aba (I)
1. isim, ağızlardan ► abla:
"Abam gelin olduğu vakit, tel taktığı vakit ben de tel takacağım." - Reşat Nuri Güntekin

2. isim, ağızlardan ► anne:
"Halloğlu abası ile övünür, Abıka’nın oğlu da babası ile övünürmüş. Birinin abası, diğerinin babası ünlüymüş." - İsmail Görkem

aba (II)
Arapça ʿabā
1. isim Yünün dövülmesiyle yapılan kalın ve kaba kumaş:
"Başında siperlikli şapkası, sırtında kalın kumaştan ceketi ve bacağında abadan yapılmış pantolonu vardı." - Necmi Duygulu

2. isim Bu kumaştan yapılmış yakasız ve uzun üstlük:

"Otuz senedir omzunda keşkülü, sırtında abası, gönlünde tevekkülü nereye gittiğini bilmediği yollardan geçmiş, ismini öğrenmediği köylerde misafir kalmıştı." - Ömer Seyfettin

3. sıfat Bu kumaştan yapılan:
"Bundan beş sene evvel burada siyah kalpaklı, kolsuz aba hırkalı Acem kervancılar Zigana Dağları’ndan, Gümüşhane sırtlarından uzak İran’a götürecekleri sandıkları develere ağır ve kaygısız yüklerlerdi." - Ruşen Eşref Ünaydın

4. isim Bu kumaştan yapılan ve dervişlerce giyilen hırka.

5. isim ► kepenek (I).

TDK