View Single Post
Eski 28-11-24, 01:04
bbger bbger çevrimdışı
Varsayılan C: Böylesi bir fıkra okumamıştım..

Gelin ve kaynana ve şunlara aşık olan birde baba oğul var. şunları ‘nasıl yapsakta şunları ayarlasak’ diye düşünüp duruyorlarmış. birgün gelin kaynana piyasaya çıkarken baba oğulda bir kurnazlık yapmaya karar vermişler. baba oğul evlerinin önünde ağlıyorlarmış. gelin kaynana şunlara sormuş derdiniz nedir diye . şunlar da içerde…Gelin ve kaynana dulmuş. ve şunlara aşık olan birde baba oğul varmış. şunlar ‘nasıl yapsakda şunları ayarlasak’ diye düşünüp dururlarmış. birgün gelin kaynana piyasaya çıkarken baba oğulda bir kurnazlık yapmaya karar vermişler. baba oğul evlerinin önünde ağlıyorlarmış. gelin kaynana şunlara sormuş derdiniz nedir diye . şunlar da içerde…cenazemiz var demişler. gelin kaynanada bir bakalım diye içeri girmişler.gelin dişarı çıkınca kaynanasına. – Ya anne biz şimdi milletin yüzüne nasıl bakcaz demiş. Kaynanada . – Valla seni bilmem kızım da ben yedisinede gelirim kırkınada gelirim elli ikisinede gelirim … Pek saf olan genç kiz yanliz olarak tren ile yolculuk yapar iken , oturdugu koltugun karsisina , bitirim ve uyanik bir genç oturur. Selam faslindan sonra ; -“Dikkat ettimde sayin kadın , otururken devamlı ayak ayak üzerine atip ellerinide dizlerinde tutuyorsun.


Bir sebebimi var acaba…” der.. Genç kiz, -“Benim bacaklarimin arasinda bir kesik var. Ayaklarimi açarsam belki bu yirtilip , canim aciyabilir deyince…” -“Neden üzülüyorsun bende ignesi var. gel anında dikelim de iyilessin” der ve anında o tren odasinda kizin isini bitirir. Fakat bir ,iki derken kizin çok hosuna gider. -“Hadi bir daha dik” -“Hadi bir daha dik” Delikanli kan ter içersinde , artik yorgunluktan bitap halde, -“Ip bitti artik dikemem!” deyince, kiz gözlerini yumurtalara dikip, -“Vallahi inanmam , bak orada iki yumak daha ip var..” Adamın biri eczaneye girmiş ve kendisine sıra geldiğinde: -Bir paket prezervatif lütfen! demiş. Adamın, başka müşterilerin arasında hiç çekinmeden bu tür bir istekte bulunduğuna sinirlenen eczaneci: -Sen hiç mi utanmazsın, diye müşteriye kükremiş. Çık dışarı ve bunu daha kibarca isteme yolunu bulduğunda gel buraya, demiş. Adam çıkmış ve kapı önünde kısaca bir düşündükten sonra gene içeri girmiş. Eczaneciyle şu şekilde bir bakıştıktan sonra da malı çıkarıp tezgahın üzerine uzatıvermiş: -Abi, şuna göre bir elbise versene… rabın biri türk kızına aşık olmuş. sonra türk dostuna onunla evlenmesi amacıyla ne yapması gerekliliğini sormuş. türk dostu araba: -“öncelikle kendisine entarinin altından giymek amacıyla bir külot diktir, sonra da kızı gidip ailesinden iste” demiş, arap kendisine beş metrelik kumaş almış, iki metresiyle kilot diktirmiş, üç metresinide evde bırakmiş ve kızı istemeye gitmiş. arabın heyecandan çişi gelmiş ve tuvalete gitmiş, külodu tuvalette unutmuş, dışarı çıkıp koltuğa bacaklarını açarak yayılmış. kız kahveleri tutarken -“aman tanrım!” deyip elindekileri düşürmüş. arap gülerek yanıt vermiş : -“çok mu beğendin üç metresi de evde.” Yaşça büyük olan bir adam kiliseye girer ve günah çıkarma kabinine yerleşir. Pederle aralarında alttaki konuşma geçer: Adam: “92 yasımdayım, 70 yaşında harika bir karim, çoğu çocuğum, Torunum ve onların da çocukları var. Gecen gün otostop yapan iki liseli kızı arabama aldım.Bir motele gittik ve her birisi ile uç kere ask yaptım.” Peder:” Bu günahların amacıyla pişman misin?” Adam:” Ne günahı?” Peder:” Bu nasıl soru? Sen ne bicim Katoliksin?” Adam: “Ben Yahudiyim.” Peder: “O vakit şunları bana namacıyla anlatıyorsun?” Adam: “Herkese anlatıyorum.” Güzel mi güzel olan genç bir sarışının bir tanesi, telefonda yüksek ateşli olduğunu ifade ederek hekimdan randevu alır. Randevu vakitında sarışın hekimin yanına gider ve sırası gelince içeri girer. Doktor her hastasına sorduğu gibi bizim genç sarışına da aynı soruyu sorar : – şikayetiniz nedir hanim efendi? – Ah hekim bey bir bilseniz çok ateşim var – o vakit derece ile bir ateşinizi ölçelim buyurun dereceyi ağzınızda biraz tutunuz – ay hekim bey ben dereceyi ağzıma alamam, ondan tiksinirim – o vakit öyle ise koltuk altına koyunuz oradan ateşinizi ölçelim – ay hekim bey orası asla olmaz, ben çok gıdıklanırım – o vakit ateşinizi ölçebileceğimiz, son deva olarak tek bir yer kalıyor – Neresi hekim bey? – Fakat makatınıza dereceyi koyarak ölçebiliriz bu düşünce bizim genç kadının aklına yatar ve kabul eder Tabii bu arada derecenin makatına yerleştirilmesi amacıyla gereken pozisyonu da almıştır : – Tamam hekim bey ben hazırım ateşimi ölçebilirsiniz Doktor da ateşi tartmak amacıyla atağa kalkar Bizim genç sarısından gene bir itiraz gelir – şey hekim bey – ne oldu hanim efendi? – o dereceyi koyduğunuz yer makatım değil ki!!! – merak etmeyin o bölgeye koyduğum şey de, esasen derece değil. Bir kumral bir esmer ve bir de sarışın bir gün kendi arabalarıyla arabistana yolculuga cıkarlar. Fakat yollarını bir çölde kaybederler ve bu sırada arabaları bozulur. Yapılacak tek şeyin bir araç aramak olduguna karar verirler ve arabalarını bırakarak yola cıkarlar. Hepsi de yola cıkarken yanlarına bir şeyler alır. Kumral bir şişe su, esmer bir paket bisküvi, sarışın ise arabanın kapısını söker. Sırayla birbirlerine yanlarına aldıkları şeyleri namacıyla aldıklarını sorarlar. Kumral : – Hava sıcak eger susarsam diye su aldım. Esmer : – Karnım yolda acıkırsa aclıgımı bastırsın diye bisküvi aldım. Sarışın : – Malum hava sıcak, daha da sıcak olursa pencereyi acıp serinlicem…
  Alıntı Yaparak CevaplaAlıntı Yaparak Cevapla