Forumları Okundu Yap |
![]() |
#61 |
ALINYAZISI
Rabbim ümmet coğrafyasının alınyazısıyla aynı yazmış alınyazımı Kederim kaderim olmuş Ümmet coğrafyası gibi kaotik bir hayatım, acı dolu bir alınyazım var Yorgun ve yalnızım gönül coğrafyalarım gibi Ne ümmet baharı gördü ne de değişti benim mevsimim Bir coğrafya ki kızıl kanlar içinde Çocukları katillerin olmayan insaflarına mahkûm Benim yüreğimden kan sızar Oysa sevinç rüzgârlarını yazmak isterdim Bahtıma fırtınalara direnişi yazmak düştü Rol biçmek istemişler sürekli Kendim olmaya direnmişim Tıpkı ümmetin mazlum çocuklarının reddettiği kader gibi Manzumlarım mensurlarım türkü tadında, şiir tadında olsun isterdim oysa Çocukça gülümsemeleri anlatmayı düşlerdim Rabbim mazlumların gözyaşlarını dokundurmuş yüreğime Ağladıkça onlar ağlar gözlerim kan damıtır yüreğim Oysa bende gülmek isterdim Sevginin, barışın, mutluluğun resmini çizmek isterdim Ama mazlumların, ezilenlerin, sömürülenlerin adı ol denmiş Kavga ve direniş olmuş hayatım bu yüzden Hayallerimde acının resmini çizmişim Tasavvurlarım kavga meydanlarına gezintiye çıkmış Güzel bir yaşam anlamsız kalmış Ait olmadığımız dünyalarda yaşamaya mahkûm olmuşuz İnsanız işte gülüm Dönüp bakma diyemeyen bir gönlümüz Susamayan bir dilimiz Yerinde duramayan bir aklımız var Herkes kaderini yaşıyor bu dünyada Ve kaderine göre bir rol bulup oynuyor Biçilmeye çalışılan kaderlere inat Naparsın gülüm Yaşamayı bizde biliriz ama yaşayamayız işte Ve anlatılmaz bu |
|
![]() |
![]() |
#62 |
SEVGİLİ DOSTUM!...
Yaşamak çoğalır mı sevgili dostum sen gidince? Yaşamak ne demek yoksa Vedalar, yaşadıklarını mı unutturur Yoksa yaşamaya yeni başlamıştık mı dedirttirir onca yaşadıklarımıza rağmen? Git sevgili dostum Dostluk gitmekle perçinlenir Yürekler ayrılmaz sevgili dostum Ayrılan bedenlerdir Sen bendeyken Ben sendeyken Kim der ki ayrılır yollar? Yollar ayrı değildir Elbet yine aynı yola çıkar yollar sevgili dostum Gittiğin yerdeyken Gittiğin yerde kalırsın sen Sensizlik acıtsa da yüreği Acıttığı an hatırlanır insan Acılar kutsaldır sevgili dostum Sen acıları çoğalt yeter ki Acıları çoğalttığın kadar var olursun Varolduğun kadar hatırlanırsın yokluğunda Yokluğunda daha çok vardır insan sevgili dostum |
|
![]() |
![]() |
#63 |
DOĞDUĞUMUZ GİBİ ÖLÜRÜZ!...
Yalnızca sonsuzluğun sesine kulak veririz Yalnız Hak karşısında erir, dirilir, eğiliriz Gözyaşımız yoksa sözümüzde yoktur bunu şeref biliriz Kul karşısında eğilmedik ancak Allah'a eğiliriz Tağutlar karşısında daima dikiz, yaltaklık nedir bilmeyiz Şeytanı çok iyi biliriz hiç aklımızdan silmeyiz Kulluğumuz Hakkadır, şeytanilere tapar halde ölmeyiz Yolumuz birdir ta ki bir olan Rabbimiz gibi, yolumuzdan dönmeyiz. İnsan doğduk yaşarız insanca Benlik nedir bilmedik bizce yaşarız biz anca Kanatlarımız ikidir maddi ve manevi Hayallerimizi ve gönüllerimizi süsler cennet evi Boş konuşmayı sevmeyiz Hakikat nettir muğlâk sularda gezinmeyiz Rahvan adlı öyle bir ata bindik ki dünya dursa karşımızda inmeyiz Yel gibi yaşadık esiyoruz fırtına gibi dinmek nedir bilmeyiz Batılın tepesine balyoz gibi ineriz Şeytan ve dostlarından ne korkarız ne de korkakça sineriz Kavgamızın sonu son tahlilde şahadettir dinlemeyiz ezer geçeriz Biz şeytanilerden dost seçmedik dostlarımızı müminlerden seçeriz İnsan doğduk insan yaşarız insan ölürüz |
|
![]() |
![]() |
#64 |
ŞEHİTLERE!...
