Forumları Okundu Yap |
23-08-19, 16:14 | #1 |
Eski Konu
Günün Şiiri'ni belirlemek sizin elinizde. Dilerseniz bir gün sonraki şiir, sizin bu başlıkta yazdığınız şiir olabilir. Yapmanız gereken bu başlık altında şiiri şairiyle birlikte bu başlıkta paylaşmak. Unutmayın: Paylaştığınız şiir Günün Şiiri'nde daha önce paylaşılmamış olmalı. Günün Şiiri ve Haftanın Kitabı - İndex 'ten şiirin paylaşılıp paylaşılmadığına bakabilirsiniz. O gün için sizin mesajlarınızdan seçilen şiir, bir sonraki günün şiiri olacaktır. |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
23-08-19, 16:20 | #2 |
Ellinci Yıl Marşı
Müjdeler var yurdumun toprağına, taşına; Erdi Cumhuriyetim elli şeref yaşına! Bu rüzgârla şahlanmış dalga dalga bayrağım, Başka bir tuğ yaraşmaz Türk'ün özgür başına. Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu, Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu... Yılları bir çığ gibi aşarak hafta hafta, Koşuyoruz durmadan kadın-erkek bir safta... Elimizde meşale; ilke ilke Atatürk, Işıklarla donattık ülkeyi her tarafta... Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu, Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu... Aynı kandan feyz alır bunca toprak, bunca taş... Kılıç tutan bilekler, verdi sabanla savaş. Tekniğin dev nabzında her adım, her dakika, Çarklarda aynı tempo, yüreklerde aynı marş... Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu, Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu... Biz yürekten bağlıyız elli yıldır bu yola, "Yurtta barış" ilk hedef, "Cihanda sulh" parola Koparamaz hiçbir güç bizi millî birlikten; Atamızın izinde koşuyoruz kol kola... Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu, Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu... Yaşasın hür ulusum! Soylu gencim, benliğim Yaşasın şanlı Ordum, sarsılmaz güvenliğim! Ersin elli yılarım nice mutlu çağlara; Örnek olsun cihana devletim, düzenliğim!... Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu, Atatürk'ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu... -Bekir Sıtkı ERDOĞAN |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
23-08-19, 16:27 | #3 |
Çehrenden o azgın maskeyi dök
O evleri kedere boğ Nasıl olsa her kucaklandığın dalgada Bir gemi kadavrası gibi ikiyüz yıl parçalandın Mahşerinde uyanacaksın Ağzının Korkuyorum o nedenle Başım eğik Dilim kapalı Cahit Zarifoğlu |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
23-08-19, 21:26 | #4 |
Kadın ile erkek eşittir güya hak defterinde
Boşandığında kadına dul derler yazmaz erkeğin kimliğinde Yemeğin tuzu yoktur gömlek ütüsüzdür diye katlanır her türlü köteğe Öyle erkekliği tarladaki böcekte yapar sokaktaki köpekte. Anonim |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
24-08-19, 00:46 | #5 |
|
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
24-08-19, 15:19 | #6 |
Buzdan bir el kalbimi sıkıştırıyordu sanki
Ama bir düşte yürüyor gibiydim; Sağ elimin eldivenini Çıkarıp sol elime giydim Bitmez tükenmez gibi geldiler bana Oysa topu topu üç taneydi basamaklar “Benimle öl..” diye fısıldadı Akçaağaçların arasından sonbahar “Aldatıldım ben.. Üzgünüm.. Uçarı, kötü yazgım aldattı beni…” Dedim ki “Ben de, ben de öyleyim.. Ölürüm… Ölürüm seninle sevgili..” Son karşılaşmanın şarkısıydı bu Dönüp bir kez daha baktım karanlık eve; Yatak odasının penceresinde Mumlar, kayıtsız, sarı bir ışıkla parlıyordu… 1911 Anna AHMATOVA Çeviri: Ataol BEHRAMOĞLU Anna Ahmatova |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
24-08-19, 16:12 | #7 |
Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp
Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu, Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp, Hayaller alev alev beynimi yakar oldu. Ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp Yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu. Her sabah ilk ışiklar gözlerimi oyardı, Uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı. Öyle günler gördum ki, duvarlar gelir dile, Gözumde canlanırdı eşkiya masalları. Varlığımı sarardı, hain bir isteyişle Görmediğim yumuşak bir düşmanın elleri Kafada çelik gibi fikirler dursa bile Kalplerin eksik olmaz böyle zayıf halleri: Bazen kendi kendimin elinden kurtulurdum, Kalbimi bir çamurda çırpınırken bulurdum. Öyle günler gördüm ki, dost dediğim insanlar Ben yanına varınca dudağını kıvırdı. Bir zamanlar yanımda ağız açmayanlar Sırtımı sıvazladı, bana oğüt savurdu. Silahsız gördüğüne saldıran kahramanlar En alçak tekmelerle beni yere devirdi. Ruhum bir heykel gibi düşüp parcalanırdı. Bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı. Öyle günler gördüm ki, tabanca sakağımda Tasarladım aydınlık dünyayı bırakmayı Gönlüm acıklı buldu, en ateşli çağımda Sönük bir yıldız gibi boşluklara akmayı Tabancanın namlusu ısındı yanagımda, Parmagım istemedi tetiğini çekmeyi Bir sonbahar yağmuru gibi içim ağlardı Bir şeyler fakat beni yaşamağa bağlardı. Ey bir tane sevgilim, ben bugün yaşıyorsam Sanma ki hayat tatlı, insanlar hoş olmustur, Dağ başında bir kaya gibiyim şöyle dursam Etrafım eskisinden daha bomboş olmuştur Yalnız sana borçluyum bugün dünyada varsam: Seni her andığımda gözlerim yaş olmuştur Yaşlar ki bir ırmaktır, dertleri sürür gider, Gözyaşları içinde seneler yürür gider. Yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman, Bana: Yaşa der gibi gülen senin yüzündü. Dizlerim bir batakta yorgun yattığı zaman Bacaklarıma kuvvet veren senin hızındı. Yaşaran gözlerimde, güneş battığı zaman Sıcak bir yuva gibi tüten senin dizindi. Sen aklıma gelince her şey gülümserdi. Ağaçlar sarkı söyler, rüzgar tatlı eserdi. Ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi: Garip başimın derdi bir yürek taşıyorum. Anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı: İçinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum. Görünce gülme sakın çırpınıp aktıgımı: Ilık ve aydınlık bir denize koşuyorum. Sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de, Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende. Sabahattin Ali |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
24-08-19, 21:42 | #8 |
SeN SeN SeN
Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden., Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter. Hiç kimse aramasa sormasa beni Sen gelsen yeter.. Huzur ellerinin güzelliğidir. Gözlerin karşımda mutluluk denizi. Her sabah soframızda ekmeğimizi Sen bölsen yeter.. Yüreğim seninle yaylalar kadar serin Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam Sen dolsan yeter.. Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm. Bende sabır sende naz.. Gündüzünden vazgeçtim düşümde biraz Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter.. Duymasa da hiç kimse şâir gönlümün, Sende karar kıldığını... Ve içimin şerha şerha yarıldığını, Sen bilsen yeter.. Bir gün duysan bittiğimi, tükendiğimi.. Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu ürkek.. Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek, Eğilsen yeter........... Yavuz Bülent Bakiler |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
25-08-19, 02:26 | #9 | |
Alıntı:
Günün Şiiri 24.08.19 |
||
Alıntı Yaparak Cevapla |
25-08-19, 21:40 | #10 |
Kirilan bir çaydanlikti biz öyle sandik
Ya da bir yildiz uyanmis sonra uyanivermis Öyle sasilasi bisey ki sasmadim bile Sen söyledin Türkçe yüzermis Capon baliklari Sen hep böyle günesli yalanlar söyle Ben toplarim parçalarini Kirk yilin Halimesi böyle bir güvercin Oturup agda yapsin düpedüz Devrim Bu bir degil iki degil dördüncü bacagi Halime kopardikça dünya yenileniyor Bu el yeni abeceyle yazilmis bir el Can Yücel |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
25-08-19, 22:21 | #11 |
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı Gittiler akşam olmadan ortalık karardı Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara Geceler uzar hazırlık sonbahara Atilla İlhan |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
25-08-19, 23:53 | #12 |
Dilek Tuttum Okunsun, Âhım Arşa Dokunsun...
