Forumları Okundu Yap |
![]() |
#321 |
Hayata Boğazımı sıkan pervasız hayat Nefesim delindi farkında mısın? Her anım seninle yirmi dört saat Umudum alındı farkında mısın? Cepte metelik yok, patladı kartlar Telefon çalışmaz, kapalı hatlar Taşıdığı yükten delindi sırtlar Gençliğim çalındı farkında mısın? Yolculuk nereye olursa olsun Önüme geçilmez bent kondurursun Her canlı günümü sen soldurursun Sonlarım bilindi farkında mısın? Azıcık kaptırsam yüzde perçemi Sıkarsın gönülde her bir hücremi Denersin de her gün sabır ecrimi Taşlarım bölündü farkında mısın? Viraneye döndü dibim yukarım Karlı dağa döndü bıyık sakalım Dost düşman dese de kına yakalım Saçlarım yolundu farkında mısın? 11.01.2010 Necati ŞİMŞEK Ankara __________________ |
|
![]() |
![]() |
#322 |
Olmuyor İşte Bekledim bekledim güler mi hayat Ömür bitti epey gülmüyor işte Ecele yaklaştım her gün her saat Her istediğin şey olmuyor işte.. Ne para kazandın ne de harcadın Ne günün değişti ne de yaşantın Sorarlarsa sözde sende yaşadın Sorular peş peşe, bitmiyor işte.. Dostların terk etti paran bitince Gerçek dost aradın, kendi kendince Yaralandı kalbin hem de derince Merhem sürdün ama tutmuyor işte.. Ayakların gitti hep ters yönlere İflas bayrağını çektin göndere Sıkıp durdu sanki bitmez cendere Zaman durdu sanki, geçmiyor işte.. Güç kuvvet kalmadı artık kollarda Mutluluk aradı bitmez yollarda Vefasız bildiği bütün kullarda Gerçek dost aradı, gelmiyor işte.. Ne gerçek dostlara kendin anlattı Ne dostum diyene kalpten inandı Bilmiyordu ömür boyu sınandı Bitmiyor imtihan yitmiyor işte.. Dünyanın malına tamah etmeden Helalden geçmeyip, haram yemeden Çakılacak kazık, icat olmadan Olsun dedim amma olmuyor işte.. Söyledikçe sözü bana gülenler Yüze gülüp ardımızdan sövenler Size biçilmez mi beyaz kefenler Biçiliyor amma görmüyor işte. Demedim mi kara göze bağlanma Kara göz zindandır seven adama Bir mum yaksan, gönlümdeki odama Karanlık odama girmiyor işte.. Görse ne olacak sevmezse seni Ruhu ayrı gezer, senle bedeni Bulursun ararsan pek çok nedeni Sebebi sormuyor sormuyor işte.. 15.05.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara |
|
![]() |
![]() |
#323 |
Paylaşım İçin Teşekkürler !!
|
|
![]() |
![]() |
#324 |
Hastalıkta ve Sağlıkta
Ne demiştik biz seninle yıllar önce Söz verirken birbirimize? Hani “bir ömür boyu” diye başlıyordu “Hastalıkta ve sağlıkta..” Diye bitiyordu… “Hastalıkta ve sağlıkta..” Sen benim koluma girecektin, Hayatın dikenli yolunda yalnız yürümeyecektin.. Ben sana destek olacak, Sen bana dayanacak, Söz vermiştik o zaman birbirimize; Bu hayat beraber yaşanacak… Fakat Önceliği sen kaptın, hastalandın.. Sanki yataklara çakıldın.. Devasız dertlere düşmüştün, Devasız dertler… “Ölür” dediler, “Ölecek” dediler.. Beni terk edecek miydin? Bırakıp gidecek miydin? İnanamadım… Oysa Hastalığına bile razıydım.. Sen hasta yatarken Gazeteni okumaya, Yemeğini yedirmeye, Yüzünü yıkamaya, Üstünü başını değiştirmeye, Hatta seni neşelensin diye, Şarkı bile söylemeye razıydım… Olmadı bir tanem, Olmadı… Senin yaptığına kalleşlik mi derler, Yoksa Ölüm mü kalleş, Bilemedim… “Hastalıkta ve sağlıkta” sözünü Kalbimden silemedim… Tarifsiz bir dert bu… Anlatamıyorum… Sen beni terk edince ne oldu biliyor musun? Etrafımdaki arkadaşlar, Beni hemen baş göz etmeye kalkıştılar… “Erkek adamsın..” dediler, “Yalnız yaşayamazsın..” dediler… “İyi kötü birini bulup, Hemen everelim..” seni dediler… Nutkum tutuldu