Yaşar, sanki kızmışçasına Kahkaha patlatır bir de arsızcasına Alay eder yoksul diye Bilmez ki, zenginliği, sattığı teninden hediye Disko bar gezer durur Şampanyalar eşliğinde kudurur Bilmez ki vuran yiğitler nasıl vurulur Elbet bir gün hesapta sorulur Etini edersin afişe Kaç yatakta yatarsın ey fahişe Miden olmuş zehir damıtan bir şişe Bir gün dur denecek bu ***** gidişe Dağları ne bilsin pezevenkler Solon çocuğudur çok konuşan zevzekler Durmadan nutuk atar kafası boş, ensesi kalın gerzekler Vuruşan yiğitler elbet ovaya da inecekler O aslanlar indiklerinde ovaya Sığınacaksınız hangi dağa, kayaya Kaçacaksınız tavuklar gibi sağa sola Girseniz de kol kola fayda etmeyecek mutlak sona Yırtık elbiseler var ya ey onun bunun çocuğu O elbiseler içinde bir aslan barınır Şehidime tuvalet kâğıdı olamaz senin Amerikan gocuğu Yırtık elbiseler için de bedenler bin günahtan arınır Siz sıcak odalarda ceviz kırarken Dağlarda çakal avlıyordu yiğitler Siz pezevenk ararken solonlar da cazlar da Kurşunlarla dans ediyordu yiğitler dağlarda Sen yatağından mahmur kalkarken Yağmurlar ıslatıyordu çelikten bedenleri Tül örtüler içinde dolaşırken sen Toprak oluyordu kefenleri Sen bir kadehe namusunu peşkeş çekerken Peşkeş çektiğin namusunu koruyorlardı kahramanca dövüşürken Sen pezevenginle öpüşürken Onlar kurşunlarla sevişiyor, ölümle öpüşüyorlardı Anlatın ey deyyuslar ne yaptınız, ne verdiniz vatana Saygı duydunuz mu hiç toprağın altında koyun koyuna yatana Lafa gelince bol keseden atarsınız Kiminiz üste çıkar kiminiz alta yatarsınız Namus nedir bilmezsiniz, taptığınız fuhuştur Şehitlik sizin için zavallılık ve nahoştur Bilirim dağlarda gezmek yürek ister Sıcak yataklar size ne hoştur Pezevengin tohumu, fahişenin dölü Sizin için kolsuz ve bacaksızım Siz rahat yaşayın diye öptüm kutsal ölümü Onun için ocaksız ve bacasızım Şuh odalarda yatıyorken siz Bataklıkta çakallarla dövüşüyorduk biz Süngülere kalkandı bağrımız İşte ta o dövüşlerden kaldı bizi yakan ağrımız Biz vuruşurken siz yaşadınız Bizim kanımızdı sanki içtiğiniz şaraplarınız Biraz daha zıplayın oynayın kudurun Dönüşümüz, olacaktır elbet türaplarınız Kiminizin adı yıldızdır, kiminizin adı artist Oysa fahişedir adınız, pezevenktir sanınız Bu necip millet bilir kim olduğunuzu Kafanız boştur, kalbiniz duygusuz, bilmez sanırsınız Bir zaman daha gezip tozacaksın Toz çekip kuduracaksın Kudurdukça şerbetleneceksin Ve elbet tek kurşunla gebereceksin NOT: Üzüntümün, hüznümün, derdimin, kederimin, acımın tarifi yok. Şehitlere rahmet, ailelerine sabır diliyorum. Mecalim yok konuşmaya. Elbet bir gün gök girip kızıl çıkacak kılıçlar! |
|
![]() |
![]() |
#65 |
SİLBAŞTAN...