Biz iki ırmağız, akarız Rabbim, Ayrılığın yorgun topraklarından… Aşk oturur gönlümüzün yurdunda, Aramızda bir sahra ki sapsarı. Ölüm mü var tepelerin ardında, Yutuyor yolları ve kervanları… Bizi bizden iyi bilirsin Rabbim! Bir ırmağı bir ırmağın kalbinden Yalnız sen geçirebilirsin Rabbim! Bir masalın iki kahramanıyız. Binbir gece, peşimizde uğrular, Kâh ölümü alırız koynumuza, Kâh dönülmez bir ülkeye gideriz. Ya ufuklar dolanır boynumuza, Ya da vuruluruz, kefen giyeriz… Bizi bizden iyi bilirsin Rabbim! Bir masalı bir gerçeğe ansızın Yalnız sen döndürebilirsin Rabbim! İki dağ parçasıyız göl kenarında, Aramızda uçurumu sevdânın. Rüzgar eser âhımızı getirir, İkimiz de bu yerlerde yetimiz. Kâh ben onu, kâh o beni yitirir, Yağmur yağar, çoğalır hasretimiz… Bizi bizden iyi bilirsin Rabbim! Bir dağı bir dağın eteklerine Yalnız sen götürebilirsin Rabbim! İki ankâyız ki seherde uçan, İki ayrı kâinattır yuvamız. Kanatlarımızda hüznün başağı, Kaf Dağı'na varamadık, ne çare? Ne bulut, ne şimşek, ne gökkuşağı Anlamaz, bedende can pâre pâre… Bizi bizden iyi bilirsin Rabbim! Bir ankâyı bir ankânın göğünde Ancak sen uçurabilirsin, Rabbim! İki divâneyiz samanyolunda, O bir ay ışığı, bense karanlık. Kâh ben ona düşlerimi yollarım, Kâh başımda duman duman izleri. Onda nûra döner benim ellerim, Bende yıldız olur onun gözleri… Bizi bizden iyi bilisin Rabbim! Bir mehtâbı karanlığın göğsüne Ancak sen indirebilirsin Rabbim! Nurullah Genç |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
26-08-19, 00:46 | #13 | |
25.08.2019 Günün Şiiri Alıntı:
|
||
Alıntı Yaparak Cevapla |
26-08-19, 22:58 | #14 |
26.08.2019 Günün Şiiri
|
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
27-08-19, 03:41 | #15 |
(Evrenin Efendisine)
Dünyanın ağırlığına eklesek, Yıldızları, ayı, güneşi Yine de ağır basarsın ey kalbim Ey kalbimin güneşi.... Erdem Bayazıt |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
28-08-19, 14:45 | #16 |
Ben, birlikte kıyıya sürüklediğimiz kayıktan
saflığımı ve sabrımı aldım tek kalanları kumsala göm sen de yaz boyunca nasılsa her keder eksilir kendini doldurarak sardunyalarla konuşarak çoğalttım aramızdaki ayrılığı sayarak çoğalttığım günleri tamamladım kirpiklerimin arasına çektiğim tülde yağmur durdu ve şimdi kış bitiyor oysa kimse yokmuş dışarda içim dışıma vuruyorsardunyalara su vermekle unutamadığımız şeymiş aşk: alnından bir günaydın gibi düşürdüğün sabah, sağ yanımda unuttuğun keder. Birhan Keskin |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
28-08-19, 16:58 | #17 |
Heceleme beni artık Allah’ım
Bırak okunaksız kalayım Kaderimin hepsi pek iyi olmasın varsın Bak, ömrüm eriyor işte Çocukluk fotoğrafımdaki kardan adam gibi yanı başımda Bak, ilkokul talebesi kalbimden Yine karne parası istiyorlar Bir gecekonduda oturuyor kalbim oysa Yağmur yağdıkça Bir gecekondunun damı gibi içine doğru ağlıyor Saçlarımda dolunay taneleri eriyor Saçlarımda bir kızılderili reisi Oturmuş barış çubuğu tüttürüyor İsmi: Mehtapta öpüşen iki sevgili Kalbim küs oysa, kalbim yalnız bir kovboy Nedense şimdi evinden çok uzakta Saçlarım düşler görüyor Rengarenk uçan balonlar havalanıyor her telinden Saçlarımda kiraz bahçeleri Salıncak kuruyor dallarına çocuklar Hep ben düşüyorum, hep ben, Ben: İsmim kara bereli iki çocuktan biri Ben çocuklardan biri, Fazla yaramaz. Ne zaman ağlasa İskambil kupası damlıyor gözlerinden Rest diyor hep, rest. Ne demekse? Ben çocuklardan biri, Fazla yaşamaz Ne bir sarmanı var okşayacak Ne zamanı. Zamanı sarışın bir kedi olarak yarat baştan Allah’ım Bırak okşayayım. Esirge ve bağışla beni gerçekten Bırak düşlerimde kaybolayım. Bir boş beşik hikayesinin olmayan çocuğuyum. Kanadı kırılan kartal da benim beddua etsem. Bir ağıt olarak yak beni Allah’ım Parmaklarına kına olayım hayatın. Affet bu siyah ve transparan duayı. Ben zaten gecenin arka cebinde falçatayım. Didem Madak |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
28-08-19, 20:44 | #18 |
|
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
29-08-19, 00:48 | #19 | |
28.08.2019 Günün Şiiri Alıntı:
|
||
Alıntı Yaparak Cevapla |
30-08-19, 01:48 | #20 |
Çöküyorum/ Cahit Sıtkı Tarancı
Saltanat sürmektedir içimde bir hükümdar, Hırsının pençesinde,şehvetinin esiri; Etrafını almıştır dalkavuk ve riyakar; Korkulu bir sarayım doğduğum günden beri. Ne gizli cinayetler,neler neler oluyor, Denize her gün körpe cesetler döküyorum. Ne baharlar soluyor,ne baharlar soluyor, |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
Cevapla |
Konu Araçları | |
|
|