Forumları Okundu Yap |
10-06-11, 11:25 | #1 |
Asıl Felaket (Şükrün Önemi) Salihlerden birinin sadık bir arkadaşı vardı. Zamanın sultanı onun bu arkadaşını hapse attırdı. Hapse atılan kişi o salih kimseye haber göndererek durumunu bildirdi. Dostu: – Allah Tealâ’ya şükret, dedi. Adam bir gün hapiste dövüldü. Yine dostuna haber göndererek halini bildirdi. Dostu yine; – Allah Tealâ’ya şükret, dedi. Bir gün hapishaneye bağırsaklarından rahatsız bir mecusî getirildi ve ayaklarından bağlandı. Mecusî’nin bağlandığı zincirin bir halkasını da bu adamın ayağına bağladılar. Mecusî geceleri defalarca tuvalete gitmek için kalkıyor, adam da onun başında beklemek mecburiyetinde kalıyordu. Yine dışarıdaki dostuna durumunu bildiren bir mektup yazdı. Dostu yine; – Allah Tealâ’ya şükret, diye cevap verdi. Hapisteki arkadaşı tekrar; – Ne zamana kadar böyle diyeceksin? Hangi bela bundan daha büyüktür, diye haber gönderdi. Dostu da ona şu anlamlı cevabı verdi: – Mecusînin zincirinin senin ayağına da bağlandığı gibi, onun belindeki zünnar (gayr-i müslimlerin bağladığı kuşak) senin beline de bağlansaydı (yani imandan mahrum kalsaydın) asıl o zaman ne yapardın, halin nice olurdu? |
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
05-12-17, 10:33 | #2 |
Guzel Hikaye Elinize Saglik
|
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
08-11-24, 17:24 | #3 |
ALLAH'IM layığı ile şükredenlerden, şükrünü eda edenlerden eyle
|
|
Alıntı Yaparak Cevapla |
Cevapla |
Konu Araçları | |
|
|