Forumları Okundu Yap |
![]() |
#1 |
Ailelerimiz Tanrı gibidir. Çünkü orada olduklarını bilmeyi ve sürekli hayatımızı onaylamalarını isteriz.Ama yine de sadece kriz anlarında veya birşeye ihtiyaç duyduğumuzda onları ararız. |
|
![]() |
![]() |
#2 |
Sen küçükken annen-baban seni parka oyuna götürürlerdi.
Onlar, senin elini sıkı sıkı tutardı. Sen ise Onlar'ın elinden kurtulup salıncaklara, kuma koşardın, Onlardan uzaklaşırdın. Onlar senin elini bırakmadığı zaman ağlardın ve bir çaba ile elini kurtarmak ve Onlar'dan kaçmak isterdin. Kaçıp oyuna dalardın, Onlar'ı unuturdun. Birden aklına gelirdi Onlar. "Ya gittilerse ya ben burada sahipsiz kaldıysam" diye bir endişe olurdu içinde. Ve arkana bakıp, gözlerin Onlar'ı arardı. Değil mi? --------- Orada dursunlar, gözden kaybolmasınlar ama beni de rahat bıraksınlar, kasmasınlar,,,,, oynayayım. |
|
![]() |
![]() |
#3 |
|
|
![]() |
![]() |
#4 | |
Alıntı:
Erkan hoca gerçekten saygı duyulası bir insansın. Çok ince bir zekaya sahipsin imreniyorum sana ![]() |
||
![]() |
![]() |
#5 | |
Alıntı:
Çünkü senin elini asla tutmadı. Annenin kollarında ağlayabilirsin, ona sarılabilirsin, sana sevgi gösterir. Öyleyse bir annemiz varsa, Tanrı'ya neden ihtiyacımız olsun? Olmuyor mu? Neden olmasın? Ben bir Tanrı olmadan da yaşıyorum, bak bu yazıyı yazabiliyorum. Ailelerimiz vardır, çünkü bilmediğimiz şeyleri bilen biri olmalı. Onlar var çünkü bize göz kulak olmaları gerekiyor. İlgisiz bir ailen varsa nasıl bir hayata sahip olabilirsin? Onların elini bırakıyorum, çünkü aileme baş kaldırmam gerekiyor. Ailemin öğrettiklerinin ötesine geçemezsem ileride ben de bir aile olamam. Doğada hiçbir hayvanın yaşlandığını göremezsiniz. Çünkü doğada güçsüz bir hayvanın rolü yoktur. Bir aslanı bitap düşmüş bir halde göremezsiniz. Hiçbir köpek balığı yaşlılıktan ölmez. Çünkü bir zorunluluğun gereği olarak, yerini çocuklarına bırakırlar. Tıpkı köpek balığının rahimden kardeş katili olarak çıkması, bir yavru sırtlanın ilk yediği şeyin masum bir ceylan olması gibi, bütün herşey bir sonraki nesile aktarılmak için yaşıyor. Herşeyin bilimsel bir açıklaması var. Sinirleniyorsun, bu bilimsel bir olaydır. Evet sinir diye birşey vardır ve bir life bağlıdır. Ve sinir lifi sarı renktedir. Lakin o renk aslında sarı değildir, hatta sarı diye bir renk yoktur. Bütün renkler algıladığımız uyarıların sinir liflerimizle beynimize iletilen elektriksel akımlardan ibarettir. Gördüğün gibi herşey son derece bilimseldir. İşte sinir de böyle birşeydir, sarı renktedir. Lakin sarı olan lif değildir, etektir. Hatta türküsü bile vardır. |
||
![]() |
![]() |
#6 |
İnsan gücü her şeye yetmediği için her şeyi yapabilecek kahramanlar üretir kafasından. İnsan Rabbi olan ALLAH'A inanmayıp da gözle görebileceği kimseleri tanrılaştırma ihtiyacı duymuş ve tanrı, tanrıça vb. kahramanlar uydurmuştur. Basit kafası ve belli bir dalga boyu arasındaki ışığı görebilen gözüyle kalkmış da Yüce Rabbi aramak gibi bir hata yapmış; bulamayınca da gözle görebileceği, kendisi gibi aciz kimseleri tanrılaştırmıştır.