İpek sandığım nice vicdanlar kaskatı çıktı Dost bildiğim nice suratlar düşmandan kötü çıktı Aydınlık sandığım nice taraflar kapkaranlık gece çıktı Firdevs sandığım nice ırmaklar cehennem alevi çıktı Bıktım artık bildiğim her şeyden Sildim tüm hatıralarımı defterden Yeniden tanıyorum her şeyi, hayatı ve herkesi Yeniden biçimleniyor küçük dünyam Düşüncem yeniden, inancım, eylemlerim yeniden Olmasaydı keşke hiçbir şey olmaması gereken gibi Bulsaydım her şeyi bulmak istediğim gibi Kendisi olsaydı her şey Bozulmasaydı vicdanlar, yüzler maskesiz olsaydı Ve yaşasaydı yaşatan yüce şeyler temiz gönüllerde Yaşarken ölmeseydik, öldürmeseydik yaşayanları keşke |
|
![]() |
![]() |
#66 |
VAROLUŞ SEVİNCİ...
Sabahı beklemek güzeldir yavrum Güneş doğar İçimde bir kıpırtı var Denizle gök Gökle mavi Maviyle toprak buluşur Acılardan isyan İsyanlardan devrim doğar Yaşamak bağışlanır Umut filizlenir yeniden Karanlık dağılır Yarasalar kaybolur Karabasanlar terk eder Varoluş sevinci boğar insanı Sevincin ağırı olur mu? Varolmak ağırdır yavrum |
|
![]() |
![]() |
#67 |
BULANTI...
İnsan dolu kalabalıklar Kalabalıklar insansız İnsan umuttur Umutların insanlarda yiter Uzun bir yol hayat Hayat yollarda tükenip gidiyor Yalnız yürürsün Çarpa çarpa yürürsün Dokunmaktan korkuyorsun Dokunmak cehennemdir Cennet değil belki yalnızlık Cennet gibi kalabalıkta Zifiri karanlık yüzler Konuşuyorlar gibi Birlikteymişsin gibi Duyulmuyor konuşmaları Birlikteyken yalnızlık çekiyor Bir koku var Neyin kokusu bu? Uzaklaşıyorsun Aradığını bulamıyorsun Bulantı sarıyor Sarsılıyorsun Sarılamıyorsun Korkunç Korkuyorsun |
|
![]() |
![]() |
#68 |
DOĞ EY İNSAN!...
Güneş batarda doğar Güneş denizi doyurur Deniz yükselir göğü doldurur Gök boşalır dağı doyurur Dağdan su doğar Topraktan ağaç Ağaçtan çiçek Çiçekten meyve doğar Bir sen doğmuyorsun be insan Şu canlı alemde bir sen varsın ölü Ölün bile ölü dirinden canlı Ve senin diri ölün çok kötü kokuyor |
|
![]() |
![]() |
#69 |
ARAKAN AĞIDI...
Bir halk ölüyorsa sebepsiz Milyarsan ama çaresiz Dünyaya gömmüşse sizi nefsiniz Kurumuşsa yüreğiniz Eyleminiz yoksa çare mi söyleviniz Servetini harcıyorsan üç günlük eğlenmeye Tonlarca tatlı döktürüyorsan acılara rağmen yemeye Tek sözün yoksa zulme dur demeye Yerin dibine batsın servetiniz, şöhretiniz Bir düşse izzetiniz Ne işe yarar makamınız, kudretiniz. |
|
![]() |
![]() |
#70 |
SUSMAK, İNSANA AYKIRIDIR...
Çocuklarım yanıyorsa alevler içinde Hep yanılıyorsak doğru yanlış seçiminde Susmak insana aykırıdır, susamam! Ruhum dünya leşine düşmüşse Kalbim yanardağ olmuş, aklım yanmışsa Susmak insana aykırıdır, susamam! Çiçeklerim soluyorsa baharın ortasında Aç yaşıyorsa insan Allah’ın sofrasında Susmak insana aykırıdır, susamam! Kalpler kalmışsa merhametsiz Kalkmaya yılgınsa bedenler Susmak insana aykırıdır, susamam! Güllerim kokmuyorsa Kurumuşsa bahçemde çiçeklerim Susmak insana aykırıdır, susamam! Akmaz olmuşsa nehirlerim Toprağım çatırdamaya başlamışsa Susmak insana aykırıdır, susamam! Ubudiyet toprağı kurumuşsa Tohumlarım toprağında çürümüşse Susmak insana aykırıdır, susamam! Derin denizlerim küçük damlalarla kirleniyorsa Rüzgârlarım getiriyorsa götüreceği kokuları Susmak insana aykırıdır, susamam! Ateşler yakıyorsa gövdemizi Yanarken, bir damla su beklerken ölüyorsak Susmak insana aykırıdır, susamam! Vicdanımızın çığlığı doğmadan ölüyorsa içimizde Kurtuluş ışığını taşımıyorsa meşalelerimiz Susmak insana aykırıdır, susamam! Toprak üşüyorsa, suskunsa gökler Kuşlarımız konacak dal bulamıyorsa Susmak insana aykırıdır, susamam! Çocuklar büyümekten korkuyorsa Büyükler çocuk olmayı özlüyorsa Susmak insana aykırıdır, susamam! Gövdelerimiz yüreksiz kalmışsa Gündüzümüz karanlık, gecelerimiz karabasan olmuşsa Susmak insana aykırıdır, susamam! Ekmeğimiz zehir, gözyaşlarımız nehir olmuşsa Ellerimiz ellere uzanmakta ağır kalmışsa Susmak insana aykırıdır, susamam! |
|
![]() |
![]() |
#71 |
VARLIK YOKLUK...