konuşamadım, İnan yerine Kimseyi koyamadım… Senin yerine gelecek kişiye Nasıl “bir tanem” derdim, Nasıl gözlerine baka baka erirdim… Nasıl derdim ona da, “Hastalıkta ve sağlıkta…” Onun için evlenmedim, Evlenemedim… Günler sensiz geçmez oldu, Önceden su gibi geçerdi ya günler, Şimdi saatler asır oldu… Hayatın hiç, Ama hiç tadı-tuzu kalmadı… Artık çocuklar da gelmez oldu, Torunlar büyüdü, Koca koca adam oldu.. Askerden geldi en büyük, Ortanca torun giydi gelinlik, Nikâh memurunun önünde ne söz verdiler, biliyor musun? “Hastalıkta ve sağlıkta…” Yıkıldım o an, Beynim zonkladı, Şakaklarım birbirine girdi adeta… Ne demekti “hastalıkta ve sağlıkta…” Tutulamayacak bir sözdü bence… Bu söz insanın elinde değildi bence… Evet Tutulamayacak bir söz, Çok inançlı olsa da, Kalplerden gelse de, İnanarak söylense de, boş.. Bom boş… Hiçbir şey yok aslında insanın elinde Hükmetmek mümkün değil ki ecelin saatine… Sen gittin, Beni terk ettin, Yapayalnız kalakaldım… Bak şimdi görmüyorsun ama Ben de hastalandım… Biliyorum olmayacak, Yanıma oturup hasta yatağımda, Elimi tutan, Bakışlarıyla içimi ısıtan… Çorbamı verip, Bir çocuk gibi Beni avutan… Ev bomboş, Hiç ses yok, Saatin tik takları bile farklı vuruyor.. Yalnız komedin üstündeki resmin bana gülüyor.. Resminle baş başa Kalmakmış meğer “hastalıkta ve sağlıkta…” Sen beni erken terk ettin, Farkındayım sen istemedin, Biliyorum sözünü çiğnemedin… Kader bizi erken ayırdı… Tut haydi bana verdiğin sözlerini Yine ısıt avuçlarında Buz gibi olan ellerimi… “Bir tanem” de bana eskisi gibi Dik gözlerime kara gözlerini… Sağa sola dönmekten bıktım Bu buz gibi yatakta.. Ölüm gelsin diye bekliyorum, Az kaldı dayan vuslata.. Sırf sen verdiğin sözden döndüğün için, Oyunu bozacağım, yanına koşacağım.. Yalnız yaşamak zehir oldu bu dünyada.. Hiçbir yere sığamadım.. Mezar yerimi bile ayırttım Mezarının yanında… Nasip olursa eğer Gömüleceğim yanına… Sözümü tutmak uğruna, Her aldığım nefes sanki artık oldu zehir, Bari yan yana olsun Birbirine hasret iki kabir… Belki konuşuruz fırsat buldukça, Hani, söz vermiştin ya sen bana; “Hastalıkta ve sağlıkta…” 26.04.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara Ağır hasta bir adamın son günleriydi… Dertleştik ve kaleme aldım… Paylaşmak istedim. Mesajı son düzenleyen nesimsek ( 20-02-18 - 11:36 ) |
|
![]() |
![]() |
#325 |
emeğine sağlık .
|
|
![]() |
![]() |
#326 |
|
|
![]() |
![]() |
#327 |
Yüreğine emeğine sağlık
|
|
![]() |
![]() |
#328 |
|
|
![]() |
![]() |
#329 |
Emeğine sağlık çok güzel
![]() |
|
![]() |
![]() |
#330 |
|
|
![]() |
![]() |
#331 |
Garip
Gariplikler dolar ömür testime İçtiğim her günün tasları garip Bir garip gariplik çöker üstüme Sabrımı deneyen taşları garip… Bilinmeyen bir dost çağırır beni Bilinmeyen yere götürür beni Bilinmeyen hale düşürür beni Gözümün akmayan yaşları garip… Bir yola düşerim, neredir bilmem Gider ha giderim yorulup yılmam Vardığım bir yerde oturup kalmam El gibi ötmeyen kuşları garip… Durduğum o zaman; birkaç rekâtlık Çağıran mevtaya olsun rahatlık Er kişiye niyet ömür salâtlık Kabir’e girmeyen eşleri garip… El vururum değer tabuta elim Gidene duada bağlanır dilim Gözlerin kapanır son yazar filim Uykumda gördüğüm düşleri garip… 06.08.2011 Necati ŞİMŞEK Ankara HİKÂYESİ; Cuma namazına epeyce bir vakit varken, iş yerinden çıktık rahmetli Ergün MURAT ağabeyimle... Aracımız nereye götürürse oraya kadar gidelim cumayı orada kılalım için... Ankara