:
Gerçek Mesajı Gönderen crazy fox Mesajı Göster
bu evrim teorisi nedir biliyor musunuz?
delinin biri kuyuya taş atar da 40 akıllı çıkaramaz ya işte evrim teorisi o taş oluyor.
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0nsan
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 19-04-13, 21:21 #13
GoGaps GoGaps çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Su muslumanlarin evrimi; kabul edilmemis, kanitlanmamis, hala tartisma konusu bir sey sanmalarina cok guluyorum

Bu da zaten bizim bilim durumumuzu gosteriyor. Tum bilim, bulunan her fosille bunu bir kez daha kanitlayip evrimin tarihini cikartirken bizim bilime coook onem veren Turk halki hala o konu tartismali saniyor
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-04-13, 14:49 #14
crazy fox crazy fox çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı:
Gerçek Mesajı Gönderen N0morethanME Mesajı Göster
Canlılar evrimleşir. Bu kesindir. Canlılar zaman içerisinde değişir, farklı özelliklere sahip olur.

Evrim gerçeğini açıklayan evrim teorisini yanlış buluyor isen, sen daha doğru bir teori hazırlayarak evrim gerçeğini senden öğrenebiliriz.

Evrim hakkında fazla bir bilgiye sahip değilsen boşuna çabalama, yazdıklarımı anlamazsın.
bana bak milyonlarca yıllık fosiller var değişmeyen sen hala ne teorisinden bahsediyorsun
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-04-13, 14:53 #15
crazy fox crazy fox çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı:
Gerçek Mesajı Gönderen isoleyte Mesajı Göster
Dik duruşa, görece gelişmiş bir beyine, soyut düşünme yeteneğine, konuşma (dil kullanma) kabiliyetine sahiptir. Bu yetenekleri Dünya'daki diğer türlerden farklı olarak kullanış amacı geniş araç-gereç yapımına imkan sağlamıştır. Kendisinin farkında olması, rasyonelliği ve zekası[4][5][6] gibi üst düzey seviyede düşünmesini sağlayan özellikler insanı "insan" yapan özellikler olarak sayılmaktadır.

ve bu özellikler nedense diğer canlılarda yoktur.
ama bilim adamları bunlara göre de yalanlar uyduracaktır.
sabırsızlıkla bekliyoruz
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-04-13, 14:59 #16
GoGaps GoGaps çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı:
Gerçek Mesajı Gönderen crazy fox Mesajı Göster
bana bak milyonlarca yıllık fosiller var değişmeyen sen hala ne teorisinden bahsediyorsun
Hayrun Yahya ve HY nin kaynak aldigi dini Hristiyan siteler... Onlar yalan. Dilimizde tuy bitti. Cok fazla degisime ugramamis canlilar olabilir. Bunlar canlinin bulundugu ortam sartlarinin cok fazla degismedigini gosterir. Ama mutlaka her canlida farklilik olmustur cok ufak seviyede bile olsa.

Ayrica bir fosil resmi gosterip yanina modern canliyi koyup, "bak ayni" demek cok sacma. Ne incelemeler yapiliyor o fosiller uzerinde. Sadece bakarak ayni diyemezsin.
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-04-13, 15:01 #17
GoGaps GoGaps çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı:
Gerçek Mesajı Gönderen crazy fox Mesajı Göster
Dik duruşa, görece gelişmiş bir beyine, soyut düşünme yeteneğine, konuşma (dil kullanma) kabiliyetine sahiptir. Bu yetenekleri Dünya'daki diğer türlerden farklı olarak kullanış amacı geniş araç-gereç yapımına imkan sağlamıştır. Kendisinin farkında olması, rasyonelliği ve zekası[4][5][6] gibi üst düzey seviyede düşünmesini sağlayan özellikler insanı "insan" yapan özellikler olarak sayılmaktadır.

ve bu özellikler nedense diğer canlılarda yoktur.
ama bilim adamları bunlara göre de yalanlar uyduracaktır.
sabırsızlıkla bekliyoruz
Bilim insanlari yalan uydurmaz. Kanitlar dogrultusunda hareket eder. Diger canlilarda da dusunce vardir ancak beyinleri bizim kadar evrimlesmemistir.

Cita da senden hizli kosuyor. Biz de citadan daha iyi dusunuyoruz. Egonuzu oldurun artik. Diger tum canlilar gibi evrimlestik.
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-04-13, 15:01 #18
ben456 ben456 çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı:
Gerçek Mesajı Gönderen crazy fox Mesajı Göster
bu evrim teorisi nedir biliyor musunuz?
delinin biri kuyuya taş atar da 40 akıllı çıkaramaz ya işte evrim teorisi o taş oluyor.
Bir insanın topraktan oluşucağına inanmak yerine evrime inanırım daha iyi
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-04-13, 15:05 #19
GoGaps GoGaps çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı:
Gerçek Mesajı Gönderen ben456 Mesajı Göster
Bir insanın topraktan oluşucağına inanmak yerine evrime inanırım daha iyi
Artik inanma gibi bir durum kalmadi ki. O kadar fazla fosil varki evrim artik tartismasiz bir gercek. Geri kalan detaylar uzerinde yani onu aciklayan "teori" uzerinde tartismalar olabilir. Bu teoriyi gelistirir. Ancak direk evrim yoktur demek, gunes yoktur demek gibi bir sey...

Anlamiyorlar iste... Ya da anlamak istemiyorlar diyelim...
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Eski 20-04-13, 15:12 #20
crazy fox crazy fox çevrimdışı
Varsayılan C: Evrim'in Kanıtları

Alıntı:
Gerçek Mesajı Gönderen ben456 Mesajı Göster
Bir insanın topraktan oluşucağına inanmak yerine evrime inanırım daha iyi
o zaman inanmaya devam et
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla
Cevapla

Bu konunun kısa yolunu aşağıdaki sitelere ekleyebilirsiniz

Konu Araçları

Gönderme Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap yazamazsınız
Dosya gönderemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

BB code is Açık
Smiley Açık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı



Tüm saatler GMT +3. Şuan saat: 23:22
(Türkiye için artık GMT +3 seçilmelidir.)

 
5651 sayılı yasaya göre forumumuzdaki mesajlardan doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir. Şikayet Mailimiz. İçerik, Yer Sağlayıcı Bilgilerimiz.