Rızkımı veren Hûda’dır kula minnet eylemem İş bu sebeple yalana meyledip hakikatten feragat eylemem Varlığım kulla değil Hûda iledir Hûda’dan vazgeçip kuldan medet beklemem Varlığımla varolanların varlığıyla var olamam Varlığımla varolanların yokluğumla varolmasına eyvallah edemem Yaşatanların yaşaması uğruna feda olur bu canım Yok ederek yaşamaya çalışanlara helal olmaz tek damla kanım Varlığım varsa vardır varlığımla varolan her şey Yokluğumla varolacaksa varolmasın yok olması gereken her şey Yaşatırsan Âdemi yaşarsın zaten Öyleyse yaşatılmalı yaşatılması gereken yaşatan her Âdem |
|
![]() |
![]() |
#72 |
ANLAMAK ANAHTARDIR...
Sayısızsınız, tarifiniz yapılamaz sayılarla Habersizsiniz kendinizden Sayılarda değildir güç Bir ruh bin gövdeyi yere serebilir Belki tek bir söz sallar yeryüzünü Ağızdan çıkan söz tükürük gibidir Kirlidir ve kirletir Kalpten çıkan söz ok gibidir Temizdir ve direk kalbe saplanır Kalp o sözle paklanır ve aydınlanır Kalpleri birbirine bağlar köprü gibi Ve dağılmış hakikat o köprüyle toparlanır Toparlar dağınık olanları Azalıyorsunuz dağılarak Oysa çoğalmalısınız toplanarak Ruhlarınız tek, farklı da olsa gövdeleriniz Ama yabancısınız birbirinize Körsünüz, fakat açıverseniz gözünüzü Görüverseniz gizlenmek isteyenleri Gizlenenler aşikar olunca Aşikar olanla sizler kendinizi bulunca Bulduğunuz kendinizle gerçek yerinizi alınca Aldığınız yerinizde, yerinde olanlarla tanışınca O vakit kavuşma vaktidir Geri almalısınız sizin olanı Gerçeğe dönün yüzünüzü Gerçeğin çiğ tanesi soğukluğunu hissedin teninizde Uyanıp bir aslan gibi kükreyin Birleşik gücünüzle bir avuç güce boyun eğmek yakışmaz insanlık onuruna İsterseniz kırabilirsiniz zincirlerinizi Niye zincire vuruldunuz ki İstemeniz gerekeni istemiyorsunuz Hayal gücünüz birleşik gücünüzü doğursun Birleşik gücünüz olmaz olanı oldursun Bir avuç gücün ellerinde ki küre gibisiniz Elden ele dolaşıyorsunuz Siz almalısınız avuçlarınıza, sizi avuçlarına alanları Ve avuçlarınıza aldıklarınızı bırakıverin boşluğa Ve ardından nasılda savrulduklarını, bir hiç olduklarını görün Ta ki siz hiçleştiğiniz için hep olduklarını anlayın Anlamaktır ki, anahtarıdır kilitli kapıların |
|
![]() |
![]() |
#73 |
GÜLERKEN AĞLAYALIM...