İvedikteki iş yerimizden çıktığımız yol, Kızılcahamam Merkez Camiinde sonbuldu. Namazdan sonra hiç tanımadığımız birinin cenaze namazını kıldık... Sonra iş yerine dönerken konuştuklarımız işte böyle satırlara döküldü... Belki tanımadığımızı zannettiğimiz o er kişi helallik için çağırdı bizleri... Belki Ergün Ağabeyi çağırdı, beni şoför olarak kullandırttı... Bilemiyoruz... Hikmetinden sual olunur mu? Mevla rahmet eylesin, tanımadığımız o er kişiye ve bütün Ümmed-i Muhammedin rahmet bekleyenlerine... Mesajı son düzenleyen nesimsek ( 06-03-18 - 18:42 ) |
|
![]() |
![]() |
#332 |
Beklemek
Beklemek, Umutsuzca, Yarınsızca, Ve uzanan sonsuzluklara… Beklemek bazen candan seveni Beklemek sevdiğini zannedeni Umutsuzca, yarınsızca beklemek… Bazen bir selam, Tatlı bir kelam… Belki de hiç gelmeyecek, Postacıyı beklemek… Beynimde çarpışan dalgaların dinmesini, Hayalimdeki noktaların şekillenmesini, Beklemek… Ayağıma vurulmuş prangaların çözülmesini, Kalbimdeki sık vuruşların dinmesini Beni “sevdim” diyenin Gelmesini, dönmesini beklemek… Beklemek ömür sonuna, Beklemek onun yoluna.. Çıldırasıya uzayan zamanlarda Bastırmak içerideki haykırışları Anlayabilmek gözümdeki yakarışları Durdurabilmek akan yaşları Ve silebilmek... Kara yazı gibi bahtıma kazınan, Her guruba dalışta akşam vakti, Canlanan hatıraları… Toprağın suyu beklediği gibi, beklemek… Köz üstüne düşmüş yağmur damlaları gibi, Susuzluktan çatlayan cildini tamir için, Damla damla yağmuru beklemek.. Her şeyin aslına rücu edeceği, Günü beklemek.. Bağrına girip, ilelebet Ta haşre kadar yatmaya gideceği, Cansız bedenimi, Korumak adına çürütmek, Beni kendine çevirmek için, Beklediği gibi, Beklemek… Toprak gibi sınırsız sabırla beklemek… Eceli beklemek… Köşe başında pusuya yatıp, Ecel gibi beklemek… 10.05.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara |
|
![]() |
![]() |
#333 |
Emeğinize sağlık.
![]() |
|
![]() |
![]() |
#334 |
Çok teşekkür ederim, sağ olun...
![]() |
|
![]() |
![]() |
#335 |
Dost ile Hasbıhal
Neler geldi başıma senle görüşmeyeli, Toprak kaydı altımdan, ayakta duramadım. Dost bildiğim herkesler vurdu da hançerini, Kalbimi kanattılar kanı durduramadım… Önceleri almamıştım hiç birini kaile, Her şey ayan beyandı lüzum yoktu meale, Dostluğaydı saldırı, gerek yok infiale, Önüne gelen vurdu kenara kaçamadım… Hatır gönül bilmeden fazlaca yıprattılar, Geçmişte her ne varsa, bir çırpıda attılar, Arka çıkanlar bile, dönek olup sattılar, Pazarladım dertleri, bir alan bulamadım… Hani çok güvenilen, dostlar vardı orada, Hakkı tutar haksızı barındırmaz yuvada, Ama bil şu anda düşünceler komada, Grogi olmuş beyin, sayı saydıramadım… Helallik isteyince, vermediler yıkıldım, Adeta her saniye limon gibi sıkıldım, Hiç kimse anlamadı nedir derdim sıkıntım, Sana anlatmayı da, gururdan yapamadım… Onulmadık hayale dalıp gitmiş gönlümüz, Çırpındıkça batmışız, çıkmaz düze ömrümüz, Her nereye gitsek de dosta bakar yüzümüz, Ak yüzümün akıyla, bir yerden çıkamadım… Boşmuş bu dünya dostum, bilmem kimlere kalmış, Ömür’e kim eklemiş, ya da bir tek gün çalmış, Bilmezler ki bu dünya Süleyman’a kalmamış, Boşa geçmiş geçmeye, doluyu bulamadım… Sen beni böyle burada yapayalnız koyarsan Yapayalnız kalmayı, kanun gibi dayarsan Her geçen üç-dört günü, bir gün gibi sayarsan Bu kadar olmaz derim, ben daha sayamadım… 06.06.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara |
|
![]() |
Cevapla |
Konu Araçları | |
|
|