Belki aileyle pek ilgisi olmadı ama başlıkla ilgili diye düşünüyorum. |
|
![]() |
![]() |
#7 | |
Alıntı:
Bütün sinir hücrelerin, kalp hücrelerin, kas hücrelerin tıpkı eskisi gibi canlıdır. Tıbben ölüm imkansızdır. Ölü dedikleri, ex. olmuş varlık üzerindeki bütün hücreler canlıdır. Ve sen yine oradasın, o bedensin ve bütün hücrelerinde can var. Ama parmağını bile kıpırdatamassın, takkatin yoktur. -------------- Senin yapıyorum dediklerin var ya: Onların hiçbirine güç yetiremessin aslında. Sana o yetileri veren Allah'dır. Eğer öyle değilse ölü iken yap da görelim. Gerçekte, bu yaptıklarının bir tanesine bile hem diri iken hem ölü iken güç yetiremessin. O "yaptım" dediklerin Allah'ın senin iradene izin vermesi ve sana yol açmasıdır. Allah'ın bu yetileri dağıtması bu dünyada, sadece sana değil herşey üzerindedir. Ateşte, suda..... Susadığın zaman istediğin kadar da su içsen, suyun senin susuzluğunu gidermede hiç bir yetisi yoktur. Eğer var dersen: ölüyü diriltebilmen gerekir. Derler ya, Allah Rahman'dır : Bütün yarattıkları üzerine iyiliğini bu dünyada dağıtmıştır. Bu dünyada her su içen susuzluğunu giderir. Sen, her su içende bu hali görerek büyüdün için bunu kaçınılmaz bir kanun olarak görürsün. Oysa Allah Rahim'dir de. İki kişi aynı yerde aynı suyu içer de birinin susuzluğu gider birinin gitmez. İki kişi aynı güneşin altında, aynı sıcakda durur da biri pişer biri pişmez. Çünkü Allah, ateşe ve suya kendi istediği yetileri atar. Ne su, su özelliğini gösterebilir ne de ateş. Gerçekte her biri birer sıfırdır. İşte O, Rahman olarak herşeye toptan bir iyilik atadığı gibi, Rahim olarak da tek tek de seçebilir. Nitekim Mahşer günü, Güneş tepemizde kimini kavururken, aynı Güneş kimine tesir etmeyecektir. Aynı suyu iki kişi içecektir biri kanacak, diğeri kanmayacaktır. -------------------------------------- Gerçekte bir ceset olan, hiç bir yetisi olmayan ama istediği şeyi yapan bana mı dedin ! |
||
![]() |
![]() |
#8 |
BİZ YARATICIYI GÖREMEYİZ.AMA YARATICI KENDİNİN DEN HABERDAR ETMİŞ.
HZ.ADEM BAŞLAYIP HZ.MUHAMMED (S.A.V) SON BULAN PEYGAMBERLER SİLSİLESİ..İŞTE KANIT ELLE TUTULUR GÖZLE GÖRÜLÜR.VE DEVAM EDİYOR.KANITLAR..HER ASIRDA BİR İSLAM BİLGİNİ GELMİŞ VE O DEVRİN SIKINTIRLARINA GÖRE KURAN TEFSİR ETMİŞ.. BU GELEN İSLAM ALİMLERİNİ KİM İNKAR EDEBİLİR.KİMSE İNKAR EDEMEZ..ONLAR VAR ÇÜNKÜ. KAYNAK TEK OLMASA.HER SEMAVİ DİN KENDİNE GÖRE BİR YOL ÇİZER VE SONRAKİNİ DESTEKLEMEZ..SONRA GELEN DE ÖNCEKİNİ YOK SAYAR .ÜSTÜN OLMAK İÇİN.AMA DİNDE BÖLE Mİ DURUM HAYIR..HEPSİ BİR BİRİNİ DESTEKLER. BU DA SEMAVİ DİNLERİN İNSAN YAPISI DEĞİL..BİR YARATICININ ESERİ OLDUGUNUN EN BÜYÜK KANITIDIR. FELSEFE DE DURUM FARKLIDIR AMA.HER GÖRÜŞ..BİR BAŞKA GÖRÜŞÜ KABUL ETMEZ. TERCİH İNSANLARA BIRAKILMIŞ.İSTEDİĞİ YOLU SEÇMEDE ÖZGÜR İNSANOĞLU. VE SON NOKTA KARDEŞİM.. "İnkâr edenler, gökler ve yer bitişik bir durumdayken, onları birbirinden ayırdığımızı, sonra da bütün canlıları sudan yarattığımızı görüp düşünmüyorlar mı? Halâ imân etmeyecekler mi?" (Enbiya, 21/30) "Eğer kulumuz Muhammed'e (sav) indirdiğimizden şüphe içindeyseniz, haydi onun gibi bir sûre getiriniz ve eğer doğru iseniz; Allah'tan başka bütün yardımcılarınızı da çağırınız." (Bakara, 2/23) "De ki: and olsun, eğer insanlar ve cinler şu Kur'ân’ın bir benzerini getirmek için toplansalar, yine onun benzerini getiremezler. Birbirlerine arka çıkıp yardım etseler de." (İsra, 17/88) "Yoksa, Onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? De ki: Eğer sizler doğru iseniz Allah'tan başka, gücünüzün yettiklerini çağırın da (hep beraber) onun benzeri bir sûre getirin." (Yunus, 10/38) |