Gökyüzü masmavi dursun. Kara bulutlar örtmesin maviyi. Toprağa aksın mavisi göğün. Mavi şarkılar terennüm etsinler çocuklar. Yatağına aç giren kimse kalmasın. Karda çıplak yürümesin ayaklar. Güneşin, gecesini gündüze çevirmediği insan kalmasın. Güneşin, üzerine doğmadığı tek varlık olmasın. Yeryüzünde çiçekler açsın yine rengarenk. Ötsün kuşlar tabiatları gereğince. Bırakalım korusunlar farklılıklarını insanlar. Düşmanlıklar boğulsun, kardeşlik doğsun yeniden. Yıldızlar parlasın, ay doğsun üstümüze geceleri. Beyinlerde dans etsin düşünceler. Kalpte meşk yapsın duygular. Kalksın sınırlar, ayrılmasın insanlar. Toz olsun beton duvarlar. Doğayla bir olsun doğallık. Zümrüt yeşili bahçeler ölmesinler taş yığınlarının altında. Berrak aksın nehirler kirlenmesinler. Gülsün tabiat. İnsanlar gülerken ağlasınlar. |
|
![]() |
![]() |
#74 |
KALBİN GÖZYAŞLARI...
İnsan bu, etten, kemikten, kandan değil mi? Düşmez mi hiç? Düşüyor işte. Melek değil günah işler Şeytan değil tövbe eder Vurulur mu hiç düşene? Ruh, ruhu duymaz mı? Duymalı değil mi? Kirlenir mi, ölür mü duysa? Ruh ne kirlenir ne de ölür oysa duymakla. Ama acılar sessizce öldürür ruhu. Tereddüdü tekrar günaha maruz kalmaksa Nedamet getiren bir ruh bir daha günaha bulanır mı? Acılar geçer mi birgün? Geçer mi gerçekten? Yapışıp kalır mı yoksa ve hep acıtır mı? Nedametler merhametle buluşur mu? Acının uğultusu susar mı? Çekilir mi sessizce gözyaşları? İçine akmaya devam mı eder yoksa? Yaralar kabuk tutup kapanır mı? Pas tutan hatıraların pası silinir mi? Açılır mı yine temiz bir sayfa? Güneş yine güler mi bir sabah uyandığında? Fark edilir mi baharın gelişi? Yine duyulur mu dalları dolduran kuşların cıvıltıları? Dudaklardan şarkılar dökülür mü yine? Bütün acılar geçer mi gerçekten? Yine ruhlar da çiçekler açar mı? Ya da alışır mıyız acılara? Ya alışamazsak Alışılmıyor da bazı acılara Diner mi kalbin gözyaşları, alışılmazsa acılara? İşte öldürür o zaman alışılamayan acılar. |
|
![]() |
![]() |
#75 |
BUNLARDAN OLMAYIN...
Muhabbetle gönüllere girmeyi başaramamış, Sevgi yağmurlarıyla yıkanmamış, Gönlü hiç bahar görmemiş, Benlik ve enaniyet derelerinde boğulmuş, Şişkin egosunun gönüllü kurbanı olmuş, Kalbinin değil nefsinin öğrencisi olmayı marifet bilmiş, Ruhu ulvi aşktan mahrum kalmış, Yüzüne hiç tebessüm konmamış, İyiliğin bahçesini kurutup kötülüğün yollarını açmış, Bilgiyi irfana dönüştürememiş, Kirli kalmayı temiz olmaya tercih etmiş, Daima maskelerin arkasında yaşamış, Hiçbir kimseye güvenli liman olamamış, Bataklıkta ömür tüketmiş, Hatalarından ve yanlışlarından ders almayı becerememiş, Gönül almayı başaramayıp daima gönül kırmış, Kalbini hiç merhamet pınarında yıkamamış, İyileri kalbinden tahliye ederken üzülmemiş, Kirli ve ucuz menfaatlerinin kuklası olmuş, Hakikati duymaktan, bilmekten daima korkmuş, Dinleyip anlamadan sadece yargılamış, İhanetle, iftirayla, arsızlıkla, hırsızlıkla, nankörlükle var olmuş, Önyargının, art niyetin, zanlarının karanlığında kaybolmuş, Ömrünü vebal almakla tüketmiş, Kibrinin esiri olmuş, garipleri tahkir ve tezyiften keyif almış, Zayıfı ezip, gücün önünde eğilmiş, Mazluma zehir, zalime şifa olmuş, Özgür ve özgün olmayı becerememiş, Onurlu yaşamak gibi bir çabaya hiç girmemiş, Vicdanının sesini duymaktan daima mahrum kalmış, İnsanlık mayasının bozulmasını hiç umursamamış, OLANLARDAN OLMAYIN. Mesajı son düzenleyen spareaude ( 05-02-25 - 19:55 ) |
|
![]() |
Cevapla |
Konu Araçları | |
|
|