|
![]() |
![]() |
#9 | |
Alıntı:
Sen Tanrı'nın adına konuşuyorsun ben kendi adıma. Söylediğin herşeyin doğruluğu tartışılır. Kesinliği yok! Ve yine aklının almadığı noktada başladın hikayeye. Külahımı çıkardım, duruyor orada. Git anlat. Atış Serbest ![]() |
||
![]() |
![]() |
#10 |
|
|
![]() |
![]() |
#11 |
|
|
![]() |
![]() |
#12 |
|
|
![]() |
![]() |
#13 | |
Alıntı:
Cehennem bence daha heyecanlı bir yer. Bu şakaydı. Ne düşündüğüm ise belirsiz. Çünkü senin inandığın gibi bir adalet sistemine inanmıyorum. Bu yüzden. herşeye hazırlıklıyım. |
||
![]() |
![]() |
#14 | |
Alıntı:
Anlaşamadığımız nokta : Sen her seferinde baştan başlıyorsun, ben her seferinde senin sonundan. |
||
![]() |
![]() |
#15 |
|
|
![]() |
![]() |
#16 |
Kalbine bir dert çöreklenirde
Değil veli-nimetine Yoldaşına bile dil dökemessin ya Orda bir dinleyecek vardır. Yeter ki nasıl söyleyeceğini bil Gün olurda sarmazya kolların Veli-nimetini Orda sarılacak biri vardır Yeterki kalbini kullanmasını bil Cevaplanmayan soruların olurya Yüreğinde bir gün Orda yöneltebileceğin biri vardır Yeterki sormasını bil Mesajı son düzenleyen Maydanoz_91 ( 16-07-12 - 17:27 ) |
|
![]() |
![]() |
#17 | |
Alıntı:
Evet ama sen olduğun yerdesin. Bir Tanrı varsa ve gerçekten dinlerde bahsedildiği gibiyse O'na ''Anlaşamadığımızı'' söylerim. Ne yapıp ettiğimizin kaydını tutan, belki de istemediğimiz bir hayatta yaşamak zorunda bırakıldığımız şeylerden ötürü bizi cezalandıran, bizi kısıtlayan, anlamsız ibadetler emreden bir Tanrı varsa gerçekten bu benim için büyük bir şaşkınlık olur. Arkadaş konu başlığına bak. İçeriği oku. |
||
![]() |
![]() |
#18 |
|
|
![]() |
![]() |
#19 | |
Alıntı:
Ani bir hareket yaptın, kaynar su üzerine boşalacaktı ki annen elini atıp çaydanlığı tuttu. Sonra da sana sağlam bir tokat patlattı. Sen ağladın. Burada tokat şiddet, ağlamak da acı mı oluyor? Annen bir an için senin ne denli acı çekebileceğini düşündü ve can havliyle çaydanlığa uzandı, sonra da tarif edilemez bir duyguyla sana tokat attı. Buna şiddet diyemezsin, bu senin iyiliğin içindir. Bu sevgidir. Peki ya Tanrı? Senin Tanrı adına egzersiz hareketleri yapman, sana ve daha önemlisi Tanrı'ya ne anlam ifade eder. Tanrı seni cezalandırırken tıpkı annen gibi, senin adına üzüldüğü için mi yapar bunu yoksa kendi keyfi için veya uyduruk kuralları için mi? Tanrı Aşkına, hangi anne oğlunu diri diri yakar? Etlerini yenileyip tekrar yakar? Tanrı seni mi düşünüyor? Öyleyse savaşı, kaosu ve açlığı durdursun. |
||
![]() |
![]() |
#20 |
İyi düşün bak, sözümü tekrar edeyim :
"Sen her seferinde baştan başlıyorsun, ben her seferinde senin sonundan." Kim hep olduğu yerde ! Senin sözlerinin özeti : "Hani Tanrı,yok ki, yok ki,....Olsa görürüm, görmedim o halde yok" Bunun için felsefeyi kullanmana gerek yok. |
|
![]() |
Cevapla |
Konu Araçları | |
|
|